Tecrit ve aşı
CoronaVac aşısı | Fotoğraf: Sağlık Bakanlığı/AA
COVID-19 aşısını diğer aşılardan ayıran en önemli fark, sonuçları itibarı ile salt bedensel iyilik hali ile sınırlı kalmayacak şekilde sosyal iyilik hali de vadetmesidir. Aşıya erken kavuşanlar için eve kapanma, bir kentte ve ülkede zorunlu kalma yani tecrit nihayetinde sona ermiş olacak. Halklar boyutu ile ise aşı olabilen ülkeler için uluslararası seyahat kısıtlamaları kendi lehlerine ve tek yönlü kaldırılmış olacak.
‘COVID-19 aşı pasaportu’ birçok ülkenin diplomasi koridorlarında ve uluslararası sağlık örgütlerinde tartışılıyor. Estonya aşı pasaportuna geçen ilk ülke. Çin ise uluslararası seyahat için savunanlardan. Burada İsrail önem kazanıyor. Bilindiği üzere iki gün önce tüm nüfusunun yüzde 15’ni aşılamayı başarmıştı. Bu hali ile aşılamayı ilk bitiren ülke olacak gibi. Bir ülke adına uluslararası düzeyde avantajlarını sanırım hepimiz izleyeceğiz. Boşuna değil ilgili aşıyı Avrupa Birliği 16 dolara alırken Israil’in 60 dolar gibi fahiş bir fiyatla ama hemen alması. Bu patentli aşı üreticileri bağlamında yoksul ülkeler için negatif ayrımcılığın somutlaşmış hali ve ‘aşı ayrımcılığı’ kanıtı. Aynı zamanda, ilaç ve aşı uluslararası patent sözleşmesinin (TRIPS) dünyada sıkı takipçisi Dünya Ticaret Örgütünün sureti.
İsrail ‘Aşı ayrımcılığı’ başlığında bir başka boyutu ile de en önemli ülkelerden bir tanesi. İşgal altındaki Filistin topraklarında henüz aşılama yok. Sonrasını birlikte göreceğiz. Buradaki olası ayrımcılık bir pandeminin örtülü biyolojik silaha evrilmesi başlığında tartışılmaya değer. Elbette temennimiz yanılmış olmak.
Bir hakkı savunmak için talep edilen hakkın ne olduğunu tam olarak bilmek gerekiyor. Bu, sağlık hakkı için de geçerli. Dünya genelinde geniş kitleler sağlığın daha çok bedensel ve ruhsal iyilik hali olduğunda hemfikirdi. Sağlığın aynı zamanda sosyal ve siyasal iyilik hali oluşuna dair farkındalık ise yeterli değildi. Bu bizim ülkemiz için de geçerliydi.
COVID-19 pandemisi sonrası karantina ve tecrit uygulamaları sağlığın aynı zamanda sosyal ve siyasal iyilik hali olduğunu hatırlattı, öğretti geniş kitlelere. Yine ölümlerin ve salgındaki kontrol edilemezliğin hükümetlerin sorumluluğunda olduğunu tüm ülkelerde dillendirdi geniş kitleler, yani sağlık siyaset ilişkisini pratikte kavramış oldular. Pandeminin evrensel düzeyde olumlu anlamda en önemli çıktılarından birisinin bu olduğunu düşünüyorum.
Hasılı bizi hasta edip öldürmekle kalmadı bir o kadar da öğretti COVID-19: Velev ki aşı olduk, aşıya ulaşamayan ve ölen arkadaşlarımız, yurttaşlarımız ya da dünyadaki herhangi bir kişi bizi eksik kılacaktır. Tek başımıza bedensel iyilik halimiz ruhumuza iyi gelmeyecektir. Ama bir kentte, ülkede ve hatta dünyada çok hızlı bir şekilde hep birlikte aşılanmış olmak bedenimiz kadar ruhumuza da iyi gelecek, sosyal ve siyasal olarak kendimizi daha iyi hissettirecektir. Aşı, insanlık adına dayanışmanın en somut örneklerinden.
Sağlıcakla kalın.
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55
- Koku ve hafıza 30 Eylül 2024 04:26
- Yapay zeka insan haklarından neden korkar? (1) 23 Eylül 2024 04:29
- Tombul kentler tombul insanlar yaratır 16 Eylül 2024 04:55
- Barış belediyeciliği: Didim 09 Eylül 2024 04:02
- Şifa kurumundan biyo-ahlak mekanına: Hastaneler 02 Eylül 2024 05:29
- Yaşamın topukla imtihanı: Bilim mahkeme salonlarına sığmaz 26 Ağustos 2024 04:45