6 Kasım 2020

Bitmeyen tartışma; atlar mı, filler mi?

DİĞER YAZILARI
Prestij 27 Temmuz 2024
Adalet 20 Temmuz 2024
Ayın karanlık yüzü 13 Temmuz 2024
Şampiyonun düşüşü 8 Haziran 2024
Kim bu Gukesh 27 Nisan 2024
Gordion Düğümü 20 Nisan 2024
YAZI ARŞİVİ

Satranç taşlarının hangisinin güçlü olduğunu anlamamız için değerleri vardır. Bu değerler rakiple yaptığınız taş alışverişleri sırasında avantajlı olup olmadığınız konusunda fikir vermeleri açısından kullanışlıdır. En küçük birim piyon olduğundan 1 puan olarak kabul edilir. At veya fil 3 puan, kale 5 puan, vezir 9 (ya da 9.5) puan olarak değerlendirilir.

Şah haricindeki taşların değeri, yaklaşık güçlerini yansıtır. Taşların gücü, konumun özelliklerine göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin piyon, terfi etmeye yaklaştıkça değeri Türkiye’deki dolar kuru gibi hızla artar. Şahın mat edilmesi oyunun sonu anlamına geldiğinden değeri sonsuzdur. Ne var ki şahın değeri diğer taşlardan farklı olarak gücünden bağımsızdır. Açılışta bebek gibi korunan şah, oyun sonunda yaklaşık 4 puan gücündedir. Peki, çok farklı hareketlere sahip olan at ve fil neden aynı değere sahiptirler?

Bazı oyuncular oyun sırasında fillerini rakip atlarla değiş tokuş etmeyi ya da tam tersini tercih ederler. Bu tarz değişimler sırf “Atın ya da filin hareketini seviyorum” diye düşünülerek yapılıyorsa bu tercihi yapan kişinin satrancın temelini anlamadığını söylemek mümkündür. Peki, at ve fil arasında nasıl tercih yapacağız?

Satranç masasında taşları dizerken atlarımın her ikisinin de şahıma dönük olmalarını severim. Bazı oyuncular atlarının aynı yöne bakmasını tercih ederken, saldırgan stile sahip oyuncuların atlarını rakibe döndürdüğünü de görebilirsiniz. Ama kimse fillerini herhangi bir yöne döndürmez. Filler öylece tahtaya yerleştirilir, çünkü yüzsüzdürler.  Atın ise bir karakteri vardır. Onunla hamle yaparken eliniz estetik bir hal alır istemeden. Tanıdığım tüm satranççılar satranç takımı satın alırken atların estetiğine bakar önce. At estetik değilse, fil isterse altından olsa o takım satın alınmaz. Gerçi fil altından olsa zaten alamazsınız. Kısacası at güzel bir taştır, fil ise sadece taştır. Ve bu konu tartışmaya açık değildir.

Şakayı bir kenara bırakıp gerçeklere dönecek olursak tahtada çok piyon varken atın filden daha etkili olduğunu söyleyebiliriz. Tahtadaki piyonların varlığı, çizgisel harekete sahip olan filin hareketliliğini azaltırken atın hareketliliğini etkilemez. Çünkü taşların üstünden atlayabilen at piyonlar tarafından engellenemediği için kolayca sıkıştırılamaz. Yapacağı hamleler doğrusal olmadığı için kolay algılanamaz ve bu da onun sürpriz etkisini arttırır. Bu yüzden zaman sıkışmasında ölümcül figür haline dönüşebilir. Rakip kampa (özellikle e6,d6,c6,f6) yerleşen bir atın kaleden daha güçlü olduğuna emin olabilirsiniz. At tahtadaki 64 kareyi gezebilirken, fil bulunduğu renge bağlı olarak sadece 32 karede dolaşabilir.

Piyonların azaldığı açık konumlarda ise işin rengi değişir, çünkü filin hareket kabiliyeti artar. Atlar helikopterse, filler uzun menzilli füzelere dönüşür. Ata oranla daha fazla kareyi kontrol ederler. Uzaktan saldırabilir ve koruyabilirler. Fil çifti, her iki renkli kareleri kontrol edebileceğinden 2 attan ya da at+filden daha güçlü olur. Boş tahtada fil çifti ile kolaylıkla mat yapabilecekken, 2 at ile mat olmadığını, ayrıca filin bir atı hapsedebileceğini unutmamalısınız. Özetle at ile fil arasında yapacağınız tercih tamamen diğer taşlara ve konuma bağlıdır. Örneğin 2 fil+1 kale (11 puan), 2 kale+1 attan (13 puan) kuvvetlidir. Satrancı taşların puanlarına göre değil, tahtada yaptıkları etkiye göre değerlendirmelisiniz. Çünkü satranç matematikten fazlasıdır.

Evrensel'i Takip Et