17 Aralık 2020 23:26

Yeni Mevsim

Çay toplayan erkek bir işçi

Fotoğraf: Coşkun İnce

Paylaş

Benim en büyük hayalim fotoğrafçı olmaktı, senin en büyük hayalin ne?

Sevgili okur, aslında yazıya nereden başlayacağımı bilemedim. Bir yanda fotoğrafçı diğer yanda mevsimlik tarım işçileri ve yaşamları, öbür yanda kovid ve Diyarbakır’dan Rize’nin Pazar ilçesine yolculuğu olan belgesel bir film olan ‘Yeni Mevsim’.  

Filmi izlerken ara ara Kazım Koyuncu’yu hatırladım. Bazen kurduğumuz hayaller uğruna çırpınışlarımızı, bazen yaşam mücadelesinin zorluklarını.

Hepsini ’Yeni Mevsim’ belgeselinde hissettim. Bir film ya da fotoğrafı değişik açılardan okuruz. Teknik, içerik, kurgu sonra birleştirip bir yorum çıkarırız. Bence bir film yukarıda saydıklarımı hissettirmişse bence başarılı bir film olmuştur. Filmi yapan arkadaşın somut koşullarını gözümde canlandırıp daha iyisini yapabilir miydi diye düşündüm? Bunu teknik olanakları veya olanaksızlıklarını hesap ederek değerlendiririm. Umut var mı, diye sorarım. Evet Coşkun İnce’de umut var. Coşkun İnce fotoğrafçı. Kendisini bu filmiyle tanıdım. Korona günlerinde fotoğraf projesinde “Annemin Eli” çalışmasıyla biliyorum.

Ben her zaman elindeki olanaklarla olabileceklerin en güzelini yapmaya çalışanları, mükemmele ulaşmak için sözlerini erteleyenlere yeğ tutarım. Neden? Çünkü hayat akıp gidiyor, zaman ‘o anların’ sözünü söyleme zamanıysa elimizdeki olanaklarla o sözü söylemeliyiz diye düşünüyorum. Kalite her zaman teknik ve bol prodüksiyon değildir. Kimi zaman yaşanan gerçekliğin ya da bir olgunun görünürlüğünü zamanında gösterebilmektir.

Bu film işte böyle bir film. Yaşanan kovid-19 salgınında mağdur olan mevsimlik tarım işçilerinin, Kürt illerinden kilometrelerce uzakta Rize’nin Pazar ilçesinde geçici olarak çay kimi yerlerde tütün işçileri olarak çalışmak zorunda kalmaları Karadenizli bir fotoğrafçının gözünden belgesel bir film olarak ortaya çıkıyor. “Yeni Mevsim” şu soruyla başlıyor; Benim en büyük hayalim fotoğrafçı olmaktı, senin en büyük hayalin ne?​” Soruyu soran filmi çeken Coşkun İnce. Soruyu tarım işçisine soruyor. Film başlar. Yaşanan zorluklar kovid-19 salgınının etkileri, küçük tarım işçisi çocuğun okul sorunu, güvencesizlik ve sigortasızlık içten bir bakışla anlatılıyor. Ara ara fotoğraf kareleri eşlik ediyor. Karadeniz’in o dağlık görüntüsünü diyagonal olarak yürüyerek giden işçi görüntüsü dikkat çekici. Sırtlarında küfeleriyle özellikle kırmızılı figür yeşillikler içinden bizi alır filmin içine sokar. Filmin sonunda ayrılık vakti gelir ve aynı soru tekrar sorulur. “Benim hayalim fotoğrafçı olmaktı senin en büyük hayalin ne? İşçi ise “Benim en büyük hayalim…” der ve bir belirsizlik gitgide çoğalır, artarak hışırtı şeklinde büyük bir belirsizliğe yerini ve aslında filmi bırakır… Ortada kocaman bir soru işareti kalır. Adaletsizlikte, güvencesizlikte, geleceksizlikte kurulamayan hayallere doğru.

Sonra bu nedenler metin olarak akar.

Ben kurgusunu sevdim. Peki eleştireceğim yanları yok mu? Olmaz mı? Sahne geçişleri, ses ve müzik, sondaki akan metnin daha da sadeleştirilmesine ilişkin birçok şey. Eminim Coşkun da bunun farkındadır. Ama bütünlük içinde değerlendirmek gerekiyor diye düşünüyorum.

Pandemi günlerinde tarım işçilerinin sorunlarını belgelemekle en doğrusunu vakit geçirmeden yapma çabasını takdir ettim. Eline emeğine sağlık.

Film belgesel festivaline hazırlanırken fragmanını adresinden izleyebilirsiniz. 

’YENİ MEVSİM’’in künyesi:

Diyarbakır'dan Karadeniz'in dağ köylerine çay toplamaya gelen mevsimlik tarım işçilerinin hikayesi...

Başrolde: Mevlüt Arslan

Yönetmen/Senaryo: Coşkun İnce

Yardımcı Yönetmen: Doğuş Bozacı

Uygulayıcı Yapımcı: Eser Şahin Üst

Müzik: ki- Levent Özer

Ses mix: Ali Kutlu Suytar

Afiş: Erdinç Topaloğlu

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa