Google’a tekel davası
Görsel: 200 Degrees/Pixabay
ABD Adalet Bakanlığı salı günü web aramaları ve arama reklamları alanlarındaki hakim konumunu yasa dışı metotlarla korumaya çalıştığı iddiasıyla Google’a karşı dava açtı. 64 sayfalık dava başvurusunda Google, Apple ve Samsung gibi devlerle ve mobil telefon şebekeleri ile arama alanındaki rakiplerini devre dışı bırakacak anlaşmalar yapmakla suçlanıyor. Google’a açılan dava beklenmedik bir gelişme değil. Başsavcı William Barr Google hakkında bir soruşturma yürütüldüğünü daha önce kamuoyuna açıklamış ve davanın ekim ayı sonundan önce açılmasını istediğini belirtmişti. Adalet Bakanlığının dava başvurusunun ardından Google neden tekel olmadıklarını anlatan GIF’lerle bezenmiş detaylıca bir açıklama yayımlayarak iddiaların fazlasıyla kusurlu olduğunu belirtti.
ABD antitröst yasaları tekelleri yasaklamıyor. Söz konusu yasalar temel olarak rekabeti azaltacak şirket birleşmelerini ve yutmalarını, fiyatları kartellerin anlaşmalı olarak belirlemesini ve tekel konumunun kötüye kullanılmasını yasaklıyor. Ancak bu yasaların dahi düzgünce işletildiğini söylemek mümkün değil. Geçen yıl ABD’nin en büyük üçüncü mobil operatörü T-Mobile ülkenin dördüncü büyük mobil operatörü Sprint’i 26 milyar dolarlık bir anlaşmayla yutmuştu. Bir süre sonra asli işlerinden biri kamunun zararına olacak böyle anlaşmaları engellemek olan ABD Adalet Bakanlığı Antitröst Departmanı Başkanı Makan Delrahim’in bu şirket yutmasında ara bulucu rolü oynadığı ve gerekli izinlerin çıkması için lobi faaliyeti yürüttüğü ortaya çıkmıştı.
Telekomünikasyon endüstrisinin başka pek çok talebinin kamunun çıkarına olup olmadığına pek bakılmadan onayladığını da göz önünde bulundurduğumuzda Trump yönetiminin, Adalet Bakanlığının ve Antitröst Departmanının dertlerinin tekel konumunun kötüye kullanması ya da kamunun çıkarı olmadığını rahatça söyleyebiliriz. Burada dikkate değer önemli bir detay dava başvurusunun ABD başkanlık seçimlerine sayılı günler kala yapılmış olması. Muhtemelen başvuruyu aceleye getirme ile bağlantılı olarak da ancak zayıf bir dava başvurusu ortaya çıkartılabilmiş. Başvurunun detaylarına girmeden bu zayıflığı gösterebilmek adına bir örnek ile yetinelim: Internet araması yapmak yerine “Googlelamak” fiilinin kullanılması başvuruda kanıt olarak sunuluyor.
Son yıllarda Google, Facebook ve Twitter gibi teknoloji devleri ile Trump arasında yaşanan gerilimleri de hesaba katarsak davanın kamunun çıkarını korumak için değil de Trump’a seçimlerde avantaj sağlamak için açıldığını söyleyebiliriz. Elbette açılan davanın sonradan detaylandırılıp daha güçlü hale getirilmesi de mümkün ancak şimdilik gözüken tablo böyle değil. Web aramaları pazarının yüzde 88’ini, mobil telefon işletim sistemi pazarının yüzde 75’ini, web tarayıcı pazarının yüzde 66’sını ve dijital reklam pazarının yüzde 31’ini elinde bulunduran Google’ın kamunun ve kullanıcıların aleyhine çokça pratiği var. Google’ın pazar konumunu kötüye kullanmadığını iddia etmek de gerçekçi olmayacaktır. Ancak politik çıkar sağlamak üzere açılan, aceleye getirilmiş, iyi hazırlanmamış zayıf bir dava Google’ın kullanıcılar ve kamu aleyhine pratiklerini aklamakla kalmaz bundan sonrasında Google’a ya da diğer teknoloji devlerine açılabilecek tekel davalarını da daha zorlu hale getirebilir. Bu davanın -sonucu ne olursa olsun- Internet’in geleceğine etki edeceği ise neredeyse kesin.
- Yapay Zekanın arkasındaki görünmez maliyet 04 Ocak 2025 04:26
- Geniş dil modellerinde yeni rakip: DeepSeek V3 28 Aralık 2024 04:26
- Çocukları çevrimiçi tehlikelerden kim koruyacak? 14 Aralık 2024 04:24
- Sosyal medyaya yaş sınırlaması çocukları koruyabilir mi? 30 Kasım 2024 04:50
- Medyanın arama tekeli ile imtihanı 23 Kasım 2024 05:01
- Teknoloji patronları ABD seçiminin galiplerinden 09 Kasım 2024 04:32
- Platformlar ve yayıncılar çevrim içi radikalleşmenin neresinde? 19 Ekim 2024 06:56
- Hamam böceği yuvası mutfakta değil 10 Ekim 2024 04:55
- ‘Yerli ve milli’lik siber güvenliğin neresinde? 21 Eylül 2024 06:01
- Sızan/sızmayan veri ve sonrası 14 Eylül 2024 04:54
- Modern İskenderiye Kütüphanesi yanarken 07 Eylül 2024 04:43
- Genç oyun geliştiricilere vadedilen kabus 24 Ağustos 2024 05:58