Güvensiz toplumda pandemi: Türkiye
Sokakta yürüyen insanlar | Fotoğraf: Cemal Yurttaş/DHA
Dünya Değerler Araştırması (World Values Survey) farklı ülkelerin, bireylerin ve halkların “Değerlerini ve inançlarını saptamayı amaçlayan” dünya genelindeki en kapsamlı sosyal araştırma. Ülkemiz dahil yaklaşık 100 ülkede 1981 yılından bu yana düzenli olarak yapılıyor. Araştırma kapsamında, gerek yıllık gerekse 5 yıllık dilimlerde her bir ülkede yaşayan insanların değer yargıları ölçülüyor.
COVID-19 sonrası dünya genelindeki değerler üzerinden dönüşümü merakla bekleyenlerdenim. Yayımlandığında bu köşeden de elbette paylaşacağım. Güven endeksi yüzde 11’de kalan, yüzde 95 spor faaliyeti veya kulübüne katılım sağlamayan, yüzde doksan küsuru bir sendika veya siyasal partiye aktif üye/katılımcı olmayan ve biri o kadarı sanatla ilgilenmeyen örgütsüz ve güvensiz bireylerden oluşan bir toplum pandemide ne yapar? Pandemiden nasıl çıkar: Türkiye…
Pandemide bize benzer ülkelerin daha fazla kilo alması, depresyona daha sık girmesi çok kolay. Pandemi yokken sporun ve sanatın cılızlaştığı bir coğrafyada tersi mümkün mü? Bir başkasına güvenin yüzde 11 olduğu bir ülkede Sağlık Bakanlığı ekiplerinin eve bıraktığı ilaçları COVID-19’lu hastaların ne kadarı güvenerek kullanır? Ülkede yaşayan herkes biliyor ki pandemi yönetiminde ciddi bir güven sorunu gelişti, buna bağlı olarak pek çok COVID-19’lu hasta evde ilaçlarını kullanmamakta veya eksik kullanmakta.
Değerler Atlası’nda 5 yıllık periyoda ait en son paylaşılmış veri 2010-2014 yılına ait. “6. dalga” olarak adlandırılan Dünya Değerler Araştırması raporunda ülkemize dair bazı veriler korona günlerini anlamamız için de çok önemli.
- Aile, Türkiye toplumunda yüzde 95 kesim için önemli, arkadaşların önemi yüzde 58
- Türkiye toplumunda “boş zaman” konusunu çok önemli bulanların oranı yalnızca yüzde 41.9’dur.
- Siyaset (politika), Türkiye toplumu için o kadar da önemli değildir. Siyaseti çok önemli bulanların oranı yalnızca yüzde 16.1’dir.
- Türkiye toplumu yüzde 49.6’lık oranla, iş konusunu “çok önemli” olarak değerlendirmektedir.
- Din olgusu, yüzde 68.1 gibi oldukça yüksek bir oranla Türkiye halkı için çok önemli bir konu durumundadır.
- Türkiye’de kendisini “çok mutlu” olarak değerlendirenler yüzde 37.5 olup yüzde 46.3’lük geniş bir kesim de kendisini “mutlu” olarak saymaktadır.
- Türkiye’de sağlık konusunda kendisini çok iyi hissedenlerin oranı 18.8’olup yüzde 47.6 ise sağlık açısından kendisini “iyi” hissetmektedir. Geriye kaldı yüzde 34...
- Türkiye’de kendisini tamamen “memnun” hissedenlerin oranı sadece yüzde 14’dür.
- Türkiye toplumunun insanlara güveni de oldukça düşüktür. Halkın yalnızca yüzde 11.6’sı çoğu insana güvenilebileceğini düşünürken, yüzde 82.9’luk büyük çoğunluk, diğer insanlarla etkileşime geçerken çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyor. Sosyal bilimciler bunun “Devlete duyulan güvensizlik de alakalı olabileceğini” belirtmekte.
- Türkiye toplumunun yüzde 97.3’ü bir dini inanç ya da dini gruba aktif olarak mensuptur.
- Türkiye’de halkın yüzde 95.5’i bir spor faaliyetine/kulübüne dahil değildir.
- Türkiye’de halkın yüzde 96.6’sı herhangi bir sanat grubuna/faaliyetine dahil değildir.
2014 verisi olarak, Türkiye’de halkın yüzde 97.4’ü bir sendikanın üyesi değil, yine yüzde 94.9’u bir partiye -aktif olarak- üye değildir. Yani örgütsüz bir toplumuz.
Başta söylediğimi tekrarda yarar var: Güven endeksi yüzde 11’de kalan yüzde 95 spor faaliyeti veya kulübüne katılım sağlamayan, yüzde doksan küsuru bir sendika veya siyasal partiye aktif üye / katılımcı olmayan ve bir o kadarı sanatla ilgilenmeyen örgütsüz ve güvensiz bireylerden oluşan bir toplum pandemide ne yapar? Pandemiden nasıl çıkar: Türkiye…
Sağlıcakla kalın...
- Nar: Sağlık, barış, esenlik 23 Aralık 2024 04:45
- Tamamlayıcı sağlık sigortası: Eksik olan ne? 16 Aralık 2024 04:47
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55