Yoldaş Jim: Soğuktan gelen casus
Igor Netto (solda), Lev Yaşin (sağda) | Kaynak: Wikimedia Commons (CC BY-SA 3.0 nl) / Dutch National Archives
“Yoldaşlar, Sovyet futbolunun onurunu her zaman korumalıyız. Bir Spartakov olmak sosyalist emeğin kahramanlarının, cesur Yunan köle ve devrimci Spartaküs’ün ayak izlerini takip etmek demektir. Dürüst oynayın, gençlere örnek olun.”
(Spartak Moskova ve SSCB Milli Takımının Kaptanı Igor Netto’nun 1963’teki bir maç öncesinde takım arkadaşlarına yaptığı varsayılan konuşma.)
Casusluk romanlarının usta yazarı İngiliz John le Carré (gerçek adıyla David John Moore Cornwell) 12 Aralık’ta hayatını kaybetti. Le Carré, Soğuk Savaş döneminde bir janrı neredeyse tanımlayan kişi olarak belli bir kuşak okur ve yazarın üzerinde önemli bir etkiye sahip. Bunda eski bir casus olarak çıkış noktasının, gördüğü ve yaşadığı şeylere dayanmasının önemli bir payı var. (Bu hususta Sevin Okyay’ın Le Carré’yi James Bond’un yazarı Ian Fleming’le karşılaştırdığı K24 yazısına bakılabilir) Ancak casusluktan gelme de olsa -belki de Le Carré’nin yarattığı büyük etkinin sarhoşluğuyla- anlattığı hikayenin ve onu çevreleyen siyasi atmosferin büyüsüne kapılıp ipin ucunu kaçıranlar da var.
İngiliz Spor Tarihçisi ve Yazar James Riordan, 1977 yılında Rusya ve SSCB’de sporun tarihini, gelişimini, resmi makamlarca ele alınışını anlattığı Sport in Soviet Society: Development of Sport and Physical Education in Russia and the USSR eserini yayımladı ve o günden bu yana bu alanda İngilizce bilen okurun en önemli referans kaynaklarından oldu. (Robert Edelman, Henry Morton, Susan Grant gibi isimleri de unutmayalım.)
1936’da Portsmouth’ta doğan, lise eğitimi sonrası zorunlu askerliği sırasında geleceğin muhtemel casuslarından biri olarak Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) bünyesinde Rusça eğitimi alan, Berlin’e gönderilen, askerlik sonrası Birmingham Üniversitesinde Rus Çalışmaları Bölümünden mezun olan Riordan, 1959’da Büyük Britanya Komünist Partisine üye oluyor. 1961’de partisi tarafından dört yoldaşıyla birlikte 2 yıllığına Moskova’daki Uluslararası Yüksek Parti Okuluna gönderiliyor, eğitimi sonrası burada kalıyor, çeviri işlerinin yanı sıra Sovyet sporu üzerine çalışmalar yapıyor ve 1965’te İngiltere’ye dönerek Birmingham Üniversitesinde akademik çalışmalarına devam ediyor. Bu arada SSCB’de kaldığı sürede komünizme inancını kaybettiğini söylese de 1991’de parti kendini feshedene kadar Britanya Komünist Partisi üyeliğini sürdürüyor.
James Riordan’ın otobiyografisi Comrade Jim: The Spy Who Played For Spartak (Yoldaş Jim: Spartak’ta Oynayan Casus) 2009’da yayımlandı. Riordan kitabında 1963 yılında iki kez Spartak Moskova forması giyerek SSCB’de futbol oynayan ilk İngiliz olduğunu iddia ediyor. Yazının başındaki alıntı, ilk maçından önce Takım Kaptanı Igor Netto’nun yaptığını söylediği konuşmadan... Tabii ki Riordan, kendisinin ve takımın geri kalanının “parti sorumlusu” Netto’nun bu sözlerini pek de umursamadığını vurgulamadan geçmiyor. Hikâyenin tamamına vakıf olunca ise keşke özellikle “dürüstlük” konusunda biraz feyzalsaymış diyorsunuz.
Riordan, 2005’te BBC’de Rus Futbolcu Aleksey Smertin’le bir radyo programı yapıyor. “SSCB’de oynayan ilk İngiliz” iddiası kitaptan önce burada dillendiriliyor ve büyük ilgi çekiyor. Riordan, BBC ile birlikte Moskova’ya kadar gidiyor ama birlikte sahaya çıktığını söylediği Spartak’ın efsanelerinden hiçbiri Riordan’ı hatırlamıyor. Riordan sadece çok ciddi bir beyin rahatsızlığı geçiren Galimzyan Hüseynov’a sarılabiliyor. Gennady Logofet, Slava Ambartsumyan, Nikita Simonyan… Hiçbiri bu hikayenin gerçekliğini doğrulamıyor ve Riordan’la görüşmüyor. Riordan, esrarengiz hatırlanamazlığını eski Sovyet vatandaşlarında yaygın olduğunu iddia ettiği “Geçmişe dair duyulan utanç ve korku” ile açıklıyor. Ancak 2017’de James Nickels tarafından russianfootballnews.com için yapılan derleme pek çok soru işaretine yanıt oluyor. Riordan sadece sözde takım arkadaşları tarafından hatırlanmamakla kalmıyor, dönemin maçlarına dair verdiği bilgiler de kayıtlarla ve Spartak Moskova tarihi Kitabının Yazarı Robert Edelman’ın da aralarında olduğu tarihçilerin ve sporseverlerin hatıralarıyla uyuşmuyor. Hatta o dönem iki maçta Spartak forması giyen Hokeyci Boris Mayorov’un öyküsünü değiştirip kendine uyarlayarak anlattığı ortaya çıkıyor.
Riordan’ın kendisini hatırladığını söylediği tek kişi Igor Netto. O da 1999’da öldü ve Riordan’ın Spartak’la maça çıktığına dair kanıt olarak öne sürdüğü diyaloğun hiçbir tanığı yok.
Tablo açık, Riordan, Le Carré’nin fazla etkisinde kalmış. Belki de başta dost ortamlarına saldığı “masum” Spartak hikayesi önce BBC’ye sonra da kitabına sızmış. “Şöyle baskıcıydı, böyle fakirlik vardı” diye ilerleyen bir Moskova tanıklığından ziyade “SSCB’de oynayan ilk İngiliz” ve “Spartak’ta forma giyen casus” hikayesi çok daha çarpıcı ve kuşkusuz bunun kitap satışlarına etkisi olmuştur.
Riordan kitabının sonunda “Hafızanın Rus toplumu için ne kadar önemli olduğundan”, “yüzleşmelerden” dem vuruyor. Bense kitabı satsın diye böyle bir hikaye uyduran Riordan’ın Sovyet spor tarihine dair yazdıklarını ne yapacağımızı, hangilerine güvenebileceğimizi merak ediyorum. Ha bir de “Spartak’ta oynayan casus”un ya da “Soğuktan gelen casus”un kimin casusu olduğunu…
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25