06 Aralık 2020 23:04

Brezilya'da 2022 provası

Fotoğraf: Fabio Rodrigues Pozzebom/Agência Brasil/Wikimedia Commons (CC-BY-S.A 2.0)

Paylaş

Brezilya, 2022 başkanlık seçimlerinin oyuncularını, ittifaklarını ve programlarını belirleme sürecinde önemli bir aşama olan yerel seçimleri geride bıraktı. Seçimlerin ikinci turunun da tamamlanması ile ana akım medya ve merkez sağ analistler seçimin iki büyük kaybedeni konusunda hem fikir hale geldiler; Bolsonaro ve İşçi Partisi (ve sol). Şu an için bir partisi olmasa da Bolsonaro’nun zımnen ve açıktan desteklediği adaylar ile aşırı sağı temsil eden isimlerin büyük başarısızlıkla karşılaştıklarını ve geleneksel oy oranlarına hapsolarak merkez sağ partilerin güçlendiği söylenebilir. Ancak aynı başarısızlığı özelde PT, genelde de Brezilya solu için iddia etmek mümkün müdür?

Öncelikle ülkenin eşi benzeri görülmemiş bir ortamda seçimlere gittiğinin altı çizilmeli. Salgının Güney Amerika’daki merkezi konumundaki Brezilya’da ilk ve ikinci turlarda normalden daha fazla bir oranda seçmenin sandığa gitmediği bir seçim gerçekleştirildi. Derinleşen ekonomik kriz ve işsizliğin önemli bir gündem maddesi olduğu bu ortamda salgının varlığı, solun adaylarının seçmene ulaşmasında ve geleneksel yöntemlerle kampanya yürütmesinde en büyük engel olarak karşısına çıktı. Seçim kampanyaları neredeyse internete ve sosyal medyaya hapsoldu. Solu zorlayan bir başka konunun da Bolsonaro’nun desteklediği ve kendilerini politika dışı konumlandıran adaylara karşı seçmenin merkez-sağ partilerin adaylarında birleşmeyi tercih etmiş olması gibi gözüküyor.

Bir başka öne çıkan konu ise PT’nin sol içerisindeki hegemonik konumunun seçimlerle birlikte sarsıntı geçirmiş olması. PSOL’un (Sosyalizim ve Özgürlük Partisi) Adayı Guilherme Boulos’un São Paulo’da yüzde 40, Porto Alegre’de de PCDOB’un (Brezilya Komünist Partisi) Adayı Manuela d’Ávila’nın yüzde 45 oranında oya ulaşması, seçimleri kaybetseler dahi her iki partinin de 2022’de en azından ilk turda kendi adayları ile seçime katılmalarının önünü açtığı şeklinde yorumlar yapılmasını da beraberinde getirdi. Aynı zamanda geleneksel soldan gelmeyen, ilerici ve sol adayların da bazı yerlerde başarı kazandıkları söylenebilir. PT önemli seçmen desteğine sahip olduğu bölgelerde büyük oy kayıpları ile karşılaştı. Tüm bunlar değerlendirildiğinde, PT’nin özellikle toplumun ekonomik ve politik olarak marjinalleştirilmiş kesimleri ile bağının zayıflamış olduğu iddia edilebilir. PT, orta sınıflara yönelik ve toplumun geneline oynayan politikalarla yerel seçimlerde geleneksel tabanı ile olan irtibatını kaybetmiş görüntüsü veriyor.

Brezilya’da solun ciddi bir biçimde taktik ve program tartışmasına mı başlayacağı yoksa merkez sağın ve ana akım medyanın 2022 başkanlık seçimlerine yönelik çoktan girmiş olduğu aday isimlere yönelik indirgemeci bir yerel seçim değerlendirmesine mi takılıp kalacağını önümüzdeki günlerde görmek mümkün olacaktır. Lula ve PT’nin sol içerisindeki hakim konumu hâlâ tartışmasız. Ancak PT’nin elde ettiği felaket sonuçlar ve radikal, tabiri caiz ise orta yolcu politikaların kenara bırakıldığı durumlarda ortaya çıkan başarılar aslında nasıl bir politik program oluşturulması gerektiğinin de işaretini veriyor.

Ekonomik, politik ve sosyal krizin derinleştiği, işsizliğin ve güvencesizliğin kol gezdiği, yönetilemezliğin toplumun her kesimini dehşete düşürdüğü durumlarda, sol, merkeze yönelip suya sabuna dokunmayan bir program izlediğinde seçmen sola değil, en azından yönetebilirler umuduyla merkeze yöneliyor. Seçimi sınıfsal karakterinden ve toplumsal çelişkilerin şekillendirdiği politik programlardan soyutlayıp, her kesimden oy alabilecek adaylara indirgediğinizde kaybetmeniz de kaçınılmaz hale geliyor. Brezilya’daki yerel seçimlerden belki de böyle bir sonuç çıkartılabilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa