Sportif süreksizlikler

Süper Lig maçlarında, seyir zevkinin düşüklüğünden gözler pek bir şey görmüyor olabilir ama maç oynanan stadyumların zeminleri artık S.O.S. vermeyi de geçmiş; işi akışına bırakmış… Hele ki BB Erzurumspor-Ankaragücü müsabakasının oynandığı Erzurum Kazım Karabekir Stadyumunun zemini eskilerin tabiriyle “patates tarlası” görünümündeydi.

Peki Türkiye’nin en üst seviyesinde, hele ki bazı durumlarda transferlerde milyon dolarların sarf edildiği bir ortamda maçların böyle zeminlerde oynanmasıyla riske atılan futbolcu sağlığı ne olacak? Diyelim ki bu durum gerekli mercilerin öncelikli dert sebeplerinin arasında değil, nitekim öyle görünüyor, ilerleyen süreçte oynatılması planlanan amatör liglerde sporcuların sağlıkları, sakatlanma durumları, maçların normal seyrinde oynatılması gibi hususlar üzerinde acaba hiç kafa yoruldu mu?

Safdilliğe yatan bu soruyu, elbette bilerek sordum. Birkaç kez söylemiştim, Türkiye’de futbolun yönetimi ile sektörlerin ve ülkenin genel yönetimi birbirine oldukça eş güdümle ilerliyor. Birine bakıp diğerini görmek mümkün!

Örneğin, aylar boyunca adliyelerin kapalı kaldığı ilk pandemi döneminin akabinde açılan adliyelerle birlikte yürürlüğe alınan işlemler için kullanılan UYAP portalının işlevsizliği pek çok avukatın yakındığı bir konuydu. Anlaşılan mahkemelerin işlem yapmadığı dolayısıyla düzenleme ve geliştirmelere çok müsait olunan dönemde UYAP portalı üzerinde hiç kafa yorulmamıştı… Tabii benzer bir durumu EBA sistemi ve MEB için de söyleyebiliriz: Öğretmenleri ve öğrencileri, kendi sistemini layıkıyla geliştiremediği için Zoom gibi güvenilirliği şüpheli olan üçüncü parti uygulamalara mahkum eden bir MEB var karşımızda…

İlerleyen süreçte amatör ligleri de bu bekliyor işte. En tepesinde patates yetiştiriciliğine merak salan bir TFF’nin yerleştiği sistemin en altında, “Altta kalanın canı çıksın” vari bir yaklaşımla sezonun işletilmeye çalışılacağı bir ‘spor’ ortamı. Oysa amatör liglerin oynatılmadığı bu 6-7 aylık süreçte pek çok düzenleme yapılabilir, liglerin en azından sağlıklı şartlarda oynatılabilmesi için farklı paydaşlar işe dahil edilebilirdi…

Örneğin kapalı kalacak olan üniversite yurtları ve özel yurtlar konaklama için, açılmayan halı sahalar idmanlar için ayarlanabilir; bölgesel bazda merkezler işaret edilerek kulüplerin bu imkanlardan dönüşümlü olarak veya statüye göre belli bir sıralamayla faydalanmaları sağlanabilirdi.

Çare ve çözüm bir hayli çok…

Ancak onu tartışabilecek bir ortam yok.

Hülasa, günü kurtarmaya meraklı bir anlayışın transfere odaklı gündemlerinde kaçınılmaz sportif süreksizlikleri seyrediyoruz hep birlikte.