YÖK yok şirketler var: Üniversiteler nasıl kurulur? Rektör nasıl olunur?
Fotoğraf: Evrensel
Trump ile Milli Eğitim Bakanı Selçuk arasında ne tür benzerlikler var? Biden’dan sonra Türkiye ve dünyanın hali ne olacak? NATO yıllardır planlayıp fırsatları kollayarak yürüttüğü üzere sadece Ortadoğu ve Afrika değil Karadeniz, Baltık ve Asya Pasifik’te daha fazla alan kapmaya yönelecek gibi, bu durum Türkiye’yi nelere zorlar? Soru ve sorun çok. Bunlara değinmeye köşe yetmiyor, bugün şu rektörlük konusunu açıklığa kavuşturmaya çalışacağım.
Yorum yapmadan mevzuatı aktaracağım. Mevzuatın özeti şu ki YÖK sadece rektörlükte değil üniversiteler kurulurken bile yok. YÖK o kadar yok ki, ne üniversiteler kurulurken ne de rektörlük atamalarında “Görüş belirtme” yetkisine bile sahip bulunmuyor.
ÜNİVERSİTELER NASIL KURULUR: YÖK YOK AMA ŞİRKETLER VAR
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Ana İlkeler Madde 5” f) (Değişik: 3/4/1991 -3708/2 md.) Üniversiteler ile yüksek teknoloji enstitüleri ve bunlar içindeki fakülte, enstitü ve yüksekokullar, Cumhurbaşkanınca yapılan yükseköğretim planlaması çerçevesinde (...) (1) kanunla kurulur.(1) “(1) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “kalkınma plan ve programlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve” ibaresi “Cumhurbaşkanınca yapılan” şeklinde değiştirilmiş, aynı bentte yer alan “Yükseköğretim Kurulunun görüşü veya önerisi üzerine” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.”
Vakıflar kendi üniversite başvurusunu kendisi yapıyor ama YÖK görüş bile sunamıyor.
REKTÖR NASIL ATANIR: YÖK YOK AMA ŞİRKETLER VAR
Rektörlerin nasıl atanacağı ile ilgili biri 2547 sayılı Yasa’da değişiklik de öngören toplam üç kararname bulunuyor. Bunlara göre vakıf üniversitesi mütevelli heyeti kendi rektör ismini öneriyor ancak YÖK’ün ne vakıf ne de resmi bir üniversitede rektör ataması ile evrak toplama ve sunma dışında hiçbir yetkisi bulunmuyor.
“2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 13. maddesinin (a) fıkrası” “Rektör: Madde 13–a) (Değişik paragraf : 2/7/2018 –KHK-703/135 md.) Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılır. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder.” Rektörlerin yaş haddi 67 yaştır. Ancak rektör olarak atanmış olanlarda görev süreleri bitinceye kadar yaş haddi aranmaz.”
10/7/2018 tarih ve 3 sayılı “Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” Atama usulü MADDE 2- (1) Anayasanın 104 üncü maddesine göre yürütme yetkisinin sahibi olan Cumhurbaşkanı, atamaya yetkili amirlere ait yetkileri haizdir. / (3) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlerin boşalması halinde rektörler bakımından Yükseköğretim Kurulu Başkanı, diğerleri bakımından ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan tarafından görevlendirme yapılabilir. Bu görevlendirmeler aynı gün Cumhurbaşkanlığına bildirilir.[1] 13/9/2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17 sayılı “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3 üncü maddesiyle, bu fıkraya “hâlinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “rektörler bakımından Yükseköğretim Kurulu Başkanı, diğerleri bakımından” ibaresi eklenmiştir.”/ Atama şartları MADDE 3- (5) (Ek: RG-15/7/2018-30479 - CK-4/800 md.) Rektörler, (…)[3] profesörlük yapanlar arasından atanır. [3] 13/9/2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3 üncü maddesi ile; bu fıkrada yer alan “en az üç yıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.” / GEÇİCİ MADDE 1- I Sayılı Cetvel Rektörler (Milli Savunma ve Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi rektörleri dahil)/ III Sayılı Cetvel Rektörler 4 Yıl”.
Cumhurbaşkanı 1 Ekim 2018 tarih ve 141 Karar sayısı ile “Rektör Adayı Olmak İsteyenlerin Başvurusuna İlişkin Usul ve Esaslar” belirleniyor, burada duyurunun nasıl yapılacağı ve cumhurbaşkanlığına nasıl sunulacağı ile ilgili hususları düzenliyor. YÖK sadece bir ay öncesinden atama yapılacak rektörlükleri duyurmak ve dosyaları toplayıp cumhurbaşkanlığına sunmakla sorumlu tutuluyor.
Örneğin YÖK’ün son duyurusu şu şekilde:
“Üniversite İçin Rektör Adaylığı Başvuru İlanı (18.12.2020). 1. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 13. maddesinin (a) fıkrası ve 3 sayılı “Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” hükümleri ve “Rektör Adayı Olmak İsteyenlerin Başvurusuna İlişkin Usul ve Esaslar” uyarınca Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (…) ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’ne rektör ataması yapılacaktır./ 2. Yukarıda zikredilen Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde rektör adayları için belirlenmiş olan şartları taşıyan adaylar aşağıdaki belgelerle 18/12/2020 tarihinden 31/12/2020 Perşembe günü mesai saati bitimine kadar Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına başvuruda bulunabilirler./ a) Başvuru dilekçesi/ b) Nüfus Cüzdanı Fotokopisi/ c) Ekte sunulan formatta Rektör Adayı Bilgi Formu/ d) Profesör olarak çalışmış veya çalışıyor olduğuna dair belge/ e) Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde bulunan; “Kamuda ve/veya sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak en az beş yıl çalışmış olmak” şartını sağladığını gösterir belge/ f) Bulunduğunuz veya son görev yaptığınız Üniversite/Kurumdan alınan disiplin kaydını da gösteren hizmet döküm belgesi./ Not : Başvurular posta ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına yapılabileceği gibi, “ rektoraday@yok.gov.tr” adresine elektronik posta yoluyla da yapılabilir.” (https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/DuyuruDetay.aspx?did=1044)12 Eylül darbe kurumu YÖK’ün düştüğü bu haller memleketin 12 Eylül’den bile çok daha otokratikleştiği, hatta totaliterleştiğini göstermiyor mu? Trump veya Biden veya Putin… bizi biri düzeltmez ancak kullanır. O halde çare çözüm kimdedir?
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44
- Tarihleri, çağları, problemleri karıştırmak: Ahilik de işletme de amaç ve işleyiş olarak okul değil 23 Ağustos 2024 04:46
- YKS, eğitim ve şehirler: Üniversitede resesyon, şehirde resesyon ve göç 16 Ağustos 2024 04:15