25 Kasım 2020 23:38

Ağır bedel

metal işçisi

Kaynak:Daniel Wiadro/ Unplash

Paylaş

Kovid-19 salgını dünya çapında tüm hızıyla yayılmaya devam ederken vaka sayısı 60 milyonu geçti. Salgın sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı ise 1.5 milyona yaklaştı. Dünya çapında alınan tüm önlemler ve kısıtlamalara rağmen salgının yayılma hızının önüne henüz geçilebilmiş değil.

Dünya ülkelerinin salgının etkilediği kesimlere yönelik olarak aldıkları ekonomik önlemler, salgından etkilenen kesimleri sınırlı da olsa korumayı amaçlasa da, hiçbir ülkenin bu konuda yeterince başarılı olmadığı görülüyor. Çok sayıda ülke salgının yayılmasını önleme konusunda yeterince başarılı olamasa da, salgın nedeniyle iş ve gelir kaybı yaşayan yurttaşlarına destek olarak, ekonomik ve toplumsal olarak ağır sonuçlar ortaya çıkmasının önüne geçebildi.

Türkiye, diğer ülkelerin aksine yaşamak için çalışmak dışında hiçbir alternatifi olmayan, bir gün bile çalışmasa aç kalacak milyonlarca insanı hastalanmaktan korumak için hiçbir somut adım atmayarak, onları kendi kaderleri ile baş başa bırakma politikasını ısrarla sürdürüyor. Salgın sürecinin başından itibaren ne pahasına olursa olsun ekonomik faaliyetleri sürdürme ısrarı, emekçilerin sınırlı kısıtlamalardan bile muaf tutularak çalışmaya zorlanmasının ağır sonuçları ortaya çıkmaya başladı.

Bilim insanlarının, emek ve meslek örgütlerinin ekonomiyi değil toplum sağlığını ön planda tutmak ve virüsün daha fazla yayılmasını önlemek adına yaptığı tüm gerçekçi uyarıların göz ardı edilmesi nedeniyle salgın tamamen kontrolden çıktı. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan ve kimsenin inandırıcı bulmadığı resmi verilerde bile, ilk vakanın açıklandığı günden bu yana gerek hasta, gerekse vefat sayısı açısından en yüksek rakamlara ulaşıldı.  

Salgının başından itibaren ekonomik faaliyetlerin halk sağlığından daha çok önemsenmesinin ağır sonuçlarını hem tıkanma noktasına gelen sağlık sistemi ve tükenen sağlık emekçileri, hem de giderek ağırlaşan ekonomik sorunlar üzerinden görüyoruz. Salgına karşı çözüm olarak sadece bireysel tedbirleri, maske kullanmayı, fiziksel mesafe kurallarını ileri sürenler, kendi sorumluluklarını geri plana itmeye çalışıyorlar.

Geçtiğimiz dönem içinde salgınla mücadele adı altında gündeme getirilen kısmi/sınırlı kısıtlamaların çözüm olmadığı görüldü. Üstelik hastalığın yayılımın en yoğun olduğu emekçi sınıfların söz konusu kısıtlamalardan muaf tutulması, bugüne kadar alınan bütün bireysel önlemleri de büyük ölçüde etkisiz hale getirdi. Kovid-19 vakalarının görüldüğü, hiçbir ek tedbirin alınmadığı işyerlerinde üretimin/hizmetin kaldığı yerden devam etmesi, işyerlerinde ve emekçilerin yaşadığı mahallelerde salgının hızla yayılmasına ve ülke çapında tamamen kontrolden çıkmasına neden oldu.

Fabrikalarda, atölyelerde, toplu taşım araçlarında, yoksul mahallelerde yaşayanlar arasında hastalığın yayılma hızının artması sonucunda görülen vaka ve ölüm sayılarındaki artış, artık resmi verilerle bile gizlenemeyecek durumda. Salgının önlenmesi için sağlık hizmetlerinin kapsamının genişletilmesi ve sağlık hizmetlerinin tamamen parasız olması gerekirken, insanların ölümle burun buruna yaşadığı koşullarda bile acımasız piyasa kuralları tıkır tıkır işlemeye devam ediyor.

Yaşamak için çalışmak zorunda olan milyonlarca emekçi, her gün toplu taşım araçlarını kullanıp temizlik ve mesafe kurallarına uyulması mümkün olmayan iş yerlerinde ve fabrikalarda adeta hastalanmak için sırasını bekliyor. Bu nedenle salgın sürecinde, tarih boyunca görülen diğer salgınlarda olduğu gibi, en ağır bedeli iş ve gelir kaybı yaşayan, hastalanan ve hatta hayatını kaybeden emekçiler, yoksul halk ödüyor.

İktidar, Kovid-19 salgınının daha fazla yayılmasını engellemek, emekçiler başta olmak üzere, nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı ağır ekonomik sorunları hafifletmek için gerekli adımları atmamak için direndikçe ödenecek bedelin ağırlığı daha da artıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa