‘Bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu’ meselesi

Recep Tayyip Erdoğan | Fotoğraf: Fırat Özdemir / AA

Kirvem,

Atalarımız can çıkmayınca huy çıkmaz hükmünden yola çıkıp, bu baptaki kanaatlerini açık-seçik belirttiklerine göre; demek ki ister akıllı, isterse zırdeli olalım, şu alemde yaşadığımız müddetçe sırtımızda affedersiniz “semer” misali taşıyıp durduğumuz huyumuzun sanki bir nevi kölesi veya bekçisiyiz vesselam!

Tanrının lütfettiği “insan” kimliğiyle bu cihana gelip gidenlerin ardından şimdilerde eriyle, dişisiyle nüfusu bilmem kaç milyarı aşan insanlık aleminin yanı sıra, keza misakımızın milli sınırları içinde sayısı üç aşağı beş yukarı seksen üç milyonu bulan “yerli ve milli” vatandaşlar olarak, bu coğrafyada, bu diyarlarda daha doğar doğmaz beraberimizde yüklenip getirdiğimiz huylarımızdan kimilerimiz elhamdülillah şu veya bu şekilde memnunken, buna mukabil şikayetçi olanlarımızın sayısı acaba ne alemde, hangi düzeyde, bunu bilecek kadar ne yazık ki müneccim değiliz maalesef...

“Huy” konusunda atalarımızın imbiklerden, kevgirlerden süzüp, ince eleyip sık dokuyarak elde ettikleri deneyimlerinden yola çıkıp, ardından da bizlere miras bıraktıkları ata yadigarı kimi sözlerine bakılırsa; “Arlı arından, huylu huyundan vazgeçmez...” Ayrıca aynı minvalde yine mesela, “Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan etkilenir...” Nihayetinde de “Sütle giren huy, canla çıkar...”

Kirvem, birbirinin peşi sıra uzayıp giden, çoğumuzun zaten bildiği bu deyimlerin acaba tümü, gerçekten de günlük yaşantımızda geçerliliği koruyup, amiyane deyimiyle “cuk” oturup, dolayısıyla bizlere doğru dürüst yol gösterip layıkıyla mihmandarlık ediyor mu, doğrusunu söylemek gerekirse bunu, kendi payıma bilmiyorum, bilemiyorum ama, öte taraftan da belki de doğuştan gelen fıtratım, bu baptaki huysuzluğum nedeniyle, bu türlü “çerçeveli”, laflara karşı peşinen “alerji” duymasam bile, yine de kulak ardı etmeyi nedense kendimce daha uygun buluyorum...

Nitekim... Mesela, örneğin ülkemizin gündeminde konu ne olursa olsun, iş, kazara da olsa dönüp dolaşıp, eninde sonunda en çerçeveli, en tumturaklı lafların başında gelen, “milli birlik ve bütünlük” yarenliğine toslayınca, bu kulvarda hepimiz yekvücut halinde birer “milli kahraman” kesilip, akabinde de el alemin hanesini deyim yerindeyse her bakımdan topa tutup, dolayısıyla sağımızda solumuzda düşman yaratmakta bu denli “usta”, bu kadar becerikliyken, öte yandan nedense, ne hikmetse, atalarımızın buyurup, kulaklarımıza küpe niyetine astıkları, “Bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu” deyimini bir bakıma elimizin tersiyle ittiğimiz için mi, şu kırtıpil alemde tam da şu günlerde milletçe giderek yalnızlığa terk ediliyoruz, kim bilir Kirvem!

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et