3. cephe ekmeğimiz kadar gerekli

Fotoğraf: Dinçer Akbir/DHA
AKP-MHP ortaklığı olan “Cumhur İttifakı”na karşı mücadele ve ondan kurtulma ihtiyacı tartışma götürmez. En son, hoşlanmadıkları belediyelere yönelik gerçekleştirdikleri kayyum atamalarını yaygınlaştırma yönelimleri ortada. Amaçları; İnsan Hakları Derneği türünden hak savunucusu derneklerle barolar ve TTB ile TMMOB gibi anayasal kamu örgütleri ve sendikalarla kitle örgütlerini kapsamak üzere muhalif örgütlenmeleri kendine bağlayıp işlevsizleştirme. Örgütlü muhalefet istemiyorlar. Tam siyasal tekel. Bu, faşizmin temel bir özelliğidir.
Cumhur İttifakı ve tek adam rejimine karşı mücadele sermayeye ve faşizme karşı mücadeledir ve uzlaşma kaldırmaz.
Peki onunla mücadele, bu mücadeleyi yürütme ve “İlk seçimde tek adam yönetimini evine gönderme” iddiasındaki burjuva muhalefete, “Millet İttifakı”na emanet edilebilir mi? Muhalifler arasında bu tartışılıyor. Millet İttifakı ve sürükleyicisi CHP’ye göre, tek alternatif kendileri ve “Evvel Allah üstesinden gelecekler”!
Nasıl? Hemen her alanda onunla uzlaşarak ve tek adam rejiminin alternatifi olarak halka tekellerin görünüşte demokratik diktatörlüğü olan, denemekten aşınmış parlamentarizm seçeneğini dayatarak mı? Dış politikasını tamamen benimseyip onaylayan ve eleştirmeye cesaret bile edemeyen “Millet İttifakı” mı kurtaracak halkı tek adam rejiminden? Daha yeni burjuva gericiliğin Amerika ile Rusya arasında gidip gelmesinin unsuru S-400’ler dolayısıyla yaptırım kararı alan ABD karşısında tek adam rejimini savunup iktidarla burjuva muhalefet el ele bildiri yayımlamadı mı?
Sadece dış politika olsa, belki “Tabii ki ABD’ye karşı çıkmak gerekir” denip tek adam rejiminin antiemperyalist tafralarla halk içinde destek arayıp güç toplama ve burjuva muhalefeti teslim alma manevrasına aldanılabilecektir.
Millet İttifakı ve hele solculuk ve “Emek en yüce değerdir” ilkesini savunduğu iddiasındaki CHP’nin “Cumhur İttifakı”nın halka yönelik saldırıları karşısında ne yaptığına bakalım öyleyse. Millet İttifakı ve CHP tek adam rejiminin barolara yönelik saldırısına laf olarak eleştirmenin ötesinde tutum aldı mı? Baroların mücadelesine katkı mı sundu, destek mi oldu? TTB’ye yönelik saldırılara karşı pratik bir tutum mu geliştirdi? Ya tek adam rejiminin İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ederek kadınlara yönelttiği saldırılara karşı kadınların yanında mı yer aldı burjuva muhalefet? Laf olarak AKP’nin içinden bile eleştiri geldi. Ya lafın ötesinde?!
Emeğin haklarıyla ilgi siciliyse daha berbat.
Geçen yıl çok düşük ücret alan İZBAN İşçileri, TCDD (Ulaştırma Bakanlığı) ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin yüzde 50 ortak olduğu şirketle toplusözleşme görüşmesinde anlaşamamış, greve çıkacaklardı. Grev Cumhurbaşkanlığı kararı ile yasaklandı. CHP’li Belediye zaten grevin hedefiydi ve bırakın ses çıkarmayı, yasaklamadan memnun oldu.
Bu yıl Kartal Belediyesi işçileri CHP’li belediye karşısında grevden son anda vazgeçtiler. Gece grev başlamıştı, sabah anlaşma oldu. Ne mi oldu? CHP’li belediye zar zor taban ücretlere yüzde 0.85 kıdem zammıyla genel ücretlere ilk yıl yüzde 8; ikinci yıl yüzde 10 zam yapılmasını kabul etti. Lafa gelince “emek en yüce değer”! Ama Merkez Bankası bile enflasyonu yüzde 14 olarak açıklamasına rağmen CHP işçilere enflasyon altında bir zammı reva gördü.
Sarıyer Belediyesi işçilerinin Yüksek Hakem Kurulunca (YHK) dayatılmış toplu sözleşme süresi 30 Haziran’da sona erdi. 30 Haziran’dan bu yana ise CHP’li Belediye işçilerle anlaşıp taleplerini kabule yanaşmıyor. Hesapta “emeği en yüce değer” bilen Belediye sendikanın yetkisine itiraz ederek konuyu Yargıtaya taşıdı. Ücretlerindeki erime süren işçilerse vergi kesintileriyle 2 bin lirayı bulmayan ücretlerle geçinmek zorunda kaldı ve ek iş yapmadan geçinemez oldu. Burada da CHP, o karşı olduğunu söylediği tek adam rejiminin KHK’lerinden medet umuyor; çünkü 1700 işçinin büyük bölümü KHK ile belediye şirketine devredildi, geçen dönem sadece yüzde 4+4 zam aldılar ve yemek, yol gibi en insani hakları için bile 3 yılı aşkın süredir oyalanıyorlar.
Burjuva muhalefette AKP ile uzlaşma ama işçilerle uzlaşmazlık bol! İşçi ve emekçilere ekmekleri için alternatif bir muhalefet merkezi şart.
Evrensel'i Takip Et