04 Şubat 2021 23:00

Kadına yönelik şiddete karşı bir duruş

fotoğraf yarışmasının tarihini belirten döviz

Görsel: redfotoğraf

Paylaş

2008 yılından bu yana toplumsal mücadele ve yansımaları konusunda kolektif projeler, sergiler yapan redfotoğraf grubu, 2021 yılının ilk fotoğraf etkinliğini “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nde düzenliyor. Aşağıda proje manifestosundan alıntı paylaşıyorum.

Patriyarkal (ataerkil) düzenin erkekler üzerinden kadını tahakküm altına alma isteği, kadına yönelik şiddeti artırırken erkeği insani olarak sorunlu, şiddet uygulama eğilimi artmış birey haline getirmektedir.

Kadına yönelik şiddetin medyadaki temsil biçimlerine baktığımızda neredeyse hepsi birbirinin aynı, morarmış gözleri, yaralı bereli yüzleri, köşeye sinmiş halleriyle kadınları, büyütülmüş cüsseleri ve sıkılmış yumruklarıyla erkekleri görmekteyiz. Bu görseller kadına yönelik şiddeti azaltmadığı gibi bir farkındalık da yaratmamaktalar. Aksine şiddeti yeniden üreterek onlara bakan kadında güçsüzlük, çaresizlik hissi yaratmaktadır. Benzer şekilde kendi içkinliğine hapsolmuş, ezilme durumuna razı, edilgen kadın görselleri de tıpkı birinciler gibi kadına kendini güçsüz hissettiren, durumu normalleştiren bir amaca hizmet etmektedir.

İhtiyacımız olan kadın dayanışmasını, kadın gücünü ön plana çıkaran, kadını tahakküm altına almaya çalışan, bunu yaptıkça gerçek anlamda güçsüzleşen, sağlıklı ilişki kurmayı beceremeyen erk ve erkekliği, şiddeti yeniden üretmeden eleştiren görsellerdir.

redfotoğraf grubu 2021 yılındaki ilk fotoğraf projesinin temasını şiddete maruz kalmış güçlü kadınlar ve şiddet uygulayan aciz erkekler olarak belirledi.

Kadına yönelik şiddet; yakın partner şiddeti, cinsel taciz ve namusa dayalı şiddet, kadın sünneti ve nihayetinde kadın cinayetlerine yol açıyor. Cinsiyete dayalı şiddet evde, işte, okulda, sokakta veya internette gerçekleşiyor.

Şiddet, hiçbir kültürün meşru parçası değildir. Cinsiyete dayalı şiddet her ülkede, kültürde veya toplulukta mevcuttur. Dünya çapında her üç kadından biri, çoğunlukla yakın bir partner tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin yayımladığı verilere göre, dünya genelinde kadınların yüzde 35’i hayatlarının bir döneminde eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Dünya genelinde her gün 137 kadın, aile fertlerinden biri tarafından öldürülüyor.

Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, anayasal hakkın ihlali anlamına gelmekte, bu ihlalin önlenmesi için hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Aile içi şiddet suçtur, hukuka aykırıdır ve bu nedenle de özel bir mesele değildir. Sessizlik, aile içi şiddetin devam etmesine neden olur. Herkes, kadınlar dahil, güvende ve korkusuz olma hakkına sahiptir, ev içi alan dahil her yerde. Mağdurun davranışı asla bir rıza göstergesi olarak alınamaz. Bu, suçu mağdura / hayatta kalana kaydırır ve en aza indirir. Soruşturma açılması ise kadının beyanına dayalı olmalıdır.

Cinsel yönelimlerinden dolayı (LGBTI+q) ötekileştirilip yok sayılmaya çalışılıyorlar. Toplamda ERK-EK’e karşı birlik dayanışma ve mücadele, insan hakları mücadelesinde bizleri bir araya getiriyor.

Kapitalizmden beslenen, militarizmle sarıp sarmalanan, din, töre ve geleneklerle içselleştirilen, feodal erkek şiddeti, sistem tarafından; değişik biçimler ve adlarla yeniden yeniden üretiliyor. TV, gazeteler ve sosyal medya aracılığı ile ırkçılık ve şovenizm körüklenerek, namus ve töre cinayetleri neredeyse cezasızlık ile ödüllendiriliyor.

Dünyanın her yerinde kadınlar ulusal, sınıfsal, cinsel sömürü ve saldırılara maruz kalmakta…

Sermaye gibi, şiddetin de vatanı milleti, dini, mezhebi yok.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, militarizme, ırkçılığa, milliyetçiliğe ve faşizme karşı; kadınlar dayanışmayı örüyor, seslerini yükseltiyorlar.

Bu fotoğraf projemiz ile kadınları daha güçlü, daha öz güveni yüksek, daha bağımsız ve özgür biçimde anlatabilmek adına yola çıktık.

Bu meselede saldırgan erkeği göstermenin ve onu koruyan adalet sistemi (ERK) konusunda farkındalık yaratmanın önemine inanıyoruz.

Siz değerli fotoğrafçılara çağrımızdır: Tüm fotoğraf tarzlarına (belgesel -kavramsal -doğrudan- kurgusal- kolaj vb.) katılımcılara açık, kadına yönelik şiddette aslında aciz olanın erkek olduğunu anlatacak fotoğraflarınızı bekliyoruz.

Üreteceğiniz fotoğrafınızı 25 Şubat 2021 tarihine kadar redfotograf@gmail.com mail adresine gönderebilirsiniz

Daha geniş bilgi, katılım koşulları ve örnekleri redfotoğraf'ın web sitesinden öğrenebilirsiniz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa