‘Püskevitten’ askıda ekmeğe
Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor | Fotoğraf: Mustafa Murat Kaynak/AA
MHP Lideri Bahçeli 2011’de seçimler öncesinde çocukların bisküvi -onun deyişi ile püskevit- yiyemediğinden yakınmış, annelerin zor durumda olduğunu ilan etmişti. Bay Bahçeli o zamanlar “muhalifti” ve bu sözleri genellikle sempati ile karşılanmıştı. Aradan geçen dokuz yılda artık anneler çocuklarına ekmek de alamaz hale geldiler ve Bay Bahçeli “askıda ekmek” kampanyasını başlattı. Bahçeli muhalifliğine devam etmiş olsaydı bu hareketi de kuşkusuz sempati ile karşılanacaktı. Ama bay Bahçeli uzun süredir faşizme ve gericiliğe sınırsız bir güç kazandırmak isteyen iktidarın fiili ortağıdır ve haklara saldırı söz konusu olduğunda “kalk borusunu” ilk çalan kişidir.
Askıda ekmek kampanyası kuşkusuz ağır ekonomik krizin çarpıcı bir itirafıdır ve devirdiği çamın büyüklüğünü sonradan farkeden Bahçeli, kendisine bu durumu hatırlatanlara ve bunda MHP’nin payını gösterenlere hiddetli saldırılarla yanıt vermektedir. Kuşkusuz bu saldırılar gerçeğin üzerini örtemiyor ve örtemeyecek. Bahçeli’nin destekçisi olduğu tek adam yönetiminin ekonomi bakanı da zaten bu durumu gelecek yıllarda daha fazla yoksulluk ve küçülme olarak halka vadetmiş bulunuyor. Mevcut kriz pek çok birikmiş sorunun ve etkenin üst üste binmesi ile patladı ve cumhuriyet tarihinin en ağır krizi olarak hükmünü sürdürüyor, yıkıcı etkisini her geçen gün biraz daha artırıyor. Bu nedenle Bay Bahçeli’nin daha fazla baskı ve zorbalık çağrıları da kitleleri susturmaya yetmeyecek.
Pandemi koşullarını işçi ve emekçi halkın hoşnutsuzluğunu, demokrasi ve özgürlük isteyenlerin seslerini bastırmak için kullanan iktidar, artık baskı ve şiddetin sorunların üzerini örtmeye yetmeyeceği bir döneminde önünü açmış bulunuyor. Maden işçileri direniyor, grevleri yasaklanan işçiler grevi sürdürmeye kararlı. İşçiler mücadelelerinin sofralarına bir ekmek daha fazla götürmek için olduğunu yüksek sesle söylüyorlar. Çarşıda, pazarda, sokakta halkın öfkesi ve feryadı çınlıyor. Kış yavaş yavaş çöküyor ve halkın durumu dikkate alındığında tam anlamı ile bir “karakış” olmaya aday. İktidar ise patates, soğan kuyruklarıyla başlayan iflasına ekmeği de ekleyerek sürdürüyor. Ama iktidar sermayenin çıkarı için daha ileriye gitmeye de kararlı. Meclise sunduğu yeni yasa tasarısı 25 yaş altı ve 49 yaş üstü işçilerin kıdem tazminatlarını ve iş güvencelerini fiilen ortadan kaldırıyor.
İktidar ve onun destekçisi elbette bütün bu olup bitenlerin farkında ve ellerinde bu durumu sürdürebilmek için baskı ve zorbalıktan, demagoji ve yalandan başka silah kalmamış durumda. Düzen içi muhalefet de durumun farkında! Ama durumun farkında olmak, olup biteni yeniden halka anlatmak çözüm getirmiyor. Burada şu soru akla geliyor; siyasi partiler neden durumu tespit ederler? Her halde buna karşı hareketlerini geliştirmek için. Elbette bu partilerin de bir hareket planı ve stratejisi bulunuyor. Ama onların stratejisi halka seçimlere kadar sabretmeyi öğütlemekle sınırlı bir strateji ve seçimleri biraz daha öne aldırabilmek temel hareket noktaları. Seçim olsa ve seçimi kazansalar ne yapacaklar dersiniz? Yapacakları belli yeni Derviş, Babacan planları ve her şeyin yeniden ta başa sarması!
Bu yazdıklarımızdan işçi ve emekçi halkın yapacağı hiçbir şeyin olmadığı, kaderine razı olması gerektiği sonucu mu çıkıyor? Yukarıda anılan direniş örnekleri aslında tutulması gereken yolu da açık seçik gösteriyor. Direnişe geçenlere, yola çıkanlara yüz binler, milyonlar eklendiğinde bunlara karşı iktidarların, yönetici egemen sınıfların yapabilecekleri hiçbir şey bulunmamaktadır. Çözümün halkın kendi kaderini kendi eline almasında geçtiğini, işçi sınıfının ve emekçi halkın bunu yapmayı başarması durumunda, yeni ve demokratik bir devlet kurabileceğini tarihsel deneyimler bize açık seçik göstermektedir. Yani eskiyi, egemen olanı yıkmak, işi, ekmeği ve özgürlüğü kazanmak için ön koşul haline gelmiş durumda.
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05
- İktidara ve düzen partilerine güvensizlik 25 Ekim 2024 15:00
- Dışa karşı cephe, içe karşı cephedir 18 Ekim 2024 05:06
- Muhalefet sorunu 11 Ekim 2024 05:27
- ‘İç cephe’ kimlere karşı güçlendirilecek? 04 Ekim 2024 04:53
- Sorumluluk sizde 27 Eylül 2024 05:37