20 Kasım yaklaşırken

Görseller: Unicef Türkiye
Dünya Çocuk Günü yaklaşırken, dünyaya çocukların gözünden bakmak ve karanlık bulutlar arasından dünyaya ulaşan ışınları görmenin tam zamanı. En zor zamanlarda bile her çocuk, parlayan bir ışık kaynağı gibi daha iyi bir dünya isteyenlere umut, istek ve güç sağlıyor.
Unicef bu yıl, “Dünya Çocuk Günü 2020: Yaşamak istediğin dünyayı çiz” başlığı ile çocuk ve gençleri çizimleriyle dünyaya seslenmeye çağırıyor. Katılım çağrısında dünyanın bir salgınla karşı karşıya olduğu ve dünyanın değişime gereksinimi olduğu özellikle vurgulanıyor: “Bu gibi zamanlarda geleceğin konusunda endişe duyman ve kararsızlık yaşaman oldukça normal. Haydi sen de 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’nü kutlamak için başlattığımız girişimimize katıl ve COVID-19 sonrasında yaşamak istediğin dünyayı çiz! Dünyayı değiştirmek istiyor musun? Öyleyse bize katıl! Her çocuk için daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir geleceği birlikte hayal edelim.”
Unicef’in çağrısına Türkiye’den yanıt veren çocuk ve gençlerin bazılarının çizimleri ve mesajları Unicef Türkiye web sitesinde bulunuyor. Şimdi onlara bir göz atalım.
Daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir dünya isteğini çizen 13 yaşındaki Ela, resmin yanına şunları not düşmüş: “Fabrikaların saldığı gazlar doğayı ve içindekileri öldürüyor. Tatlı su kaynakları ileride yetmemeye başlayacak. Kutuplar erirse oradaki kutupta yaşayan hayvanlar ölür. Doğayı ve yeşili korumamız gerekiyor.”
Ayrımcılığın çocuklar için ne kadar zararlı olduğuna dikkat çeken 13 yaşındaki Hasan, çiziminin altına kısa bir not eklemiş: “Din, dil ve ırk fark etmez. İnsan insandır.”
Dünya bir yandan salgınla ve salgınla derinleşen eşitsizliklerle, diğer yandan çatışma ve savaşlarla kavrulurken, çocuklar oyundan, sokaklarda koşabilmekten, arkadaşları ile cıvıl cıvıl eğlenebilmekten ve okuldan geri kalıyorlar. Bunların aşılması gerektiğini bilen 14 yaşındaki Asma, resminin yanına not düşmüş: “Çocuklara korona gibi hastalıkların ve savaşların olmadığı bir hayat diliyorum. Çocuklar hastalıklardan ve savaşlardan korkmadan sokağa çıkıp oynayabilsin istiyorum. Dilerim böyle bir dünya yaratabiliriz.”
13 yaşındaki Rozalinda ise resmini özgürce uçan kuşlarla donatmış ve kendine düşen görevi de vurgulamış. “Çocuklar her zaman hem eğlensin, hem de mutlu olsunlar diye okula gidemeyen çocuklara yardım etmek ve onlara mutluluk dağıtmak istiyorum. Çünkü çoğu çocuk okula gidemediği için okuma yazma bilmiyor. Onlar için ben bir şeyler yapmalıyım.”
Kuşların özgürce uçabilmesi, çocukların mutlu olabilmesi için barış gerektiğini çocuklar ve gençler biliyorlar. 15 yaşındaki Gürfan, “Bu resimdeki gibi savaş olmayan bir dünyada, doğa içinde yaşamak istiyorum” demiş. Geleceğin var olabilmesi içinse barış gerek. 13 yaşındaki Abdulhadi çocukların çevrelediği bir dünya çizmiş ve “Tüm dünya sevgi ve barış içinde yaşasın,” notunu eklemiş. 15 yaşındaki Ali ise barış güvercinlerini andıran ama renkli kuşlar çizmiş ve eklemiş: “Tüm dünya barışa kavuşsun, hep iyilik olsun.”
Dünyanın yeniden düşünülmesi, var olan düzenin değişmesi gerektiği ortada. Bunu, dünyayı berbat kılmak için elinden geleni yapanlar değil, ancak daha iyi bir dünya düşleyebilenler gerçekleştirebilir. Dünyanın gidişini gelecek dendiğinde para, altın, araba görenler düzeltecek değil. Kötü düzeni ancak yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya görmek isteyenler değiştirebilir. Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için barış gerektiğini çocuklar biliyor. Çocukları umursayanlara, çocuksuz bir dünya düşünemeyenlere ve 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’nü kutlamak isteyenlere seslenelim: Çocuklar için ve daha iyi bir dünya için, hemen şimdi barış isteyin!
Evrensel'i Takip Et