18 Kasım 2020 23:20

Cehalet ve korku

Metrobüs durağında bekleyenler

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Günlük kayıp sayısı resmen 100’ü aşınca yeni önlemler geldi. Resmi sayı 100 ise gerçek sayı nedir, ancak belediyenin mezarlıklar müdürlüğü bilir.

Ortada ciddi bir sorun olduğu açık ama kime inanacağımızı, kime güveneceğimizi şaşırdık. Aklı başında insanlar, tabipler, “Tam kapanma ve sorunu kökten çözme” yönünde, sadece insan hayatını önemseyen açıklamalar yapıyorlar ama diğer tarafta “Ekonomi” diye çırpınanlar işi siyasi kutuplaşma noktasına getirdi. İktidar ve onun sokaktaki uzantıları için ucu Reis’e dokunacaklarını düşündükleri her şey düşman.

Havaalanında “Sosyal mesafe” diye bağırıp çağıran görevli, insanların küçücük uçağın içerisine balık istifi doldurulmasını “Orası benim sorumluluk alanım değil” diye geçiştiriyor. Uçaktan inerken hostes “Lütfen yerlerinizden kalkmayın, önce önünüzdeki sıranın inmesini bekleyin” diye çırpınırken, karanlık mafya yamağı tipli lümpen, insanları yara yara uçaktan en önce inme yarışı peşinde. Uçaktan önce inip herkese kazık attığını sanan tip, valiz bandının başında en son gelen valizini bekliyor. Aralardan bir başkası hostese bağırıyor, “Kime yaranmaya çalışıyorsun!” Diğerlerinde çıt yok. Olmaz tabi, nasıl olsun?

Çünkü kaba kuvvet sokağa hakim. Aklıselim azınlıkta.

Dolmuş, adı üstünde, ağzına kadar dolmuş. Sözde yolcu sayısında kısıtlama var. Oturacak yeri bırakın ayakta duracak yer kalmamış. Kaptan(?) kapıları açmış, durakta bekliyor. Çoğunluk, maske çenede telefonla konuşuyor. Kapı dibine sıkışmış kadın kaptana çıkışıyor, “Evladım kapat şu kapıyı. Yolcu alacak yer mi kaldı?​” Tek kişilik koltuğa oturmuş diğeri, belli ki kadına laf yetiştirecek, “En son sen bindin. Dolu diye binmeseydin ya?​” diye paradoksal akıl oyununa girişiyor. Şoförün yanında neredeyse vites kolunun tacizi ile yolculuk yapmak zorunda kalan başkası, “Oğlum ceza yemekten korkmuyor musun?​” diye fısıldıyor. Şoförde cevap hazır. “Abi, biz bitmişiz. Sayıya uysak mazotu kurtaramayız.” Belki de seçim sırasında arka cama yapıştırıp halen çıkarmadığı iktidar afişine güveniyor. Diğer 20 kişide çıt yok. Nasıl olsun?

Sokağa cehalet ve kaba kuvvet hakim. Aklıselim azınlıkta.

Daha birkaç hafta önce Milli Eğitim Bakanı “Okullar en güvenilir yerler. Kademeli açacağız. Sorun olursa kademeli kapatacağız” derken, şimdi bulaşmanın kaynağı olarak okullar hedefe kondu ve toptan kapandı. Üniversiteler zaten hiç açılmadı. Bir kuşağı kaybediyoruz ama kimsenin umurunda değil. Çünkü tepedekilerin tek kaygısı “esnaf”. Kasada para kalmadığı için herkes başının çaresine bakacak. Para kalmadı dediğime bakmayın. 7 uçakla Kıbrıs gezisi için para var. Koskoca devlet. Kanka Bahçeli ile Reis aynı uçağa sığmıyorlar mı?

Sormaya korkuyoruz. Çünkü her yere cehalet ve kaba kuvvet hakim. Aklıselim azınlıkta.   

İnsanın aklı ile alay edercesine zaman ayarlaması açıklıyorlar. AVM’ler akşam 8’de kapanacak. Zaten 10’da kapanıyordu. 2 saatle virüsün canına okunacak. Duyda inan. Sabah 10 akşam 8 her şey serbest. Diğer ülkelere bakıyoruz, her yer kapalı okullar açık. Bize bakıyoruz, her yer açık okullar kapalı. Neden?

Sormaya korkuyoruz. Çünkü ülkeye cehalet ve kaba kuvvet hakim. Aklıselim azınlıkta.      

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa