Eddie Adams, Nick Ut’tan Abdurrahman Gök’e…
Fotoğraf: Abdurrahman Gök/dihaber
Sennur Sezer “Fotoğraf; faşizme giden yolun ustura ağzında duran bir silahtır” demişti. Şimdi bu sözün geçerliliğinin kanıtlarını göstermek istiyorum.2020 yılını bitirmeye günler kala umutlu, eğlenceli bir yazı yazmayı ne kadar istiyordum bilemezsiniz.
Malum hak ve adalet konu olunca hele bir meslektaş için gecikmiş bir yazı bile oldu diyebilirim. Abdurrahman Gök’ün yaşadıkları ve yaşayacakları son 50 yıllık basın dünyasına örnek nitelikte. Hak haberciliği yapan meslektaşlarım başta olmak üzere tüm insanlığa savaşsız barış dolu bir dünya diliyorum.
Mesela; Associated Press (AP) Ajans Muhabiri Eddie Adams’ın 1 Şubat 1968’de çektiği Güney Vietnam Polis Şefi Nguyen Ngoc Loan’ın, Saygon’da bir Vietcong savaşçısı olan Nguyen Van Lem’i infaz ettiği kare. Eddie Adams bu fotoğrafıyla Pulitzer Ödülü’nü kazandı. Bir fotoğrafçı olarak 50 yılı aşkın çalışmalarının onuruna 500’den fazla ödül aldı.
Mesela; Yine AP Muhabiri Nick Ut’un 8 Haziran 1972’de Saygon’un yaklaşık 40 kilometre kuzeybatısında çektiği, napalm bombardımanı sonrası çıplak ve çığlık atarak koşan kız fotoğrafı. Bu fotoğrafın yayımlanması ve yayımlamdıktan sonrası olay oldu. Dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’un “Fotoğrafın sahte olup olmadığını merak ettiğini” söylemesi üzerine Nick Ut, “Benim kaydettiğim Vietnam Savaşı’nın dehşetinin düzeltilmesi gerekmiyor mu?” diye cevaplamıştı. 1973’te Pulitzer Komitesi fotoğrafın sahte olmadığını kabul etti ve Pulitzer ödülünü verdi.
Dünya tarihinden foto muhabirlerinin mücadelelerinden örnekler verdim. Yaklaşık 40-50 yıl öncesinden bu günlere gelebilmek için. Ülkemizden de çokça örnekler verilebilir. Bu uğurda katledilen Musa Anter, Cengiz Altun, Uğur Mumcu, Namık Tarancı, Metin Göktepe ve niceleri halkın doğru haber alma mücadelesinde canlarını verdi.
Yukarıda saydığım bu önemli foto muhabirlerinin bir an Türkiye’de görev yaptıklarını düşünelim. Hadi empati yapalım Türkiyeli olduklarını düşünelim. Başlarına gelecekler pişmiş tavuğun başına gelmez denilen her şey gelir miydi, gelmez miydi? Pulitzer ödülünden vazgeçtim, bu fotoğrafların kaçı yayımlanma şansı bulabilirdi? Bu fotoğrafçılar kariyerlerine ne kadar ulaşabilirdi? Soruları sizler cevaplayın.
2020 Türkiye’sinden sıcak bir örnekle devam edeyim.
Abdurrahman Gök
Mesela; Dicle Haber Ajansında muhabirlik yapan (Ajans daha sonra KHK ile kapatıldı) şimdi ise Mezopotamya Ajansında editörlük yapan Gazeteci Abdurrahman Gök’ün yaşadıkları. Çektiği fotoğraflar büyük yankı uyandırsa da fotoğraf dünyasında foto jurnalizm adına sessizlik yerini koruyor. Suskunluk içinde dava konusu delil niteliğinin ötesinde değerlendirilmedi. (Muhalif basın yayın dışında diyeyim) Abdurrahman bu fotoğrafları başka bir ülkede çekmiş olsaydı ve uluslararası bir haber merkezinde yayımlamış olsaydı sonuç böyle olmayacaktı. Bence o yılın en iyi basın ödülünü alacaktı. Bugün yukarıda saydığım değerli fotoğrafçılar hakkında yazan çizen ve basın tarihinden örnekler yorumlayan arkadaşlar, kurumlar acaba Abdurrahman’ın fotoğrafları için ne diyorlar? Bu sorunun cevabının sansür/otosansür olduğu düşüncesindeyim. İlerde bir gün yazacaklar ve zamanında neden yazmadıklarına türlü nedenler sunacaklar. Bu fotoğrafın gerçekliği her daim sürecek. Nick Ut’un, Eddie Adams’ın fotoğrafları savaşların, baskının ve zülmün durdurulmasındaki etkisi hep örnek olmuştur. Oysa Abdurrahman için 20 yıl hapis isteniyor.
Gök hakkındaki iddianame Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 23 Şubat 2021’de görülecek.
Konuyla ilgili detaylar için: https://bit.ly/3pjVaO3
İşte sizlere 2021’e günler kala Türkiye’den 2020 yılı kara mizah örneği bir gazeteci/foto muhabirinin çektikleri. İleri demokrasi, hak, hukuk, insan hakları ne derseniz deyin. İnatla demokrasi mücadelesi veren kişi ve kurumlara hanelerine başarı yazılacak bir yeni yıl temennisiyle…
- AFAD ve 13 kare fotoğraf ve sanat festivali 11 Aralık 2024 12:35
- Ekim Devrimi'nin 107. yılında fotoğraf 16 Ekim 2024 04:10
- Kültür yolları nereye çıkar? 09 Ekim 2024 04:20
- Yurttaş meclisleri 04 Eylül 2024 04:15
- 19 Ağustos 1839 21 Ağustos 2024 04:31
- Özgürlük ve sanat 14 Ağustos 2024 04:20
- Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi 31 Temmuz 2024 04:15
- Dayanışmaya çağrı 10 Temmuz 2024 04:29
- Tez büyür çocuklar mahkeme kapılarında 03 Temmuz 2024 04:15
- Fotoğraf endüstrisi gelişiyor, ya insanlık? 26 Haziran 2024 04:36
- Evrensel’in 29. yaş günü vesilesiyle… 19 Haziran 2024 04:15
- Bellek, hatırlama ve unutturmama… 22 Mayıs 2024 04:20