8 Ocak 2021

Bir diktatörlük profili… Metin Feyzioğlu oku bakalım tanıdık gelecek mi?

Polis, Boğaziçi Üniversitesinin kapısına kelepçe takmıştı | Fotoğraf: Behram Evlice

DİĞER YAZILARI
YAZI ARŞİVİ

Diktatörlük profili…
Metin Feyzioğlu…
Metin… Evet evet, O:
Barolar Birliği Başkanı…
Hani… İktidara ulusalcı zeminde muhalefet ettikten sonra, Saray’a iltica eden… (mi demeli?.)
Devşirme… ‘İç oğlan’ (mı…?)
Yok yok, sakin lütfen; hakaretamiz ifade değil; ‘İç oğlan’…
Osmanlı iktidar mimarisinin yapı taşlarından:
“Devşirme olarak saraya alınıp çeşitli devlet hizmetleri için yetiştirilen kimse.” (bk. İslam ansiklopedisi)
Bak -hem de daha başlarken- dağıttık… (yine) 
Zira mevzumuz Metin Bey’imiz… Hele pozisyon ve vasıfları hiç değil…
Diyeceğim, haklı olarak soracaksınız…
Öyleyse:
Bir diktatörlük profili…
Metin Feyzioğlu…
Ne alaka?
(Çıkışması yapacaksınız)
Sabır be sevgili okur, sabır… (lütfen)
Bulmaca buldurmaca… satır arasında kaydırmaca…
Oynayalım mı?..
Hadi…
Ben yokum, bugün…
Misafirimiz var…
Kim mi?
E dedik ya, bulmaca çözeceğiz…
Soru da bu zaten:
Aşağıda okuyacağınız metnin yazarı sizce kim olabilir?..
İkaz: Limon suyuyla yazılmış cevap, ancak sonuna kadar atlamadan okuyan sabırlı okura görünecek…
Metin Feyzioğlu ile rabıtası da ortaya çıkacak… 
Satırlar arasında ilerlerken daha…
Vaziyeti çakanlar kendisine kitap ısmarlasın…(çay kahve ya da bira şarap da olabilir- kımız da…)
Anlaştık?..
Buyurun o halde…
İkaz: Misafirimiz “tırnak içinden” sesleniyor…
BÜYÜK HARFLE ve karartmalarla vurgular benden; ‘Bak burası fevkalade mühim, aman kaçırmayın burayı’ işgüzarlığı yapıyorum…

TARİHTEN GÜNCELE…

“Tarih boyunca, tek adamın veya küçük bir zümrenin hürriyeti ve hukuka bağlı devlet fikrini hiçe sayan devlet fikrini idareler kurdukları çok görülmüştür.”
“Bu gibi rejimler, çevrenin ve devrin şartlarına göre çeşitli kılıklara bürünürler.”
“Eski Roma’da, belli bir meselenin çözülmesi veya ‘hâd’ bir buhranın atlatılması maksadıyla, kendilerine, çok kısa bir süre için, kanunla olağanüstü yetkiler verilen insanlar vardı.”
“Mesela… Senato, Ciceron’a geniş yetkiler vererek, kendisini ve Roma devletini kurtarmağa muvaffak oldu.”
“Romalı diktatör kuvvetini kanundan ve Senatodan alırdı. Yetkisi çok kısa zamana münhasırdı. Bu yetkinin sınırları ve hangi maksatla kullandığı önceden belliydi.”
“Buna rağmen, tarih bu kanuni ve geçici diktatörlüklerin bile ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor.”

‘VATANDAŞLARIN, HELE AYDIN VATANDAŞLARIN SORUMLULUKLARINI YÜKLENEMEDİĞİ TOPLUMLARDA DİKTATÖRLÜK ORTAYA ÇIKAR’

“Diktatörler daha ziyade bir cemiyetin ve bilhassa cemiyet içindeki aydın zümrenin, müzmin ve devamlı bir hastalığa tutulmuş olması yüzünden ortaya çıkarlar.”
“Vatandaşların, hele aydın vatandaşların, kendilerine düşen sorumluluğu yüklenemedikleri toplumlarda, meydan, geçmişteki bir askeri zaferin veya küçük bir büyük hizmetin bedelini millete en pahalı şekilde ödetmeğe kalkışan diktatörlere veya daha fenası, demagoglara, maceraperestlere kalır.”

‘DİKTATÖRLER DİNİ DUYGULARI YA DA HALKIN ÇEŞİTLİ HUSUMETLERİNİ İSTİSMAR EDEREK, DEMAGOJİK VAADLERLE HALKI AVLARLAR’

“Bu sonuncular [demagoglar ve maceraperestler-era], ya iktisadi sıkıntıyı, ya dini duyguları, ya halk tabakalarının bir şahsa veya zümreye karşı kin ve nefretini, ya bir yabancı devlete karşı husumet yahut buna benzer bir durumu istismar ederek, demagojik vaadlerle halkı avlarlar”
“İktidarda tutunmak için diktatör bazı başarılar elde etmeğe muhtaçtır. İleride millete neye ve kaça mal olacağını hesap etmeden, gösterişli bazı ‘zafer’ler kazanmağa çalışır.”
“Diktatör, eserlerinin ve başarılarının iç yüzünü ve gerçek değerini münakaşa ettirmeğe asla yanaşmaz.”

DİKTATÖR ‘SADECE TEK TARAFLI BİR PROPAGANDA İLE ZİHİNLERİ BULANDIRMAĞA, KENDİ ADI VE ESERİ ETRAFINDA BİR EFSANE YARATMAĞA SAVAŞIR’

“Başarılarını en mübalâğalı şekilde halka aksettirir: “KURTULUŞ”, “MUCİZEVİ HAMLE”, “MİLLETİN KADERİNİ DEĞİŞTİRME” GİBİ PAROLALARLA KÜTLELERİ BÜYÜLER.”
“Millet uçurumun kenarına gelmiş olsa bile, hatalarını itiraf etmez ve kimseye de söyletmez.”
Halkı tek taraflı yalanlarla avutarak, haysiyetsiz kalemleri satın alarak dilediği neticeye ulaşamazsa, diktatörün torbasında başka kozlar vardır: Hür düşünceye ve serbest tenkide karşı bütün cebir ve zor imkanlarını seferber eder.”

‘GEREKİRSE HAYALİ TEHLİKELER VE GÜYA MİLLETE KARŞI TERTİPLENMİŞ HAYALİ SUİKASTLAR UYDURUR.’

“Evvela kendisini tenkide cüret edenlerin, çok geçmeden de kendisini methetmeyenlerin ekmeğiyle oynar.”
‘MUKAVEMET YUVALARINI BİRER BİRER BİRER SÖNDÜRÜR VE SİNDİRİR; HÜR BASINA, BAĞIMSIZ ADLİYEYE, MUHTAR [özerk] ÜNİVERSİTEYE, ZİNCİRSİZ SENDİKAYA TAHAMMÜL EDEMEZ’
“Çağdaş diktatörlüklerin özelliklerinden biri de, yüzlerine maske takarak, hakiki birer ‘halk idaresi’ olduklarının ileri sürmeleridir.”

“Diktatör kendisini olağanüstü meziyetlere sahip bir insan olarak görmekten ve göstermekten geri kalmaz.”
“O, MİLLİ RUHU (Volksgeist) EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL EDEN BİR ÖNDERDİR.”
“Nesiller boyunca bir defa yetişen ve kendisinden azami derecede faydalanılması icap eden müstesna bir şahsiyettir!..”
“Milleti kurtarmak ve yükseltmek ‘misyon’u ile dünyaya gelmiştir.

‘ONA KARŞI SADAKATSİZLİK MİLLETE KARŞI SADAKATSİZLİKTİR; ONUN İCRAATINI TENKİT ETMEK, MİLLETİN KALKINMASINA VE YÜKSELMESİNE KARŞI CEPHE ALMAKTIR!..’ 

“Kanunlara riayet kafi değildir; VATANSEVER OLMAK, yani başka bir deyimle, DİKTATÖRÜN VE ŞÜREKÂSININ HER YAPTIĞINI ALKIŞLAMAK lazımdır.”
“Diktatör böyle düşünür ve herkesin böyle düşünmesi için gerekli tedbirleri alırken… milletin önünde her ana hesap vermeğe hazır bulunduğunu söyler; MİLLİ İRADENİN EN ÜSTÜN KUVVET, KENDİSİNİN İSE SADECE MİLLETTEN ALDIĞI VAZİFEYİ YERİNE GETİREN MÜTEVAZI BİR HİZMETKAR OLDUĞUNU, GEREKTİĞİ ANDA EMANETİ ASIL SAHİBİNE TESLİM EDECEĞİNİ tekrarlar durur.

‘MODERN DİKTATÖR ÇOK ZAMAN, USTACA PROPAGANDA USULLERİ İLE, HALKIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNUN TASVİBİNİ DE KAZANABİLİR’

Bir memlekette diktatörlüğün mü, demokratik bir rejimin mi hüküm sürdüğünü anlamak için…. Bir memlekette seçim yapılıp yapılmadığına bakarak da hüküm verilemez; Hitler, Peron seçimle işbaşına gelmişlerdir.”
“İktidarda bulunanların kudretini sınırlandıran bağımsız adliye, hür basın gibi müesseselerin bulunmadığı bir memlekette demokrasi barınamaz.”

***

Tevile lüzum var mı?
Âlâ…
Ha onu mu?
“Adam burjuva demokrasisi değerleri üstünden sınıflar üstü bir diktatörlük anlatmış.”
Âlâ…
Konuşuruz bi’ara… (belki)  

***

Gelelim bulmacamıza…
Cevap veriyorum:
Yukarıda cümleleri ile bir diktatör profili resmeden yazar…
Hukukçu, Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu
O kim? (sualine takılabileceklere:)
İsmet İnönü’nün şartlar icabı CHP’yi dümende-n “Ortanın solu”na kırmasına sağdan muhalefet ederek, CHP’den ayrılan…
Daha sonraları…
‘70’lerde 1. Milliyetçi Cephe koalisyonunun ortağı olacak Cumhuriyetçi Güven Partisini kuran Turhan Feyzioğlu’ndan bahsediyoruz…
Alıntımızın kaynağı:
Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu’nun zamanının etkili mecrası Forum dergisinin 40. sayısında (1955) yayımlanan ‘Diktatörlüğe Dair’ makalesi (*)
A tabii onu da unutmayalım:
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile bağı?..
Torunu torunu, Turan Bey’in…
Peki torunu olan bu zat…
Dedesinin fırçasından çıkan resimdeki ‘diktatörü’ biri(ler)ine benzetebilmiş midir?..

-------

(*) Demokrasiye ve Diktatörlüğü Dair Makaleler, İstanbul Matbaacılık, 1957, s.6-7-8-9)


Satır altından notlar…

MİLLET ÜLKEYİ MUHALEFETTEN NE ZAMAN KURTARACAK?!..

Ben değil, o soruyor... diyeceğim ama... Iıı..
Sabah Yazarı Haşmet Babaoğlu, sormaktan ziyade…
‘Halli şart, urula’ komutu veriyor gibi…
Hedef gösteriyor:
“15 Temmuz’da halk ülkeyi işgalden kurtardı.Fakat muhalefetin işgali sürüyor.” (4 Ocak 2021)

SARAY REJİMİNİN HEGEMONYA YAKITI: KORKU

Mesela, ‘darbe’ korkusunu diri tutmak için…
Neredeyse her cümleye darbe karşıtı pozisyon alarak başlamaya özen gösteren konuşmalardan dahi akla ziyan ‘darbe tehdidi’ çıkarmak… (Bkz. Can Ataklı videosu*)
Keza İslamcı İktidarın kazanımlarının heba olacağı tehlikesini körüklemek…
Misal, ‘türban’... Pardon onlar itinayla ‘türban’ demekten kaçınıyorlar... ‘Başörtüsü’ kazanımının tehlikede olduğu korkusunu işlemek…
Nitekim…
Evrensel’in yeni yılın ilk günkü haber başlığı da Saray rejiminin yol işaretini veriyor:
Erdoğan, 2021’e Ayasofya ve türban tartışmalarıyla başladı. (01 Ocak 2021)
Sabah’ın devre mülk yazarlarından Engin Ardıç da vazife çıkarıp, döşenmiş: 4 Ocak 2020
“Gelirlerse, Ayasofya‘yı yeniden müze yapacaklar, kamu görevlerinden ve üniversitelerden de başı örtülü kadınları kovalayacaklar.”

---
(*) Erdoğan seçimle gitmez

İKTİDARIN MEDYA KARTELİ GERÇEĞE İŞKENCE YAPIYOR, SÖYLENMEMİŞ SÖZÜ SÖYLETİP TEDAVÜLE SOKUYOR

‘İşkence’ denilince tabiatıyla kolluk sorgusunda ‘konuşturma’ metodu gelir ilkin…
İşkencede “çözmenin” trajikomik boyutunu gösteren külliyatı o kadar zengindir ki…
“Roma’yı da ben yaktım” sınırlarında dolaşır…
Hani bunlara aşinayız da…
Fiziki olmayan, zihne yapılana…
Hayatımızda oynadığı (çoğu vakit) tayin edici role rağmen…
Yaygın medya gücünün olguya yaptığı işkencenin üzerinde hak ettiği ölçüde durmayız…
‘Yalan’ deyip geçeriz…
Lakin ‘yalan’a sığmayacak kadar derin ve tahriş ve tahrik edici bir metot gibi görünüyor…
Uzatmadan kısa, sıcak bir misaline dikkatinizi çekeceğim:
AKP’nin 81 ilde adliyeye şikayette bulunduğu 3 kişiden biri de Gazeteci Can Ataklı…
Ataklı’yı lince sürükleyen ise Fahrettin Altun… (denilebilir)
İletişim Başkanı titrini taşıyan iktidarın medya kartelinin başı işlevi gören bu “komutan”…
Ataklı’nın “Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok” dediğini dolaşıma sokar… (hücum startını verir)
Ataklı’yı ‘darbe’ arzulayan, darbe teşvikçisi olarak lanse eder…
‘Baş’ ilamı verir de ‘tırnaklar’ durur mu!..
Ortalık ayağa kaldırılmaya çalışılır… da…
İddia edilen doğru mu?
Sahiden izledim, merak edip…
İtham edilen bir içeriğe rastlamadım…
Nitekim kıdemli ‘medya ombudsmanı’ Faruk Bildirici de yazdı:
“2 Ocak’ta Youtube hesabına koyduğu görüntüyü dinledim; sonra da deşifre ettim”
“Fakat ben Can Ataklı’nın sözlerinde, Fahrettin Altun’un dediği ‘Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok’ cümlesine rastlayamadım.”
“Ataklı’nın konuşmasında ‘maalesef’ sözcüğü hiç geçmiyor. Kendisinin içinde bulunduğu bir grubun darbe yapma kabiliyetinden ise hiç söz etmiyor! Altun aleni biçimde çarpıtmış Ataklı’nın sözlerini!” (vurgular, benden-era)
Dikkat:
Sahte kanıt/söz üreten sıradan bir trol değil!
Bunu yapan iktidarın vitrinde en etkili elemanı olarak görülen zat…
Hitler’in Goebbels’i gibi…
Hepimizin hayatını tehdit eden mekanizmanın…
Tehlikenin farkında mıyız? 

Evrensel'i Takip Et