4 Aralık 2020

Satranç Federasyonu ve AKP denklemi

DİĞER YAZILARI
Prestij 27 Temmuz 2024
Adalet 20 Temmuz 2024
Ayın karanlık yüzü 13 Temmuz 2024
Şampiyonun düşüşü 8 Haziran 2024
Kim bu Gukesh 27 Nisan 2024
Gordion Düğümü 20 Nisan 2024
YAZI ARŞİVİ

Geçen hafta pazar günü Gençlik ve Spor Bakanlığının online olarak düzenlediği antrenör temel eğitimi sınavının yapıldığı saatlerde değerli bir dostum arayarak “Utanmadan sıkılmadan kopya çekiyorlar” dedi. Satranç antrenörü olmak için sınava giren adaylar WhatsApp üstünden kurdukları grupta sınav devam ederken cevapları birbirlerine göndermişler. Önceki yazılarımda satranç simsarlarından ve sansarlarından bahsetmiştim. Satrançla uzaktan yakından ilgisi olmayan, eli satranç taşına değmemiş ama çocuklara satranç öğreteceğim diye velileri kandıranlar işte bunlardır. İki aşamalı sınavın ilk aşamasında kopya çeken bir grup şimdi TSF sınavına girip antrenör olacak, öğrencilere de güya satranç öğretecekler.

Peki, antrenörlük belgesi düzenleme yetkisi Türkiye Satranç Federasyonunda iken Gençlik ve Spor Bakanlığı bu işe neden dahil oldu? TSF’nin yaptığı antrenörlük sınavları, öncelikle Başkanın söylemiyle “ev hanımlarına iş imkanı” olarak pazarlanarak liyakatin yok edilmesi sağlandı. Birkaç günlük kurslarla piyasaya boca edilen çakma antrenörler o kadar çoktu ki, unvanlı ustalar, yıllarını bu işe adamış gerçek antrenörler bunların arasında boğulup okullarda iş ve öğrenci bulamaz hale geldi. Bu süreçte TSF’ye ödenen antrenörlük bedeli 1250 TL gibi bir rakam olunca bu pazarın Bakanlığın gözünden kaçması mümkün değildi. Hemen bir yönetmelik çıkarılarak kursların temel ve özel eğitim olarak iki aşamada yapılmasına karar verildi. Bundan sonra temel eğitim sınavına girecek olanlar bunun için önce Bakanlığa 350 TL ödeyecek, daha sonra özel eğitim sınavı için TSF’ye 1250 TL’yi ödeyip antrenör olabilecek. Herhalde meselenin tamamen duygusal olduğu anlaşılmıştır.

TSF’nin bu konuda ne kabahati var, bakanlık talimat vermiş diyenlerin bilmesi gereken, FIDE’ye (Uluslararası Satranç Federasyonu) bağlı tüm federasyonların özerk olduğudur. FIDE tüzüğünde, “Bağlı federasyonların ülkelerinde satranç üzerinde tam kontrol ve yönetim sağlaması gerektiği” yazar. Ne var ki, FIDE üyesi olan Türkiye Satranç Federasyonu antrenörlük sınavı yapma yetkisinin bir kısmını hükümetin isteğiyle Gençlik ve Spor Bakanlığına devretmiştir. Oysa yine FIDE tüzüğünde “Bağlı federasyonların her hangi bir hükümet, kamu veya özel kurumdan bağımsız hareket etmesi gerektiğini” de yazar.

Bağımsız olmasını beklediğimiz özerk TSF Yönetim Kurulu üyelerinden bazılarını tanıyalım. TSF Asbaşkanı Ayşe Kardaş Ergezen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı eski müsteşar yardımcısı, TÜRGEV yönetim kurulu eski üyesi, halen Rekabet Kurumu Üst Kurulu üyesi. TSF Asbaşkanı Muammer Yıldız, Saraydüzü AKP İlçe Başkanı. TSF Başkan Vekili Fatih Maden, AKP Çorum eski milletvekili aday adayı. TSF Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Daban, AKP Hatay eski İl Yönetim Kurulu üyesi. TSF Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Asım Ötegen, AKP Ankara eski İl Yönetim Kurulu üyesi. TSF Yönetim Kurulu Üyesi Onur Girdap, bir dönem hakkında Çankırı’dan aday adayı olacağına dair söylenti çıkan AKP üyesi. TSF Yönetim Kurulu Üyesi İslam Yücel, Saraybahçe Belediyesi AKP eski meclis üyesi. Neyse ki TSF Başkanı Gülkız Tulay ilk sohbetimizde sosyal demokrat olduğunu söylemişti o yüzden içim çok rahat. Özerk Spor Federasyonu dediğin işte böyle olur. Hükümet bundan sonra atın hareketini Türkiye Jokey Kulübü, filin hareketini Tarım ve Orman Bakanlığı öğretecek,  kale zaten sabit bir yapıdır hareket edemez diye karar alsa alkışlayacak insanlar yönetiyor ülke satrancını. Ama satrancı çok seviyor, çok hizmet ediyorlar.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et