26 Ekim 2020

Amatör ligler için keyif çayı zamanı

Recep Tayyip Erdoğan | Fotoğraf: Fırat Özdemir / AA

TFF’nin amatör liglerden sorumlu en ‘yetkin’ ismi Ali Düşmez’den her ne kadar bir açıklama gelmese de Amatör Futbolcular Birliğinin yaptıkları eylemler neticesinde irtibat kurulan Spor Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Baykan’ın, ‘Herhangi bir eylem ve paylaşım yapılmaması’ şartıyla futbolculardan ekim ayının sonunda oynatılma veya oynatılmama yönünde karar açıklanacağını belirttiği ortaya çıktı. Halihazırda TFF de 23 Eylül tarihinde, salgının gidişatına göre amatör liglere dönük kararını 30 Ekim’de açıklayacağını belirtmişti.

Peki bu süreçte ne oldu?

Oynatılmaya başlanan 2. ve 3. Lig’de bazı futbolcuların COVID-19 testleri pozitif çıkmaya başladı. Sağlık çalışanlarının test yaptıramadığı bir ortamda futbol oynanmaya devam edebilsin diye her hafta en az 25’er kişiden Türkiye’de dört kademede 145 takım, toplamda 3 bin 625’er test yaptırıyor.

Yine de ne oluyor?

Son olarak 1. Lig temsilcilerinden Altay 24 futbolcusu, Teknik Direktörü Yücel İldiz de dahil dört antrenörü ve altı kulüp personeli olmak üzere 34 pozitif vakanın tespit edildiğini ilan ediyor. Bu sebeple yedinci haftada oynanması gereken Giresunspor maçı ertelendi.

Yine de ne oluyor?

Liglere hazırlanmayı var gücüyle sürdüren amatör statüdeki kulüplerden Alibeyköy, rutin testlerini yaptırmaya devam ettiğini ve bu kapsamda 34 kişinin test yaptırdığını duyuruyor. (Eh, profesyonel liglerde ‘en az 25’er’ hesabımız kelimenin tam manasıyla ‘iyimser’ kaçıyor böylece)

Dolayısıyla işin aslı, Sağlık Bakanlığının vaka-hasta ikilemi ile açıkladığı ve kimseyi tatmin etmeyen meşhur turkuaz renkli tablosundaki test sayısının tutturulması için spor kulüplerinin var gücüyle sisteme hizmet ettiği dikkatli bakan gözlerden kaçmıyor. Oytun Erbaş’ın tuzlu su teorisine inananlar gibi, test yaptırdıkça COVID-19’dan kaçabileceğini düşünen futbolcu var mıdır bilinmez ama inanılmaz bir tablo gözlerimizin önünde şekilleniyor.

Üstelik daha 30 Ekim’de açıklanacak kararın rengi belli bile değil…

Tavır ise çok belli. Tıpkı, Malatya’da evine ekmek götüremediğini söyleyen esnafa Cumhurbaşkanının verdiği “Bu bana biraz abartı geldi… Al bu keyif çayını iç!” cevabı ile paket çay fırlatması gibi, ligleri oynatmaya karar verip düzenli olarak test yaptıran bütün takımların tesislerine çay desteği sunarlarsa şaşırmamak lazım.

Ne de olsa, bir Oytun Erbaş kadar gündem olamasa da bazı profesörlerin salgının başlangıcında anlı şanlı TV kanallarında çayın, virüsün boğaz florasına yapışmasını önlediğini söylediği bir ülkedeyiz.

Daha fazla neye şaşırabiliriz ki?

Evrensel'i Takip Et