06 Ocak 2021 23:15

Rektör

kayyum rektör istemiyoruz

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İnsan merak ediyor, “150 yıllık Boğaziçi Üniversitesinin 200 profesör, 125 doçent öğretim üyesi içerisinde kendi üniversitesine rektör olma değerinde hiç öğretim üyesi yok muydu?​” diye. Şimdi yönetmeliği bilenler “125 doçenti sayma” diyecek. Daha yeni “3 yıllık profesör olma” şartı askıya alınıp doçent arkadaşın profesör olması beklenmedi mi? Profesör yapılır yapılmaz, hangi vasfından dolayı olduğunu bilmediğim arkadaş yeni kurulan bir üniversiteye rektör yapılmadı mı?

Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan arkadaşı üniversitedeki 200’e yakın profesörden daha önemli yapan şeyin ne olduğunu bilmiyorum ama yayınındaki alıntıları “Tırnak içerisine almayı unutmuşum” diye geçiştirmesi düşündürücü. Ama bu daha çok, muhtereme akademik unvanları verirken yayınlarını inceleyen jüri üyesi hocaların sorunu. Bizi ilgilendiren öncelikle rektörlerin yetkileri ve sonra atanma ölçütleri. Takdir Reis’in. Eminim atamadan önce araştırıp, soruşturuyordur. Kimlere sorup, değerlendiriyor bilmem, ama son sayıma göre 20 üniversitenin rektörü ya eski partili vekil, ya vekil adayı, ya vekil yakını. “Eminim akademik olarak başarılıdırlar” diyeceğim ama işte bazı hocalar sayılarla uğraşmayı seviyor.      

Prof. Dr. Engin Karadağ, işi gücü bırakmış, 196 rektörün akademik profilini çıkarmış. İyi de yapmış. Hocanın hesabına göre 196 rektör arasında uluslararası yayını olmayan rektör sayısı 68.

Olsun. Adam yerli ve milli. Araştırıp, bulup bir de yabancı dergilerde mi yayımlayacak? Hem hoca hem de rektörse katmerli fırsat. Kurar bir yayın kurulu üniversitesinde, bir de dergi yayımlatır. Bastırır makalelerini, kitaplarını. Derslerini alan öğrencilere de satar kitaplarını. “Benim memurum işini bilir” felsefesizliği ile tohumları atılan tarlanın domateslerini toplar.

Hani uluslararası yayın yapamayan rektör sayısı ’68’de kalsa iyi. Uluslararası yayın yapmayı becerebilmiş 71 diğer rektörde durum ne? Nerede yayımlamışlarsa, onların yayınını hiç kimse okumamış, okuduysa anlamamış, anladıysa kullanmamış. Bizim mahalle takımı gibi. Tek rakibimiz aşağı mahalle.

Karadağ’ın amacı rektörün bilimsel kapasitesi ile yönettiği üniversitenin dünya sıralamasındaki yeri arasındaki ilişkiyi bulmak. Sonuç beklendiği gibi, ne kadar ekmek o kadar köfte.

Bu arada yeni rektör adayları tüm çabaları ile çalışıyorlar. Son haber Dicle Üniversitesinden geldi. Akademik unvanını bilmem ama nasılsa önemi yok, Reis’e 100 kıtalık şiir yazıp, ömründen ömür hibe etme vaadinde bulunmuş değerli akademisyen. Bunu yatsı namazından sonra kimseye belli etmeden Allah’la kendi arasında konuşsa iyi ama o zaman işe yaramaz.

İşin çivisi çıktı. Gençlerimiz kurtuluşu Avrupa’da, Amerika’da ararken, durum, 34 Alman, 28 Amerikalı, 12 Fransız, 5 Kanadalı, 4 Belçikalı öğrencinin okumak için seçtiği en değerli üniversitemizin en zeki çocuklarını, bu fırsatı yakalayamamış ülkemin üniformalı diğer çocuklarına coplatmaya kadar geldi.

Türkiye, “Talebeye bu şekilde davranmaya hakkınız yok. Derhal üniversiteden çekilin” dediği için polisten dayak yiyen Sıdık Sami Onar gibi rektörlerden, üniversitesinin kapısına kelepçe takılmasını “Polisin pratik çözümü” olarak gören rektörlerin olduğu bu günlere geldi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa