Nizâm-ı Cedîd ve Yeniçeri ikiliğini aşmak
Tablo: Alexandre-Gabriel Decamps
III. Selim’i tahttan indiren Kabakçı Mustafa isyanı (1807) kapitalist devletin oluşumuna dair çok önemli ipuçları barındırmasına rağmen, hakim tarihyazımında Genç Osman’dan bu yana görülen Yeniçeri isyanlarının bir tekrarı olarak ele alınır. 19’uncu ve 20’inci yüzyılın Osmanlı ve Türk tarihçiliğinin temel kaynaklarından Ahmet Cevdet Paşa’ya (1822-1895) göre 1807 isyanındaki esas çatışma Nizâm-ı Cedîd ve Yeniçeriler arasındadır. III. Selim iyi niyetli ama basiretsizdir, Nizâm-ı Cedîdçilerin yolsuzluklarına göz yummuştur. Ulemayla ittifak içindeki Yeniçeriler ise yeniliklere karşı, gerici, başıbozuk bir güçtür.
Cumhuriyetin muhalif tarihçileri de ders kitaplarındaki resmî tarihten farklı bir yorum getirmezler. Örneğin, 1933’teki meşhur “Üniversite Reformunda” hocası Ahmet Refik Altınay’la beraber üniversitedeki işinden atılan Reşat Ekrem Koçu, 1968’de yayımladığı Kabakçı Mustafa adlı tarihsel romanda isyanı “çıplak ayaklı bir hezele güruhunun kıyamı” olarak tanımlar.[1] Koçu, isyanın öncülüğünü yapan Boğaz’da görevli “yamakları” şöyle tarif eder: “Karadeniz yalısının kara başlıklı, kara mintanlı ve ‘zıpka’ denilen kara donlu Laz uşaklarıydı; kara cahil, gayetle mutaassıp, inatçı, kavgacı, hepsi korsan tohumundan yetişmiş, korsan aşkı ve muhabbetiyle tavlanıp, terbiye almıştı”. [2]
Ali Yaycıoğlu Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devamlılık arz eden bu geleneksel yoruma eleştirel yaklaşıyor ve Yeniçeriler ile Nizâm-ı Cedîd arasındaki çatışmayı eski-yeni ikiliği içinde ele almamak gerektiğini vurguluyor. Tarihçi bu eleştirel yorumunu özetle şöyle gerekçelendiriyor:
Nizâm-ı Cedîd sadece askerî bir reform değildir, kent toplumunu yeniden yapılandıran ve onu yeni, kapitalist bir disipline sokan bir reform programıdır. Yeniçeriler de sadece askerî bir grup değildir. 18inci yüzyılda Yeniçeriler İstanbul’da kente göç etmiş ve hamallıktan kürekçiliğe çeşitli mesleklerde faaliyet gösteren kentli bir toplumsal grup oluşturuyorlardı. Dolayısıyla, Yeniçeriler’in Nizâm-ı Cedîd’e muhalefetini bunların gelenekçiliği, gericiliği değil, toplumsal sınıf çatışması esasında yorumlamak gerekir. Tarihyazımına hakim olan Yeniçeri-Nizâm-ı Cedîd, eski-yeni, gerici-ilerici, gelenekçi-reformcu gibi ikilikler yerine, III. Selim dönemi siyasetini üçlü bir çatışma dinamiği içinde okumak gerekir: Yeniçeriler, Nizâm-ı Cedîdçiler ve taşra âyanı. Ne Nizâm-ı Cedîd, ne Yeniçeriler, ne de âyan yekpare gruplar değildir.
Yaycıoğlu’nun tarihi âyana odaklansa da Yeniçeriler’i yeniden ele almak için önemli gerekçeler sunuyor. 18inci yüzyılda kent ve kır ekonomisiyle bütünleşmiş olan Yeniçeriler, imparatorluğun merkezindeki Ocak’tan veya taşra kentlerindeki yerel toplumlardan yetişiyorlardı. Şam örneğinde görüldüğü gibi merkezden gönderilen Yeniçeriler’le yerelden türeyen Yeniçeriler zaman zaman silahlı çatışmaya varacak ölçüde farklı çıkar gruplarını temsil ediyorlardı. Dolayısıyla Yeniçeriler’in ekonomik ve siyasi faaliyetlerini yorumlayabilmek için, bunları imparatorluk coğrafyasının farklı köşelerinde karşılaştırmalı bir şekilde okuyan tarihlere ihtiyaç var. Bu bağlamda Yeniçeriler’in reformlara muhalefetini E.P. Thompson’ın “ahlak ekonomisi” kavramı çerçevesinde kapitalist sınıf oluşumu dinamikleri açısından değerlendirmek gerekiyor. “Çıplak ayaklı hezele güruhunun” artık nihayet sınıfsal bir analizle yorumlanmasının zamanı gelmedi mi?
[1] Reşad Ekrem Koçu, Kabakçı Mustafa: Bir Serserinin Romanlaştırılmış Hayatı, İstanbul, Doğan Kitap, 2. Baskı, 2001 [1968], s.50. Yazarın “Patrona Halil” adlı eserine kıyasla bu romanın karakter betimlemesi ve hikaye örgüsü açısından çok zayıf olduğunu - hatta romanlaştırılamamış bir tarihsel anlatı olduğunu - belirtmeliyim.
[2] Koçu, Kabakçı Mustafa, s.41.
- Türkiye-Suriye ilişkisi 18 Aralık 2024 04:58
- Ortadoğu’da yeni döneme girerken vaziyet 11 Aralık 2024 04:32
- Lindner’in komplosu ve Almanya’da seçimler 27 Kasım 2024 04:40
- Trump'ın zaferi: Enflasyon algısı ve 2008 sonrası aile şirketleri 13 Kasım 2024 04:08
- ABD’de seçimler ve yeni saflaşma 06 Kasım 2024 04:51
- Yeni Yeşil Düzen’in sergüzeşti 30 Ekim 2024 04:35
- Tırmandırarak gerilimi azaltmak 02 Ekim 2024 04:16
- AfD’li sınıf fraksiyonları ve aile/cinsiyet politikaları 11 Eylül 2024 05:03
- Saksonya ve Thüringen'de seçimler 04 Eylül 2024 04:30
- AfD'nin aile politikası 28 Ağustos 2024 04:15
- Thüringen'de nüfus, aile ve siyasi eklemlenme 21 Ağustos 2024 04:39
- Taşra ve siyasi kültür: Doğu Almanya'da seçimlere doğru 14 Ağustos 2024 04:22