30 Aralık 2020 23:30

Emeğin muhasebesi

İzmir Büyükşehir Belediyesinden atılan işçiler için yapılan eylem

İzmir Büyükşehir Belediyesinden atılan işçiler için yapılan eylem | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eskisini geride bırakıp, yeni bir yıla adım atarken, herkesin ortak dileği bütün kötülüklerin, olumsuzlukların ve acıların geride bırakılması, gelecek ve yaşanacak olan yeni yılın geçip giden yıldan daha iyi ve daha güzel olmasıdır. Ancak yeni yıldan beklenenlerin gerçekleşmesi için bir şeyler yapılmadığı, koşulları değiştirmek için somut adımlar atılmadığı sürece, her yeni yılın öncekini mumla aratır hale gelmesinin önüne geçilemez.

2020 yılı açısından emeğin muhasebesini yapacak olsak, zarar hanesinin oldukça kabarık olduğunu, geçmiş yıllardan birikerek gelen sorunların bütün ağırlığıyla 2021’e devredildiğini söyleyebiliriz. İnsanlık için adeta bir kabus gibi yaşanan 2020 yılı geride kalırken, yıla damgasını vuran kovid-19 salgını başta olmak üzere, bütün ekonomik, toplumsal ve siyasal sorunlar bütün ağırlığıyla yeni yıla taşınıyor.

2020, önceki yıllarda olduğu gibi, emekçi sınıflar açısından hiç iyi geçmedi. Emekçiler bir taraftan işsizlik tehdidi altında esnek ve güvencesiz çalışmak zorunda bırakılırken, diğer taraftan önemli hak kayıpları yaşadılar.

Kovid-19 salgını ile giderek ağırlaşan ekonomik kriz koşullarının iç içe geçmesi nedeniyle temel ekonomik göstergeler ciddi anlamda kötüleşti. Resmi istatistiklerle gizlenmeye çalışılsa da işsizlik ve enflasyon verilerinde yaşanan artış, başta ücretli emekçiler olmak üzere, halkın sağlığı, çalışma ve yaşam koşullarını daha önce hiç olmadığı kadar zorlaştırdı.

2020’de salgın koşullarına rağmen ülkenin pek çok bölgesinde toplumun çeşitli kesimleri kendi özgün talepleri etrafında çok sayıda eylem, direniş, yürüyüş ve grevler gerçekleştirdi. Ancak bütün bunların genellikle birbirinden kopuk ve dağınık olması, emek hareketinin gerçek gücünü göstermesini büyük ölçüde engelledi.

Emek örgütleri birlikte hareket etmek ve birleşik bir mücadele merkezi yaratmaktan kaçınırken, iktidar ve patronlar omuz omuza vererek salgın koşullarını kendileri için fırsata çevirecek adımları atmaktan geri durmadılar. Bir taraftan çalışma yaşamında esnekleşme politikaları hayata geçirilip, geçici ve güvencesiz istihdam adımları atılırken, diğer taraftan toplumsal yaşamın bütün alanları tek adım rejiminin ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirilmeye çalışıldı.

Emekçilerin istediklerini elde etmek ve taleplerini gerçekleştirmek için mücadeleye katıldıklarında her zaman başarılı olacaklar diye bir kural yok elbette. Ancak milyonlarca emekçinin ağır ekonomik kriz ve salgın koşullarında kaderleriyle baş başa bırakıldığı koşullarında bile kendi çıkarları doğrultusunda neden harekete geçirilemediğinin muhasebesi mutlaka yapılmak zorunda.

Her yeni yıl, aynı zamanda yeni başlangıçların, yeni ve umut verici adımların işareti olarak görülür. Eskisinde yaşananlardan gerekli dersler çıkarılabilirse, yenisini daha iyi yaşama ihtimali her zaman vardır. Ancak her şeyin kendi haline bırakıldığı, sürekli eleştirilen koşulları değiştirmek için gerekli müdahaleler yapılmadığında, yeni yıldan beklentilerin ‘dilek ve temenniden’ öteye gitmesi mümkün olmayacaktır.

2021’de emek mücadelesini güçlendirmek, geçmişte yaşanan olumsuzlukların ve yanlışların üzerine cesaretle giderken, olumlulukları ve doğruları ısrarla ve inatla savunarak geleceğe taşımak hedeflendiğinde geçip giden zamanın anlamı ve değeri artacaktır.

Takvim yapraklarındaki değişim hepimiz için giderek hızlanırken, eskiyen yılda yaşanan yeni yıla sarkan bütün acılara ve olumsuzluklara rağmen, 2021’in herkes için sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini istemek herkesin hakkı. Yeni yılınız kutlu olsun…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa