Güce tapanlara kaleci masalları

Fotoğraf: Pixabay
2015 yılında, dönemin Gençlerbirliği Kalecisi Ferhat Kaplan için Galatasaray maçında yediği gole dair ‘şike’ iddiaları ortaya atılmış; hatta o dönemde de şimdiki gibi aynı kanalda aynı programda yorumculuk yapan Sinan Engin tarafından herhangi bir delil olmaksızın bu iddialar ciddi bir şekilde öne sürülmüştü. Ve hatta Ferhat Kaplan için savcılık nezdinde bir soruşturma dahi başlatılmış ancak savcılık makamınca ‘takipsizlik’ kararı verilmişti.
2006 yılında, gene bir başka Galatasaray-Gençlerbirliği maçında olayın müsebbiplerinin sonradan milli takımdan kendi aralarındaki bir şaka olduğunu söylemek zorunda kaldıkları bir enstantane yaşanmıştı. Kaleci Gökhan Tokgöz, maç esnasında iki kez penaltı noktasında karşı karşıya geldiği Necati Ateş’e ikisinde de sağ köşeye atlayacağını işaret etmiş, Necati’nin sağ köşeye yaptığı vuruşlarda ise sola yatmıştı.
Klasik “Galatasaray-Gençlerbirliği maçında Gençlerbirliği kalecisi ve şike” şölenlerinde bu sezonun öznesi ise hayatında ilk maçına çıkan 23 yaşındaki genç Kaleci Ubeyd Adıyaman oldu. Galatasaray’ın 6-0 kazandığı maçtan sonra ortama çöken ve akbabadan hallice tavırlarıyla bu genç adamı satırlarca açıklama yazacak hale sokan kamuoyu ve bazı spor unsurlarını zaten hepimiz biliyoruz.
Öyle ki, sonradan farklı skandallarla adı anılsa da Süreyya Ayhan benim aklımda hep birinci gelemediği yarıştan sonra spor kamuoyunda doğan anlamsız tartışmalara karşı yarışın olduğu günün muayyen günü olduğunu açıklamak zorunda kalmasıyla yer edinmiştir. Doping mevzularını eleştirirken, ortaya bir şeyleri atarken; kamuoyunun bu güçsüzlükten ve aczden beslenen görünümünü de masanın bir ucuna yerleştirmemiz gerekmez mi?
Güce tapanlar için masallar, sakızlar, efsaneler çoktur. Bulamazlarsa da, yaratırlar. Öyle ya, Ankara menşeli bir başka takımdan çıkan Hakan Arıkan’ın Beşiktaş’ın tarihi Liverpool mağlubiyeti sonrası spor kamuoyu tarafından nasıl silindiği aklımızda hâlâ. Öyle ki, aradan yıllar geçmişken dahi Hakan Arıkan’ın kalesini koruduğu Kayserispor’un Freiburg’dan 9 gol yemesini 8-0’a gönderme yaparak gündeme taşıyan başta ‘ailemizin içerik siteleri’ dahil olmak üzere kimsenin umurunda değildi ki, Hakan ikinci golden sonra oyundan çıkmıştı…
Velhasılıkelam, biz bu kaleci milletini pek bir severiz. Her fırsatını bulduğumuzda kafalarına bir darbe indirmeyi daha çok severiz. Sonra da bu ülkede Rüştü’den bu yana neden dünya standardında bir kaleci çıkmadığına dair geyik muhabbeti yaparız.
Bu muhabbetimiz ise aynı Rüştü’yü, “Barcelona’da tutunamadı” diye esprilerimize meze yapmamızdan birkaç saniye öncesine denk gelir.
Evrensel'i Takip Et