17 Ocak 2021 23:34

Eski rejimin dokunulmazları

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Meksika’da López Obrador’un başkan seçilmeden önce üzerinde sıklıkla durduğu en önemli iki vaadi yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve ülkede hiç kimsenin adalet önünde ayrıcalığa sahip olmamasıydı. Ancak bugün Obrador’un bu vaatleri zorlu bir engel ile karşılaşmış durumda: Eski rejimle hesaplaş(ama)ma. Hükümet hem kendi destekçilerinden ve sol çevrelerden hem de muhalefetten büyük tepki alacak bir biçimde ordunun en tepesinde görev yapmış Eski Milli Savunma Bakanı General Salvador Cienfuegos’u üzerindeki suçlamalardan aklama durumunda kaldığı zor bir alana sıkışmış gözüküyor.

Salvador Cienfuegos, PRI’nin 2012-2018 yılları arasında iktidarda olduğu Enrique Peña Nieto hükümetinde ordunun başındaki en güçlü isim olarak Savunma Bakanlığı görevini üstlenmişti. Rejimin zor aygıtının ağırlığını hissettirdiği bu dönemde önemli bir figür haline gelmiş olan Cienfuegos, ordunun müdahil olduğu tüm insan hakları ihlallerinden de kaçınılmaz olarak sorumlu tutulan kişi olmuştu. Özellikle 2014 yılında Guerrero eyaletinde yaşanan ve 43 öğrencinin kaybedilerek katledilmesi olayı başta olmak üzere birçok kaçırılma, öldürülme ve işkence olayları Cienfuegos’un hanesine yazılmıştı. Hiç şüphesiz, uyuşturucu kartelleri ile ordunun ve ordunun başının ilişkileri de bu dönemde sorgulanan ve dillendirilen bir konu olmuştu.

ABD’de başkanlık seçim sürecinin tam da ortasındayken, geçtiğimiz 15 Ekim’de Cienfuegos’un Los Angeles’ta gözaltına alınması ise Meksika’da siyasetin gündemine bomba gibi düşmüştü. ABD’nin uyuşturucu ile mücadele organı olan DEA, başka kişileri takip ederken Cienfuegos’un Beltrán-Leyva uyuşturucu karteline mensup kişilerle olan ilişkilerini tespit ettiğini ilan etti. General’in görev başındayken kurduğu bu ilişkileri ortaya koyan 748 sayfalık cep telefonu görüşmesi ve belge Meksikalı otoritelere gönderilmişti.

Cienfuegos’un göz altına alınması Obrador Hükümetini iki açıdan zor durumda bırakmıştır. İlk olarak önceki yönetim altında da olsa ülkenin ordusunun en tepesinde yer almış bir kişinin ABD’de uyuşturucu kartelleri ile ilgili bir davada suçlanması -hem de seçim süreci devam ederken- mevcut hükümet açısından uluslararası bir utanç meselesi olmuştu. İkinci olarak ise Obrador Hükümetinin ordunun tepe yönetimi ile olan ilişkileri önemli bir sınav geçirebilirdi. Cienfuegos’un ABD’de yargılanması hem ülkenin imajını hem de ordunun tepe yönetimini zor durumda bırakacakken ülkeye getirilerek yargılanması ve muhtemelen cezalandırılması Obrador Hükümeti ile ordu arasındaki ipleri gerebilirdi.

Böyle bir ikilem içinde kalan Obrador Hükümeti ABD’ye Cienfuegos’un yargılanması için iadesini talep etmiş, ABD de Cienfuegos’un normal bir yolcu gibi Meksika’ya gitmesine izin vermişti. Generalin Meksika’ya iadesinden 2 ay sonra ise Genel Başsavcılık tarafından eldeki delillerin incelendiği ve delil yetersizliğinden aklandığı ilan edildi. Obrador, davanın kamuoyuna şeffaf bir biçimde yansıtılması iddiası ile ABD’nin sunduğu delillerin tamamını yayımlayarak aslında konunun uyuşturucu ile alakası olmayan siyasi bir konu olduğunu ve delillerin yetersiz olduğunu açıkladı. Gerçekten aslında neredeyse tamamı karartılmış olan DEA delillerinin tamamıyla kamuoyuna açıklanması Obrador’a belirli bir kredi kazandırmış bulunuyor. Ancak her halükarda 4T’nin de eski rejimin en kirli ve dokunulamaz isimlerine dokunamadığı yönünde gelen tepkilerin kolayca kaybolacağını beklemek güç görünüyor. Obrador Hükümeti belki de iktidarının en zor dönemini yaşıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa