Öküz

Trump seçimi kaybetti. Nereden duyduysa, “Çünkü çaldılar” deyince öküz başlı adam ortaya çıktı. Zamanında Kızılderililerle birlikte öküzleri de katlettikleri için ortada bu öküz başı kalmıştı. Öküz başı neyse de boynuzları etkileyiciydi. Hani Ankara’da ortaya çıksa sırf matrak olsun diye boynuzlu dolaşırdı Ulus Meydanı’nda, peşinde çocuklarla.

Ama yer Amerika devleti olunca boynuz yetmedi, bir de öküz gibi bağırması gerekiyordu. Kafasını hafif yana çevirip yukarıya doğru böğürdüğünde tüm öküzlerin ruhları titredi. Ortada yağmalanacak yerli çadırı, Manitu toprakları kalmadığı için doğru parlamento duvarlarına saldırdılar. Yerlilerden çaldıkları topraklara saldırıp, çevirdikleri yerin sahibi oldukları günler gelmişti akıllarına. Biri Perosi’nin odasına girdi. Ayaklarını masanın üzerine koyup, arkasına yaslandı. Bu arada Jessi James sakallı adam koridorlarda dövecek adam arıyordu. Pencerenin arkasındaki kırmızı ceketli kovboy Kalamiti Jane’i göğsünden vurunca ilk kan aktı. Hani akan siyahi Missisipi’li kanı olsa öküz başlı adama fark etmezdi ama kan kokusu öyle durup bağırmaya benzemezdi. Hafiften tüymenin dehlizlerini ararlarken kuyruğu kapıya sıkıştı.

Oysa ne ümitlerle gelmişti batıdan doğuya. Başkan 4 yıldır tepedeydi. “Mahkeme başkanlarını, üyelerini çoktan kendi kafasına göre atamıştır. Kızıl ceketliler nasıl olsa bizdendir. Ulusal bekçiler öküz başını görünce secdeye varıp, komünist(?) vekilleri kovalar, başkan için canlarını verirler” diye düşünüyordu.

Olmadı. Önce başkanın yardımcısı, ikinci adam kıvırdı. Dört bin beş yüz yıl önce olduğu gibi, Utnapiştim’in işi bitmiş, eski krala tapanlar dümen kırıp yeni krala yönelmişlerdi. Hepsi neyse de ulusal bekçiler neden kendilerine ateş ediyordu. Hani bunlar “Bizim hakimimiz, bizim savcımız, bizim bekçimiz, bizim kovboyumuzdu.”

Öküz başlı adam anladı ki, bu atananlar atanana kadar, Büyük Reis’e yalakalık yapıp, koltuğu, kadroyu kapmışlardı. Atananlar için Büyük Reis’in kim olduğu değil, Büyük Reis önemliydi. Büyük Reis, büyük çadırda, büyük postun üzerinde oturduğu müddetçe Büyük Reis’ti. Çadırı yele kapılıp, verimli topraklar kabile büyücüsü ve yandaşlarına dağıtıldıktan ve dağıtılacak bir şey kalmadıktan sonra Büyük Reis küçülüyor, yok oluyordu.

Reisler geliyor, gidiyordu ama büyücü totemin etrafında zafer dansı yapmaya devam ediyordu.        

Taptığı eski Reis’in de kırmızı ceketlilerin yanına geçtiğini görünce öküz başlı adam kafasını salladı ve son kez böğürdü.