Kapalı devre

Kurbağa heykelleri fotoğrafı: Patrick Rabbat/Flickr (CC BY 2.0) | Kolaj: İsmail G. Bayram/Evrensel

DİĞER YAZILARI
Hakkâri’de Bir Mevsim 1 Şubat 2025
Tek gerçek 25 Ocak 2025
Dilsiz 18 Ocak 2025
Kendi başına 11 Ocak 2025
Kan durmuyor 4 Ocak 2025
Yumruklar sıkılı 28 Aralık 2024
Yürek ağrısı 21 Aralık 2024
Ayak altında 14 Aralık 2024
Tadı yok 7 Aralık 2024
Uğultu 30 Kasım 2024
YAZI ARŞİVİ

KÖRELME

Gri bir karaltı kapatıyor önümüzü. Ağırlığıyla ezerek otları. Devirerek ağaçları. Gri bir ağırlıkla gökyüzüne yükselen. Kapatarak ufku denizi silen. Taş duvar. Hepimizi körelten.

KIYIDA

Ufukta yiten gemileri görürsün güneş battığında. Silinir gider. Ufuk silinmez ama. Kararır yalnızca. Güneş doğduğunda, ışır yeniden. Giden gemileri yolculamak için sana. Bekliyorsan kıyıda.

KUMDA

Dalgalar silerek ayak izini. Dolaşırken kumsalda. Gıdıklayarak ayaklarını. Kum fırtınaları eser çölde. Siler ayak izini. Yok ederek seni.

KARANLIĞIN ARDINDAN

Karanlıkla gürleyip duran gök gürültülerinin, ateş yağdıran şimşeklerin ardından yağan yağmurlar, açtırır çiçekleri. Renk renk aydınlatarak her yeri.

TEK BAŞINA

Herkes bir yerden bir yere ulaşıyor. Neşeyle. Sen ulaşamıyorsun. Denizin ortasında lastik bir botun içinde. Kanla ateşi geride bırakarak ayrıldığın kıyıyla varacağın yeşil ada arasında. Denizin ortasında. Lastik bir bot içinde. Korkuyla. Tek başına.

KAPANMA

Günler, haftalar, aylardır kapalı kaldığın -hepimizin kapalı tutulduğu- evin pencereleri, kapısı açıldığında. Bir solukta dışarı çıkmak için kapıdan adımını attığında sokak çekilecektir ayağının altından. Açılan boşluğa.

YAZ BİTİMİ

Güneş dolar içerilere. Mavi gökyüzünde yüzen ak bulutlarıyla. Odaları dolanır ılık bir esinti. Ağaçların dalları tırmalar camları. Ötüşüyorken kuşlar. Ölü bir kuş düşer balkona. Bitiyorken yaz.

EKSİLEN

Gittikçe eksilen bir şey var yaşamdan/yaşamımızdan. Güneşle ay ışımıyor sanki eskisi kadar. Rüzgar esmiyor, esse de fırtına kopuyor. Yağmur yağmıyor, yağsa da sel oluyor. Eksildikçe sözcüklerimiz. Eksiltildikçe.

KESİNTİ

Güneşin önünü kesiyor gökyüzüne yükselen/yükseltilen her gökdelen. Üstümüze düşüyor gölgesi. Sıkışık sokaklarında kentin. Yürüyoruz kalabalığın içinde. Önümüzü görmeden.

KAPALI DEVRE

Televizyonlar karartılırken gözlerimiz karardı. Sesini çıkaranların sesine kulaklarımızı tıkadıklarından sağırlaştık. Söz söylemeye kalkanın sözü kesilince dilsizleştik. Artık çiçekler açmaz oldu. Kuşlar ötmüyor. Dillenmiyor şarkılar.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et