Satranç karakterleri

DİĞER YAZILARI
Prestij 27 Temmuz 2024
Adalet 20 Temmuz 2024
Ayın karanlık yüzü 13 Temmuz 2024
Şampiyonun düşüşü 8 Haziran 2024
Kim bu Gukesh 27 Nisan 2024
Gordion Düğümü 20 Nisan 2024
YAZI ARŞİVİ

Bugün sadece satranç oyuncularını değil, satranç oynamaya çalışanları da kategorize ederek tipik satranç karakterlerini ele alalım.

Ezberci: En çok karşılaştığım oyuncu tiplemesi. Başlangıçta beşinci hamleye kadar, ilerlediğinde on beşinci hamleye kadar açılışı ezberleyen, on altıncı hamlede ya da ilk on beş hamlede rakibi teori dışına çıktığında eli ayağına dolaşan, gerçekte ise satranç oynamayı bilmeyen hafızası kuvvetli karakterdir.

Rating hastası: İyi satranç oynamaya çalışmak yerine rating kazanmak uğruna ruhunu satabilecek potansiyele sahiptir. Puan kaybetmemek için kendisinden düşük puanlı oyuncularla oynamak istemezler. Puan kaybetmemek için güçlü oyuncularla da oynamak istemezler. Usta bir oyuncuya karşı kazanacakları bir konuma ulaşsalar ve rakipleri o anda beraberlik teklif etse hiç düşünmeden kabul ederler. Tanıştığınızda ilk sorusu ratinginizi sormak olacaktır.

Özgün kaybeden: Bu karakter genellikle literatürde hiç olmayan ve hiç olmayacak olan açılış hamleleri yapmasıyla tanınır. Açılış hamlelerini öğrenmenin gerekliliğine inanmaz. Açılışta yaptığı hatalar rakip tarafından cezalandırılmadığında bazen kazanır ve özgün oyununun doğru olduğuna olan inancı pekişir. Muhtemelen bu kısır döngüden hiçbir zaman çıkamaz.

Zaman yolcusu: O hamleyi yapmasam kaybetmiyordum diyerek kayıp konumu 20 hamle geriye sardırıp kazandığını iddia eder. Sürekli geçmişte yaşar. Böylelerini yaşadıkları anda bırakmak en iyisidir. Yoksa yirmi yıl sonra bile sizi gördüklerinde At a2 yapmasaydım diyerek söze başlarlar.

Piyon cimrisi: Bir piyon kazandığında uygulayabileceği tek plan taşları değişmektir. Dinamik bir oyuncuysanız bu rakiple eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz. Fazla piyonu savunmak adına bütün taşlarını nasıl kötürüm hale getirdiğini görmek çok zevkli olacaktır.

Beraberlik bağımlısı: Eğer çok acemiyse kaybettiklerini düşündükleri anda, rakibin kendisinden güçlü olduğunu düşünüyorsa ilk on hamlede beraberlik teklif ederler. Bu karakterlerin, satranç turnuvalarına el sıkışmak amacıyla katıldıklarından şüphe ediyorum.

Kronik mazeretçi: Başım ağrıyordu, zaten dün gece uyuyamadım, hem bu aralar dikkatim çok dağınık diyen, “En iyi oynayan oyuncu asla birinci olamaz, en şanslı oyuncunun arkasında ikinci bitirir” felsefesini yaşam biçimi haline getirmiş kişidir.

Korkak uzman: Hayatında satranç turnuvasına girmemiş, girse küçücük çocuklar tarafından madara edileceğini bilen, internette gizli gizli satranç oynayan hiçbir gelişme göstermeyen, genellikle ülkemizde antrenörlük yaptığını iddia eden uzman karakterdir.

Egomanyak: İnternette satranç oynarken sizi bir bilgisayar programı ile oynatarak kazandığını ve mükemmel olduğunu düşünen ruh hastası, emek hırsızıdır. Tedavi edilemezler.

Sportmen: Sizden güçlü olsa bilse sizi küçümsemeyen, insanları satranç gücüne göre değil karakterine göre değerlendiren, oyun bittiğinde tebessümle elinizi sıkan, size bir şeyler öğretmenin kendisini eksiltmeyeceğini bilen, iyi satranç oynamaya çalışan şövalye ruhlu kimselerdir.

Fotoğraf: Satrancın Temelleri kitabının kapağı

KİTAP TAVSİYESİ

Capablanca'nın yazdığı “Chess Fundamentals” Türkçeye “Satrancın Esasları” olarak çevrilmişti. Yine Capablanca tarafından ilk kitabından 13 yıl sonra yazılan çok daha geniş kapsamlı “Primer of Chess” kitabı ise pek bilinmez. Bu iki kitap ilginç şekilde birbirini bütünleyici özelliklere sahiptir. FM Selim Gürcan tarafından harmanlanan kitap başlangıçtan üst düzeye yönelik olacak şekilde temel bir kitap haline getirilmiş. İçinde temel oyun sonları, açılışları, tipik oyun ortası taktik ve strateji fikirlerini barındıran bu kitapta aynı zamanda yine Capablanca tarafından detaylı analiz edilmiş oyunlar bulunuyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et