11 Kasım 2020

50 eksi 1

DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Sovyetler dağıldığında “Tarihin sonu” diye zıplayanlar duvara tosladı. Artık dünya tek kutuplu olacak, sosyalizmin defteri dürülecek, önce liberal sonra hümanist kapitalizm(?) dünyaya hakim olacak ve insanlar şirket devletlerinin yönetiminde sonsuza kadar mutlu yaşayacaktı.

Olmadı. Marx yine haklı çıktı. Üretim araçlarının mülkiyeti ve emek sömürüsü olmadan elde edilemeyecek zenginlik ve bu hayallerinden ve hırslarından vazgeçmeyen zenginler “Tarihin sonu” diye hoplayan Japon Fuji’ye öldürücü darbeyi indirdiler.

Yok ettiklerini sandıkları 2 kutuplu dünyanın 2 kutbunu ülkelerin hücrelerine soktular, adına da “50 artı 1” demokrasisi dediler.

50 artı 1 demokrasisi ülkeleri, mahalleri, hatta aileleri tam ortadan 2’ye böldü. Esasen iktidarın ve seçimlerin milli gelirden hak ettikleri payı alma mücadelesi ve kararı olduğunu düşünemeyen kafaları karışık insanlar yoğun medya kuşatması ile 2 tarafa itildi. Aslında aynı safta olmaları gereken emekçilerin yarısı birini desteklerken diğer yarısı diğerini destekledi. Hem de desteklediği her iki tarafın da kendisi, çocukları, geleceği için hiçbir şey vermeyeceğini bile bile. 50 artı 1 demokrasisi ile kutuplaşan toplum birbirine tahammül edemez noktaya geldi. Halkın sanal sinir uçlarına ulaşmayı becerebilen yeteneksiz siyasetçiler, kimi yerde “vatan, millet”, kimi yerde “din, cemaat”, kimi yerde “yerli, milli” numarasıyla 50 artı 1’i ele geçirmeye çalıştı.

50 artı 1’i, yani atı alıp New York’u, Üsküdar’ı, Paris’i geçen siyasetçiler seçim sonraları “Biz 50 artı 1’in değil 50 eksi 1’in de mutluluğu için varız.” deseler de bu söylem partikte hiç hayata geçmedi ve kimseyi ikna edemedi. Sadece 50 eksi 1’in değil 50 artı 1’in de okumuş, yazmış gençlerinin büyük çoğunluğunun başka diyarlara göçme isteğini yok edemedi.

Eğer dünya 50 artı 1 demokrasisine(?) son verip herkese katma değere verdiği destekle orantılı eşit temsil hakkı sağlamazsa 50 eksi 1, 50 artı 1’in baskısına boyun eğmeyecek ve dünya hücrelerine kadar ortasından ikiye bölünecek.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et