19 Ocak 2021 23:04

Bir ifşa hikayesi

Çocuk istismarına dair döviz

Fotoğraf: Şehlem Kaçar/csgorselarsiv.org

Paylaş

Yıl 1999. Sorbonne Üniversitesinde ikinci yüksek lisansıma başladığım yıl. Fransa’nın belki de en iyi ve en tanınmış hocalarından dersler alıyoruz. Bunlardan iki tanesi var ki (“Öğrenci dedikodu gazetesinden” çift olduklarını öğrenmiştik) hem alanlarının en önde gelen isimleriydiler hem de ’68 Hareketinin ve sosyalist hareketin. Olivier Duhamel ve Evelyne Pisier’den söz ediyorum. Ülkenin önde gelen feministlerinden olan Evelyne Pisier siyasal düşünceler tarihi dersini verirdi ve derste sadece feminizm anlatırdı. İlk defa kadın prezervatifi pandomu onun dersinde duymuş ve görmüştüm. Fransa’nın faşizmi deneyimlediği dönem olan Vichy Döneminin kadın politikaları üzerine bir kitap analizi yapmıştım o derste. Dersin ve hocasının bende bıraktığı izler hâlâ çok belirgindir. Anayasa Hukukçusu ve Siyaset Bilimci Olivier Duhamel de demokrasiler üzerine bir ders veriyordu, ülkelerin siyasal sistemleri üzerine konuşuyorduk. E. Pisier 2017 yılında vefat etti. O. Duhamel hâlâ hayatta. Bir dönem Avrupa Parlamentosu milletvekili de olan ve avukatlık da yapan Duhamel, kısa bir süre öncesine kadar (4 Ocak 2021), ülkenin en prestijli bilim kurumlarından biri olan Siyasal Bilimler Ulusal Vakfının başkanıydı. İstifa etmek zorunda kaldı. İstifa nedeni bu haftaki yazımın asıl konusu.

Yıl 2021. Fransa’da gündemi altüst eden bir biyografik roman yayımlandı. Kitap, politik ve bilimsel çevrelerin ortasına bir ateş topunu bırakıverdi. Yazarı Akademisyen Camille Kouchner (La familia grande, Seuil). Camille, Evelyne Pisier’nin ile Fransa’da sağlık ve dışişleri bakanlığı yapmış, Sınır Tanımayan Doktorların kurucusu Bernard Kouchner’in kızı. Olivier Duhamel’in ise üvey kızı. Oyuncu ve Yönetmen Anne-France Pisier’nin de yeğeni. Sözün özü, politikaya, bilime, sanata ve toplumsal hareketlere yön veren büyük bir burjuva ailenin mensubu.

Camille Kouchner kitaba, dışarıdan muhteşem görünen bir büyük ailenin, kendi ailesinin, hikayesini anlatmakla başlıyor. Olağanüstü bir sadelik ve açıklıkla, 1980’li yılların sonunda, henüz daha 14 yaşındayken, üvey babasının, ikizi Victor’a yönelik istismarını (ensest) anlatarak devam ediyor. Kendisinin tanıklığını, yıllarca neden olayı ifşa edemediğini, neden ve nasıl ifşaya karar verdiğini samimiyetle ortaya koyuyor.

’68 Hareketinin özgürlükçü rüzgarlarının estiği, yasaklamanın yasak olduğu, tanınmış bir büyük ailede yaşanan ensest, yirmi yıl boyunca iki kardeş arasında bir sır olarak kalıyor. Ailenin bazı fertlerine ve annelerine olayı ancak 2008 yılında söylüyorlar. Bundan sonra büyük aile paramparça oluyor. Büyük aileden gelen tepkiler çok bilindik, kirli çamaşırlar aile içinde yıkanır anlayışı hakim. Olayı öğrenince anne Evelyne Pisier kocasının yanında konumlanmayı tercih ediyor ve ömrü boyunca da onu savunuyor. Olayı cinsel özgürlüğün bir parçası olarak değerlendiriyor. Kendisine ihanet edenin kocası değil, aksine enseste maruz kalan oğlu olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Camille ve Victor’un 2008’den sonra tek destekçileri teyzeleri Marie-France Pisier oluyor. Teyzeleri annelerine Olivier Duhamel’i terk etmesini söylediğinde, “artık çok geç” yanıtını alıyor. Bu yaşananları yıllarca saklamasından dolayı anne kızını suçluyor. Daha önce öğrenseydim terk edebilirdim ama artık çok geç diyor. Çocuklarıyla ilişkisini sonlandırıyor. Kanser nedeniyle ölüm döşeğindeyken, çocuklarının ısrarıyla yarım saat görüşmeyi kabul ediyor etmesine, ancak orada da “Burada ne aradığınızı soruyorum kendi kendime. Burada sevdiğim adamlayım. Şanslıyım. O her şeyle ilgileniyor. Burada kalıyorum. Beni görmeye bir daha gelmeyin” diyor. Evelyne Pisier 2017’de akciğer kanserinden hastanede yapayalnız vefat ediyor. Duhamel, duruma dayanamadığını söyleyerek onun yanında olmayı reddediyor. Annelerini korumak adına yıllarca susan çocukları ancak onun vefatından sonra hukuki yollara başvurmak için adım atıyor. Ancak aradan geçen zamanın uzunluğu onlara bu yolu da kapatmış durumda.

Bir anne, bir bilim insanı, sosyalist bir devrimci ve her şeyden önce de bir feminist için ne hazin bir son. Kendisinden çok şey öğrenen bizler için de çok büyük hayal kırıklığı… Bir feministin, bir entelektüelin taciz ve ensest kendi yakın çevresinde yaşanınca gösterdiği bu tepki, ifşa karşısında aldığı bu tutum üzerinde çok düşünülesi. Teori ile pratik arasında nasıl uçurumlar olabileceğini bize bir kez daha tüm açıklığıyla gösteriyor. Bunun da ötesinde, taciz ve ensestin hemen her toplumsal ve politik çevrede yaşanabildiğini ve üzerinden on yıllar geçtikten sonra bile ifşa olabileceğini gösteriyor. #UykularınızKaçsın!

Kitabın yayımlanmasının ardından sosyal medyada #MeTooInceste etiketi ile ifşalar birbirine ardına geldi. Ensest yasasının bir an önce çıkarılması için şu günlerde Fransa’da sesler yükselmeye devam ediyor: Şimdi değilse ne zaman?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa