“G.O.A.T.” bir değil
Fotoğraf: All-Pro-Reels/Flickr(CC BY-SA 2.0)
NCAA 1967’de smacı yasakladı. Smaç o dönemde pek yaygın bir şey değildi hatta onu “rakibe saygısızlık” olarak değerlendirenler çoğunluktaydı. Ancak herkes işi “yasak” boyutuna vardırmanın arkasındaki niyetin, namağlup şampiyon UCLA’in Pivotu Lew Alcindor’u (Kareem Abdul-Jabbar) durdurmak olduğunu biliyordu. İşin garip tarafı Alcindor’a çaktırmasa da yasağı onaylayanlar arasında Koçu John Wooden da vardı. Karar sonrası oyuncusuna söylediği ilk şey “Bu seni daha iyi bir basketbolcu yapacak. Oyununun diğer yönlerini geliştirmeye odaklanalım” oldu. 2.18’lik Alcindor kalan kolej yıllarını, kendisini NBA tarihinin gelmiş geçmiş en çok sayı atan oyuncusu yapan meşhur çengel atışını kusursuz hale getirmeye adadı. Hocalarından Bruce Lee’nin “On bin ayrı tekme çalışandan değil bir tekmeyi on bin kez çalışandan korkarım” sözünün de verdiği ilhamla, Milwaukee yıllarında Radyocu Eddie Doucette’in “The Skyhook” adını vereceği çengel atışını basketbol tarihinin en durdurulamaz silahlarından biri haline getirdi.
Gelin görün ki çengel atış, onun dışında kimse tarafından bu kadar etkili ve yoğun bir şekilde kullanılmadı. En son 2000’lerde Shaq’in “daha havalı” dediği jump-hook’a rastlanıyordu ama o da yavaş yavaş sahalardan silindi. Bu biraz çengel atışın başarısının Kareem’e has özelliklere dayanmasıyla biraz da oyunun değişmesiyle alakalıydı.
Oyun değişti, oyuncular değişti. Kareem’in son şampiyonluğunu kazandığı 1988 finalinde Lakers 7 maçta 10 üçlük sokmuştu. 2000 ve 2010 şampiyonluklarında 35’e yükselen bu sayı, 2020 final serisinde 84’tü. Oyunun bu anlamda ne kadar değiştiğini ve bunun pozisyon kalıplarıyla birlikte oyuncu evrimini de ne kadar farklılaştırdığını hep konuşuyoruz.
Hal böyleyken son günlerin G.O.A.T. (Tüm zamanların en iyisi) tartışmalarında farklı dönemlerin oyuncularını karşılaştırmanın sağlıklı olmadığını düşünenlerdenim. ESPN’den Zach Lowe, Jordan-LeBron tartışmasına dair yazısında 2018 final serisi ilk maçının son hücumundan bir fotoğraf paylaştı. Burada Warriors’ın LeBron’a karşı uyguladığı savunma görülüyordu: Takımın en iyi iki savunmacısı Draymond Green ve Kevin Durant, herhangi iki rakip oyuncuyu değil LeBron’un potansiyel hücum alanlarını savunuyor. Jordan’ın ya da Kareem’in dönemlerinde bu imkansızdı çünkü alan savunması yasaktı. Evet, handcheck kuralıyla birebir savunma yumuşatıldı ama alan savunmasıyla günümüzün yıldızlarına karşı bire beş savunma yapma olanağı getirildi. Doğru, LeBron hiç Jordan kadar sert faullere maruz kalmadı ama Jordan da hiç böyle bir savunma stratejisiyle uğraşmak zorunda kalmamıştı.
Ha Jordan günümüzün oyuncusu olsaydı büyük ihtimalle oyununu tüm değişikliklere adapte edecekti. Daha iyi bir üç sayıcı ve drive&kick pasörü olacaktı (Ki gerektiğinde bunları yapabildiğini kanıtlayan final serileri mevcut) ama o zaman da bu kadar ölümcül bir orta mesafe oyununa sahip olmayacaktı. Belki de imza şutu olan geriye çekilerek atış, bugünün yıldızları için olduğu gibi onun için de sıradan bir şut olacaktı.
Kareem’in çengel atışı, Jordan’ın geriye çekilerek şutu… Herhalde ne demek istediğim anlaşılmıştır. Farklı dönemlerin oyuncularını karşılaştırmak her iki tarafa da haksızlık çünkü oyun ileri gidiyor. Geçmişe özlem duyabiliriz ama analitik yeniliklerin, tıbbın, antrenman tekniklerinin modern imkanlarına sahip, ekonomik açıdan çok daha güçlü pozisyondaki oyuncuların ve koçların varlığı sayesinde basketbolcuların genel seviyesinin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar ileride olduğu açık.
En sevdiğim basketbol sohbetinin konuşmacıları Henry Abbott, David Thorpe ve Jarod Hector’ın geçtiğimiz haftaki programında Eski Basketbolcu ve Denver Nuggets Yöneticisi Brett Bearup’a atıf yapılarak ’70’lerde olsa Gary Harris’in ligin en iyilerinden biri olacağı belirtilmişti. Bu, o dönemin oyuncularını yermek için değil oyunun ne kadar ilerlediğini göstermek için önemli bir örnek. Yine Kareem, “Neden kimse çengel atışı kullanmıyor” sorusuna yanıt verirken üç sayılık atışın gelişimine değinmiş ve “Bizim zamanımızda Stephen Curry seviyesinde şut atmak diye bir şey söz konusu değildi” demişti.
Wilt, Russell, Kareem, Magic, Bird, Jordan, LeBron… Bugün “G.O.A.T.” listelerinde adı geçen oyuncuların pek çok ortak özelliği var. Hepsi oyunu değiştirdi ve kendilerinden sonra gelecekler için bir yetenek, karizma ve başarı standardı belirledi.
LeBron James sürekli kovaladığı bir “hayalet”ten bahsediyor. Bu “hayalet” 6 şampiyonluğuyla Jordan mı, 12 sezonda 9 finali 5 şampiyonluğuyla triple-double makinesi Magic mi, 41’ine kadar oynayan, 40’ında şampiyonluk, 37’sinde MVP kazanan, 38 bin 387 sayı kaydeden Kareem mi? Bence “Greatests of all time”dan yani tüm zamanların en iyilerinden bahsedilebilir ama “Greatest of all time” kaçınılmaz olarak elmalarla armutların birbirine girmesine neden oluyor.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25