21 Aralık 2020 23:07

Dava sonrası işe iadede tüm şartlar yeniden sağlanmalı

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

SORU: Merhabalar Devrim Hanım. Ben 26.11.2015 tarihinde 6 yıl 2 ay çalıştığım işimden çıkarıldım, davam 2 kere istinafa gitti ve nihai olarak haziran 2020 tarihinde davayı kazandım. İşten çıkarken ücretim net 2 bin 750 TL olmasına karşın aradan geçen 5 yıllık süreye rağmen bir dönem iyileştirme yapılarak 3 bin 93 TL ücret teklif ettiler ve pozisyon olarak da 2009 yılında saha pazarlama departmanında işe başlamış 2010 yılında kurumsal pazarlamaya terfi almıştım. Buna rağmen aradan geçen 11 yıl yok sayılmış ve tekrar saha pazarlamada başlamam istenmiştir. Unvanım da 5 yıl önce çıkarken yönetmendi ve bu unvanı 6 yılda 2 unvan artışı ile almıştım. Aradan geçen 5 yılda hiçbir unvan artışı yapılmamış ve yine yönetmen olarak işe başlamam istenmiştir. Davalının noterden yaptığı işe başlatma isteğine biz de noterden belirttiğim sebeplerden başlayamayacağımı beyan ettik ve ara bulucu ile de anlaşamadık. Bundan sonraki süreçte ne yapmalıyım. İyi çalışmalar.

CEVAP: İyi günler, iş güvencesi hükümleri olarak kanunda yer alan işe iade davası süreci, uygulamada maalesef işçi açısından birçok olumsuzluğu da taşıyan durumları doğurabilmektedir. Bu durum, özellikle işe iade davasının sonuçlanıp, işçinin işyerinde işe devam edebilmek için başvuru yapmasından sonra işverenin işe aynı koşullarda davet etmemesi sonucu doğan durumlar veya işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen ücret alacağının ödenmemesi durumunda doğan durumlar olarak işçinin işe iadesini veya işverenin işe davet etmemesi halinde alacağı boşta geçen ücret ve işe başlatmama tazminatını almasının gecikmesine neden olmaktadır.

İş Kanunu’nun 21. maddesinde yer alan düzenlemede, “İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır” hükmü yer alır. Buradaki, “işe” ifadesinden anlaşılması gereken ise, işçinin iş sözleşmesi feshedilmeden önce hangi koşullarda çalışıyor ise aynı koşullarda çalışmasının sağlanmasıdır. Yargıtay verdiği kararlarında da bu hususu özellikle belirtmektedir. “Kural olarak işçi, geçersizliği tespit edilen fesih tarihinde çalıştığı işyerinde ve işte işe başlatılmalıdır. İşçiye önceki koşulların tam olarak sağlanması ve aynı parasal hakların ödenmesi gerekir. Hatta, yargılama sürecinde işçinin mahrum kaldığı ancak emsali işçilere sağlanmış olan ücret artışlarından da işçinin yararlandırılması gerekir. (Yargıtay 9. HD, 2014 / 5801 E). Dolayısıyla, sorunuzda belirtmiş olduğunuz tüm mevki ve ücret ilerlemelerini tarafınıza aynı şartlarda işveren sağlamak durumundadır.

Eğer işveren bunları sağlamaz ise, bu durum, “İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez” (Yargıtay 9. HD, 19.04.2016 Tarih, 2014/33058 E, 2016 / 9957) ve işverenin bu davetinin samimi olmadığı gerekçesi ile işe başlatmama tazminatı, boşta geçen ücret gibi mahrum olduğunuz haklarınız için dava açabilir ya da icra takibi yapabilirsiniz.

Sorunuzda belirtmiş olduğunuz üzere, zorunlu ara buluculuk aşamasında da anlaşamamış olmanız halinde bundan sonra yapacağınız işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen ücret alacağınız için dava açmak olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa