Pis bir yazı

Fotoğraf: MA
Yıl milattan sonra 1000. Batı Roma çoktan tarih olurken, ortodoksluğun kalesi Doğu Roma, 450 yıl sonra gelecek yok oluştan habersiz. Müslümanlığın etkisiyle ortaya çıkan ikona tartışması imparatoriçenin gizli gizli bez bebek saklaması masalları ile sona ermiş, ulema, ünlü “meleklerin cinsiyeti” tartışmasında sonuca ulaştı ulaşacak. İşin içine cinsiyet girince konu melekler de olsa sorun büyük. “Kadınlarla olmaz” deyip bir avuç büyük ulema Gökçeada’nın da batısında Yunan kıyılarına kürek çekip, sonradan tiyatro oyunu da yazılan Aynoroz Yarımadası’nı bulur. Hemen bir manastır inşa edilir. Kadın olunca kafalar karışır, dimağlar bulanır korkusuyla ilk karar alınır.
“Yarımadaya kadın girmeyecek.”
Daha ulema olanlar çıkışır, “Kadın yetmez, ne olur ne olmaz, dişi hiçbir şey girmeyecek.”
Peki erkek?
Onlar girebilir ama aynı anda 100’den fazla olmayacak. Sihirli sayı 101.
“101 erkek girerse sıkıntı olur” diye düşünür başrahip.
“Yahu” der biri, “Biz bu manastırı yarımadaya kuracağımıza adaya kursaydık ya, Ege’de ada mı kalmadı?” Diğerleri düşünür. Ne bilsinler o zamanlarda 1000 yıl sonra Yunan köylü kadınlar manastır bahçesine kaçan eşeklerini almak için manastırı basacak? Duvarlar yükseltilir. Kılık değiştirerek bahçe duvarını geçen kadın aforoz edilir. İçlerinden biri, “Kardeşlerim, kadın erkek işi bu kadar tehlikeli idiyse yüce tanrı Adem’le birlikte neden Hasan’ı değil de Havva’yı yarattı? Hem 8 asır sonra biri çıkıp ‘Canlılar aynı hücre içerisinde çift cinsiyetli idi, artık kim kimi kovduysa sonradan evleri ayırdılar. Dışarıda buluşuyorlar’ derse ne yapacağız?” der. Onlarda münafıklık diye bir şey olmadığı için o da aforoz edilir.
Günün birinde Ukraynalı insan kaçakçıları yarımadaya dört Moldovalı kadın bırakır. Kadınlar neden sonra polis tarafından kısa bir süreliğine gözaltına alınır ve rahipler oy birliğiyle kadınları affeder.
Hani diyeceksiniz “Bize ne Aynoroz’dan”. Öyle demeyin, 1000 yıl önceki kafa şimdi bizde kadın üniversitesi kurmayı tasarlıyor. Artık nereye kurarlar bilemem ama, sorular orta yerde duruyor. Bir, üniversitenin hocaları da kadın mı olacak? Mezun olan kadınlar kadın fabrikalarında, bankalarında mı çalışacak? İkiii, çalışanlar, servis şoförleri, rektör, mektör, hep kadın mı olacak? Okul yarımadaya mı, adaya mı kurulacak? Hayırsız ada bu iş için uygun mu? Oltaya takılan balığın erkek olması durumunda bizde aforoz işlemi olmadığı için balık münafık mı ilan edilecek? Yoksa sadece yenecek mi?
Bu sorulara cevap bulunmadan kadın üniversitelerinin kurulması en ulemaları sıkıntıya sokmaz mı?
Evrensel'i Takip Et