28 Aralık 2020 23:45

Faşizme doğru bir adım daha…

Fotoğraf: Kayhan Özer/AA

Paylaş

Bir gün AKP milletvekilleri ellerinde “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Hakkında Kanun” teklifi ile çıkageldiler. Çok incelikli davranıyorlar. Kim ne diyebilir diye düşünmüş olmalılar. “Saddam kitle imha silahına sahip” denmiş, Irak bu gerekçeyle Amerikalılar ve ortaklarınca bombalanıp işgal edilmişti. Hem de İşçi Partili emperyalist Başbakan Blair İngiltere kamuoyunu böyle ikna etmiş, sonra yalan olduğu ortaya çıkınca aldırmamıştı. Yüzü, yalancı olmayanı zor bulunan burjuva politikacılarınki türünden kösele derisindendi! Ne utanma bilirlerdi ne arlanma!

Kolay değil, kitle imha silahı bu! AKP’li vekiller de kolayını buluyor ve böyle getiriyorlar Meclise. Kitle imha silahlarının yayılmasını önleyecekler. Nasıl mı? STK’lere kayyum atayarak!

Alın size bir kolayına sarılma daha. STK! Nedir STK denen şey? İngilizcede NGO (Non-Governmental Organisation). Sivil toplum örgütü ya da hükümet-dışı kuruluş! Burjuva aydınlar kullanmakta olsalar bile Türkçeye henüz daha yerleşmemiş bir yeni yetme uydurma! Lobi türünden kuruluşlar yani. Nelerin örtüsü durumunda? Öncelikle “kitle imha silahı” denip her bir kuruma kolaylıkla vuruluverecek “terörist” damgasıyla işin içinden sıyrılmanın. Bugüne kadar keyifleri neyi gerektirmişse yapıp belediye ve hatta Meclisteki üçüncü parti demeden “terörist” damgası vurmadılar mı? Neden olmayacak şey olsun?

Peki, neden STK? Belediyelere yönelik olarak vurmaktan geri durulmayan damgalamayı yaymak için örtü hizmeti görecek STK lafı. İnsan Hakları Derneği el çabukluğu marifet kolaylıkla STK kapsamına sokuluverecek! Ya da TTB veya mimar ve mühendis odaları örneğin. Bir adım daha atılıp demokratik kitle örgütleriyle sendikalardan istediklerini STK kategorisine sokup “terörist” ya da “terör iltisaklısı” deyip defterini dürmeyi öngörüyorlar.

Neden mi? Ne lüzum var canım demokratik kitle örgütlerine?! Halkın kendisini ifade edip taleplerini savunmasının aracı olarak kullanacağı örgütlere faşizmin kitabında yer yoktur! Sendikalara da öyle! Korporasyon olacaklar ya da olmayacaklar!

Faşizm tek seslilik düşkünüdür! Tekelcidir. Siyasal tekelciliktir. Ekonomiye egemen olan kapitalist tekel, hele çıkarları az tehlikeye girmeye görsün, geometrik olarak artan oranda siyasal tekele eğilimlidir, siyasal alanda tekele ihtiyaç duyar. Sadece sermaye örgütlerini tanır örgüt dendiğinde. Asla ve kat’a halkın etrafında toplanarak kendi çıkarlarını savunacağı ve mücadelesini vereceği örgütlere tahammülü yoktur. İşçi örgütlerine hiç yoktur.

Ancak isteyenler yine de örgütlenebileceklerdir. İşçiler sendikalarda örgütlenebilirler örneğin, ancak tek koşulla: Patronlarla birlikte, yani patronların çıkarlarına uygun, onların çıkarlarıyla uyumlu olarak! Halk da kitle örgütleri ve partilerde örgütlenebilir, ancak koşulu vardır; bunlar faşist tek parti ya da güdümündeki örgütler olmalıdır.

Yoksa? Yoksa beğenilmez. Olmaz denir. Ne yapılır peki? Örneğin kolayına kaçılıp tepki çekmesin diye “Kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi” denip, STK denip, bu beğenilmeyenlerin imhasına kapı açılır. Denenmiştir, yolu bulunmaktadır; kayyum atanır kitle örgütlerinin, sendikaların, odaların, birliklerin yönetimine, olur biter!

Üstelik kolayını bulanlar, bir başka kolay daha bulup kuyruğuna eklemişlerdir: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarında yer alan kişi ve kurumların, “terörist” kapsamına sokulanların yani, mallarına el konabilecektir. BMGK matah şey değildir; emperyalistlerin en belli başlılarından bileşmiştir. Topun ağzına koyacakları bilin ki halktandır. Ama BMGK’nin adı da kolayına getirilsin diye anılmaktadır. Hükümetin kararlarında yer alacak kişilere genişletilecektir kolaylıkla. Şimdiden eklenen maddelerle elden ya da online yardım toplamak yasaklanıyor örneğin yasayla ve öyle BMGK kararlarında adı geçmesi filan da gerekmiyor toplayanların.

Bir de bazı aklı evveller çıkıp AKP yönetemez oldu diyor, bir yönetme krizinden söz açıyorlar! Güç ve destek kaybettiği ortada, ancak bal gibi yönettiği, üstelik atmakta olduğu adımlarla zora dayanarak daha rahat yönetebilmek için uygun koşullar oluşturmaya çalıştığı açık.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa