Tanör'ün "Anayasal Gelişme Tezleri"
Anayasal Gelişme Tezleri - Bülent Tanör, YKY
Anayasa Hukukçusu Bülent Tanör’ün 1977’de Cumhuriyet gazetesinin Yunus Nadi Armağanı yarışmasına göndermek için kaleme aldığı “Anayasal Gelişme Tezleri” adlı incelemesi özgünlüğü ve güncelliğini koruyan bir eserdir.[1] İlk olarak 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde okuduğum bu araştırmada gözüme çarpan en önemli bulgu referandumdaki evet kampanyasının tezleriyle 1970’lerdeki Ortanın Solu’nun anayasal tezlerinin büyük ölçüde örtüşmesiydi. Evet kampanyasının aktif bir üyesine iddialarının Deniz Baykal’ın 1970’lerde “Özgür İnsan” dergisinde yazdıklarına çok benzediğini söylediğimde, kısa bir şaşkınlıktan sonra keyifle aslında düşünceleri değişenin kendisi değil, eski mesai arkadaşı Baykal olduğu cevabını vermişti. Kendisi 1970’lerde olduğu gibi, 2010’larda da sınıf analizine -hatta “Marxist sınıf analizine”- dayanıyordu.
1970’lerin Ortanın Solu ve 2010’ların evetçilerinin ortaklaştığı düşünce, Tanör’ün “Popülist anayasa gelişme tezleri” olarak tanımladığı bir pozisyona denk düşüyordu. Tanör’e göre “bu tezlerin birleştirici noktası siyasal ve anayasal gelişmelerimizi, ‘bürokrasi’ adını verdikleri bir tabaka ya da ‘sınıf’ ile ‘halk’ adını verdikleri kesim arasındaki ‘çelişki’yle açıklamalarıdır. Bu şemada, ‘egemen’ ve ‘ezen’ rolünü oynayan ‘bürokrasi’dir.”[2] [Tırnaklar yazara aittir]. Tanör’e göre bu ortak tezin kökeni Demokrat Parti (DP) hareketine ve çevresine dayanmaktadır.
Tanör popülizm tanımında siyaset kuramına başvurmuyor. Bu anlaşılır bir durum: Popülizm dönemin siyaset kuramında da henüz yeni gündeme giren bir kavramdı. Popülizm üzerine uzun yıllar yegane çalışma olan 1969’da Ionescu ve Gellner’in derlediği kitapta kavramın tam olarak ne ifade ettiği bir türlü sonuca bağlanamaz.[3] Popülizm bir hareket midir, bir ideoloji mi, bir rejim mi? Hem sağda, hem solda popülizm yapılabildiğine göre kavramı tanımlayan nitelik nedir? Ernesto Laclau’nun (Peronizme ilişkin tecrübelerinden yola çıkarak) Marxist bir popülizm teorisini yayımlaması ise Tanör’ün çalışmasını tamamladığı 1977 yılına rastlıyor.[4]
Tanör’ün kavramsallaştırmada benim tespit edemediğim başka kaynaklardan faydalanıp faydalanmadığını bilmiyorum. Kendisinin giriş bölümündeki açıklaması kavramsallaştırmanın ele alınan malzemenin işlenmesinden çıktığı izlenimini veriyor. Sosyal bilimde bu yönteme “gömülü teori” (grounded theory) adı veriliyor. Tanör’ün ifadesiyle:
“Ortaya çıkan metin, 100 yıllık anayasal gelişmelerimiz konusunda şimdiye kadar önerilmiş olan çözümlemelerin bir dökümünden başka bir şey değildir. Ama bu ‘döküm’ basit bir sergilemeden ibaret de sayılamaz. Çünkü şimdiye kadar önerilen açıklamaların belirli ölçülere göre kümelendirilmesine ve eleştirilmelerine de yer verilmiştir. Bu ölçülerin neler olduğu metinden anlaşılacaktır. Şimdiden söylenebilecek olan, araştırma sonucunda biriken malzemenin şöyle bir kaba ayrıma yol açtığıdır.
I. Kemalist anayasal gelişme tezleri
II. Geleneksel-İslamcı anayasal gelişme tezleri
III. Popülist anayasal gelişme tezleri
VI. Sosyalist anayasal gelişme tezleri” [5]
Siyaset teorisi açısından bu tasnifin dayandığı ölçülerin açık bir biçimde tanımlanmaması çalışmanın zayıf noktasını oluşturuyor. Kümeler arasında farklılığın hangi kriterlere göre belirlendiği belirsizliğini koruyor, ve bu hem kesişen kümelerin kafa karıştırmasına yol açıyor hem de kümeleri başka ülkelerdeki kümelenmelerle karşılaştırmayı zorlaştırıyor. Buna rağmen, Tanör’ün incelemesi, alanında hâlâ benzersiz bir eser olma özelliğini koruyor ve güncel siyaset teorileri için vazgeçilmez bir kaynak sunuyor.
Tanör’ün “popülist anayasal tezler” kavramı, 2010’dan itibaren beni popülizm kuramlarına yönlendirdi. Bu yolda Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik stratejisini popülist bir doktrin olarak yorumladığım incelememi İsmet Akça, Ahmet Bekmen ve Barış Alp Özden’in derlediği bir kitapta yayımladım.[6] 2013 Gezi protestoları öncesinde kaleme alınan bu derlemedeki makalelerde popülizm kavramının ne kadar yaygın kullanıldığını kitabın dizinine bakarak değerlendirmek mümkün: Dizinde “AKP”den sonra en kalabalık girdi “popülizm”. Gezi’den sonra AKP’ye yönelik eleştirilerde yaygınlaşan popülizm teriminin bu kitapta 2013 öncesi AKP’yi tarif etmek için kullanıldığının altını çizmeliyim. 2010’dan itibaren AKP’nin liberalizmden uzaklaşmasını popülizm olarak tarif eden yorumların aksine, bu derleme popülizmin başından beri neoliberal tarihsel blokun bir parçası olduğunu vurguluyor.
Bugün gündelik siyasi dile iyice yerleşmiş olan popülizm kavramını enine boyuna ele alabilmek için Tanör’ün çalışması hâlâ çok değerli. Öget Öktem Tanör’ün aktardığına göre bu çalışma Tanör’ü uzun süre meşgul etmiş, ancak yayımlanmamış. Tanör, “Padişahlar Albümü” adını verdiği eserin vefatı halinde mutlaka yayımlanmasını vasiyet etmiş. 1993’te çalışmayı temel olan bir doktora dersi açmış. Dersteki öğrencilerinden Mehmet Ö. Alkan, Ozan Erözden ve Bertıl Emrah Oder, Tanör’e sürpriz yapıp hocanın anayasal tezlerini inceleyip sunmuşlar. Umarım ileride bu çalışma da yayımlanır ve böylece Tanör’ün incelemesindeki tasnifiyle kendi tezleri arasındaki ilişkiyi daha açık bir şekilde görebiliriz.
[1] Bülent Tanör, Anayasal Gelişme Tezleri, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 2010.
[2] Tanör, Anayasal Gelişme Tezleri, s. 107.
[3] Ghita Ionescu ve Ernest Gellner, Populism: Its Meaning and National Characteristics, Londra, Macmillan, 1969.
[4] Ernesto Laclau, “Towards a Theory of Populism, Politics and Ideology”, Marxist Theory: Capitalism, Fascism, Populism içinde, Londra, New Left Books, 1977, ss.143-198.
[5] Tanör, Anayasal Gelişme Tezleri, ss.11-12.
[6] İsmet Akça, Ahmet Bekmen ve Barış Alp Özden, Turkey Reframed: Constituting Neoliberal Hegemony, Londra, Pluto Press, 2014; “Yeni Türkiye”ye Varan Yol: Neoliberal Hegemonyanın İnşası, Kemal Deniz (Çev), İletişim, 2018.
- Türkiye-Suriye ilişkisi 18 Aralık 2024 04:58
- Ortadoğu’da yeni döneme girerken vaziyet 11 Aralık 2024 04:32
- Lindner’in komplosu ve Almanya’da seçimler 27 Kasım 2024 04:40
- Trump'ın zaferi: Enflasyon algısı ve 2008 sonrası aile şirketleri 13 Kasım 2024 04:08
- ABD’de seçimler ve yeni saflaşma 06 Kasım 2024 04:51
- Yeni Yeşil Düzen’in sergüzeşti 30 Ekim 2024 04:35
- Tırmandırarak gerilimi azaltmak 02 Ekim 2024 04:16
- AfD’li sınıf fraksiyonları ve aile/cinsiyet politikaları 11 Eylül 2024 05:03
- Saksonya ve Thüringen'de seçimler 04 Eylül 2024 04:30
- AfD'nin aile politikası 28 Ağustos 2024 04:15
- Thüringen'de nüfus, aile ve siyasi eklemlenme 21 Ağustos 2024 04:39
- Taşra ve siyasi kültür: Doğu Almanya'da seçimlere doğru 14 Ağustos 2024 04:22