9 Ocak 2021

Dijitalleşen hayat, sosyal medyanın gücü

Bilgisayarla tanışıklığımız epey eski yıllara uzansa da internet ve bağlantılı gelişmeler ’90’lı yıllar sonrasında gelişir. En azından benim için öyle. Önceleri sonrasında yozlaşan hatta kötü amaçlı da kullanılan sohbet programlarıyla başlayıp yaygınlaşan internet bağının yoluna oturması epey zaman aldı.

2000’lerde artık hayatın bütün alanını kaplayan internete bağlı gelişmeler, “koca dünya”yı, küçük bir köye dönüştürmüştü. Her şey ve herkes “bi’tık” ötemizdeydi. Bir bilgisayar, tablet ya da artık bir telefon ve internet bağlantısı yeterliydi sanal dünyanın insanı olmak, size sunulan sanal nimetlerden yararlanabilmek için.

Zamanla internet ve bağlantılı alanların, programların yaşanan toplumsal olayların, ayaklanmaların isyanların da öğretileriyle insanlar arası iletişimde ve toplumsal alandaki önemi, yararları keşfedildi.

Arap Baharı’nda yaşanan ayaklanmalarda, Fransa’da Paris’te yaşanan isyanlarda ve bizde Gezi sürecinde internetin sağladığı alanlar, sosyal paylaşım ağları, haberleşme ve iletişimin yanı sıra anında, canlı yayınlarla medya işlevi de gördü.

2020’nin ilk aylarında başlayıp son günlerine, bugünlere dek süren ve daha da sürecek olan bulaşıcı ve can alıcı pandemi, hayatın akışını, yaşam biçimlerimizi değiştirdi; yeni kuralları, alışkanlıkları dayattı.

“Maske, mesafe, hijyen” yıl boyunca en çok duyduğumuz sözcükler ve vazgeçilmezlerimiz oldu. Evlere kapandık, “Temassız yeni hayatımızda” düğünler yapılamadı, cenazelerimiz, kimsesiz kaldırıldı. Hepinizin çok yakından iyi bildiği ve yaşadığı sürecin “yeni durumlarını” burada uzun uzadıya yazmaya gerek yok.

DİJİTAL ALANA AÇILAN KÜLTÜR-SANAT

Bulaşıcı ve öldürücü etkisiyle bizi saran, kuşatan Covid 19 virüsünün zorunlu kıldığı “temassız ve evde hayat” sürecinde, dışarı çıkmayan, çıkamayan dükkanların, mağazaların, zaman zaman marketlerin kapalı olması nedeniyle dilediğince alışveriş yapamayan insanlar internet üzerinden alışverişe yöneldiler.

Neredeyse gereksindiğimiz her şeyi bulabildiğimiz, çok seçenekli ve ekonomik birer “Hipermarket’e dönüşen internet alışveriş siteleri sık sık ziyaret ettiğimiz, alışveriş yaptığımız en önemli dijital alanımız oldu.

“Evde kal, hayat eve sığar” çağrısı ve dayatmasıyla, dışarı çıkmanın, insanlarla temasın riskli olduğu bu süreçten yalnızca alışverişle ilgili alanlar değil, sinema, tiyatro, konser salonu gibi kültür-sanat alanları da etkilenmiş, kapatılmıştı.

Futbol karşılaşmaları, seyircisiz olabiliyordu ama tiyatro, sinema ve konser etkinlikleri için bu geçerli olamazdı. Maske, mesafe ve önlemle azaltılmış izleyicili etkinlik yerine yasaklamayı, salonları kapatmayı seçmişti süreci yönetemeyen yöneticiler.

Salonların kapanmasıyla film gösterilemeyen, oyun sahnelenemeyen, konser verilemeyen, film-dizi çekilemeyen bu süreçte bu alanların sanatçıları da eve kapandı.

Bu alanın insanları da hayatla, insanlarla bağını, iletişimini internet üzerinden, dijital alanlarda sürdürmek durumunda kaldılar. Sosyal medya olarak da anılan Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal paylaşım ağlarının dışında neredeyse hepimizin bir hesabı olan ve daha çok film-oyun izlemek, müzik dinlemek, video paylaşmak için kullandığımız YouTube kanalları her kullanıcının kişisel medyasına dönüştü.

Pİ ARTE TV VE ÇOĞALAN YOUTUBE MEDYA-KÜLTÜR KANALLARI

YouTube kanalları yalnızca medya alanına değil, kültür sanat insanları için de önemli bir yayın ve hedef kitleye ulaşma alanı oldu.

Geçtiğimiz günlerde Evrensel’de yer alan “Onno Tunç, 72. doğum gününde özel programla anıldı” başlıklı haber sonrası oluştu bu yazı fikri. Haber “Arjantin’den YouTube üzerinden yayın yapan sanat kanalı Pi Arte TV’nin özel programında buluşan sanatçılar, 72. doğum gününde Onno Tunç’u andı.” cümlesiyle başlıyordu. (https://www.evrensel.net/haber/421738/onno-tunc-72-dogum-gununde-ozel-programla-anildi)  

Haberde adı geçen programın Yapımcı ve Sunucusu M. Mircan K, benim ’90’lardan tanıdığım arkadaşım. Yazı başlığında sosyal medyanın gücüne vurgu yaparken rastlaşmalar ve yapılan işin etkileri gibi birçok yanına işaret etmiştim. Mahir Mircan’ın yıllar sonra beni sosyal paylaşım ağlarından bulması, yaptığı işlerden söz etmesiyle Pi Arte TV’den, Mahir Mircan’ın orada yayımladığı sinemadan müziğe farklı söyleşilerden haberdar oldum.

Benim de alanım olan sinema-tiyatro dünyasından Nilüfer Aydan, Füsun Demirel, Nur Sürer, Altan Erkekli, Müjdat Gezen, Ahmet Mümtaz Taylan, Ezel Akay, Mahir Günşiray, müzik alanından Atilla Atasoy, Zeynep Casalini,  Arto Tunçboyacıyan, gibi iz bırakan önemli isimlerle; hayatın diğer alanlarından Ertuğrul Kürkçü, Mehmet Fatih Maçoglu, Alican Yücesoy, Pedagog/Psikolog Prof. Dr. Artin Göncü, Prof. Dr. İştar Gözaydın, Prof. Dr. Ali Nesin gibi önemli isimlerle yaptığı farklı söyleşileri, etkinlik videolarını yayımlıyor Mahir Mircan YouTube kanalı Pi Arte TV’de…

Türkiye ve Latin Amerika arasında sanat kanalı olma hedefiyle, Yazar-Oyuncu-Showmen Mahir Mircan K’nın kurduğu Canal Pi Arte Universal, birbirinden değerli sanatçı ve akademisyenleri ağırlamaya devam ediyor. Kanalın Kurucusu Mircan K. yola Türkiye ve Latin Amerika’nın tek sanat kanalı olma hedefiyle çıktığını söylüyor. Gerçekleştireceği yeni adımlarla ilgili de şu bilgileri verdi:

“Her hafta Türkiye ve Latin Amerika’dan ünlü sanatçılarla röportaj serisine devam ediyorum. Bundan sonra röportajları İspanyolca alt yazı ve dublajla yayımlayıp özellikle Latin Amerika’da daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacağım. Yaptığım röportajları, İspanyolca çevirileriyle yayımlayarak, Türkiyeli sanatçıları, Latin Amerikalı hayranlarıyla buluşturmak istiyorum. Şimdiye kadar Kanal Pi Arte Universal’da ağırlıklı olarak Türkiye ve Latin Amerika’dan ünlü isimleri konuk ettim. Bundan sonra Amerikalı ve Avrupa’dan sanatçılarla da röportajlar yapıp bunları Türkçe ve İngilizce dublajla izleyicilerle buluşturacağım. Bu konuda atacağım yeni adımlar sayesinde kanalımızda, ülkelerden sanat ve kültür konularını işleyip, dünyada bu konulara ilgi duyan geniş bir kesime ulaştıracağım. Böylece Canal Pi Arte Universal’ı ‘dünya vatandaşlarının’ buluşma platformu haline getireceğim.”

Ne yazık ki kendilerini tanıtma, hedef kitlelerine ulaşma, reklam alma ve para kazanabilme olanakları yok denecek kadar sınırlı olan, tamamen kişisel çaba ve özverilerle sürdürülen bu çalışmalar medyada haber olamıyor. Tanıtım olanağı bulamıyor. 

Mahir Mircan’ın ve başka birçok insanın kanallarında yer alan çalışmalardan uzun uzun örnekler vermek, linklerini paylaşmak isterdim. Bu olanaksız fakat en azından Evrensel’de de haber olan Pi Arte TV’den Mahir Mircan’ın yaptığı önemli söyleşileri izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/channel/UCAnsCd0uJbXME2hg3S7xUNA

Evrensel'i Takip Et