18 Ocak 2021 23:36

Kısa çalışma ödeneği almak ihbar tazminatı alamamak anlamına gelmiyor

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

SORU: Devrim Hanım merhabalar. 07.07.2014 tarihinden beri bir firmada çalışmaktayım. Pandemiden dolayı 22.03.2020 tarihinde firmamız kapandı. Kısa çalışma ödeneği desteği almaktaydık. Şirket 31.12.2020 tarihinde satıldı. Muhasebeci ile görüştük ve bize sizin sadece kıdem tazminatı hakkınız var, kısa çalışma ödeneğinden (KÇÖ) destek aldığınız için ihbar tazminatı hakkınız yok dedi. Açıkçası KÇÖ ile ihbar tazminatını nasıl birbirine bağlıyorlar anlamış değilim. Bu durumun bir gerçeklik payı var mı? Yasal dayanakları var mı? Konu hakkında yardımlarınızı rica ederim.

Saygılarımla...

CEVAP: İyi günler. Kısa çalışma ödeneği, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulama olarak tanımlanmaktadır. Ancak, bu genel tanım ve kısa çalışma ödeneği uygulaması kovid-19 salgını koşullarında, yasa metninde yer aldığı üzere değil, denetimsiz bir şekilde devam etmektedir. Kovid-19 sebebiyle işverenlerin yaptıkları kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir. Bu durumda her ne kadar söz konusu denetimin daha sonra yapılacağı ifade edilmekte ve yersiz ödemelerin geri alınacağı belirtilse de bu durum çalışma hayatında işçilerin haklarının kısıtlanmasına, ücretlerinin düşmesine ve bu durumun da denetimsiz bir şekilde işverenlerin inisiyatiflerine bırakılması sonucunu doğurmakta ve birçok çalışanı da mağdur etmektedir. Kısa çalışma ödeneği süresi 28 Şubat 2021 tarihine kadar uzatılmış bulunmaktadır. Ve bu sürenin tekrar uzatılıp uzatılmayacağı da şu an için belirsizdir.

Kısa çalışma başvurusunu yapacak olan işverendir. Bu açıdan işçinin onayının olup olmamasının kısa çalışma açısından bir etkisi bulunmamaktadır. Kısa çalışma ödeneği alan bir işçi açısından da iş sözleşmesinde yer alan genel kurallar halen geçerlidir. Her ne kadar işveren açısından iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih halleri, işyerinin kapanması gibi haller hariç, fesih yasağı bulunmakta ise işçi açısından böyle bir yasak bulunmamaktadır.

İhbar süresi, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar için geçerli bir bildirim sürecidir. Çalışanın işyerinde çalıştığı süreyle orantılı olarak, belli bir süre önce tarafların birbirine sözleşmenin sona ermesinin haber vermesi şartıdır. Haklı nedenli fesihlerde ihbar süresi bulunmaz. Genel kural olarak iş sözleşmesini kendisi fesheden tarafın ihbar tazminatı hakkı bulunmaz. Ancak, ihbar süresine uymayan tarafın ihbar tazminatı ödemesi söz konusudur. Bu durumda işyerinin kapanması (satılması) hali, işveren açısından yapılan bir fesihtir. Eğer tarafınıza ihbar süresi tanınmamış ise bu durumda ihbar tazminatınızı ödemekle yükümlüdür. Kanımca, kısa çalışma ödeneği almanız, ihbar tazminatı alamayacağınız anlamına gelmemektedir. Zira, yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere, işveren kısa çalışmaya işçinin herhangi bir etkisi olmadan başvurmaktadır. İşverenin yapmış olduğu bir başvurunun işçiniz yasal haklarında aleyhe bir sonuç doğurması iş hukukunda işçi lehine yorum ilkesine de aykırılık teşkil edecektir. 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa