Akıntıya karşı

Fotoğraf: Free-Photos/Pixabay
TEKDÜZE
Yaşıyoruz işte. Kimi ağlayarak, kimi gülerek. Neye ağladığımızı, neye güldüğümüzü bilmeden/bilemeden. Ne sevinç, ne üzüntü. Dümdüz. Yaşıyoruz işte. Tekdüze.
TAM TEPEMİZDE
Biz bekleşirken evlerimizde aç, açık. Birileri geğiriyor tokluktan şölenlerde. Biz ağlaşırken birileri gülüyor kahkahayla salonlarda. Biz yayan yapıldak yollarda. Birileri havalarda dolaşıyor uçaklarla. Tam tepemizden izlemek için bizi.
SABAHI YAZIN
“Sabahı yazın…” diyor Sennur Sezer Kalıt şiirinde. 99 aralığında Evrensel Kültür dergisinde: “Sabahı yazın… / Oysa ne kolay ve keyifli / yazmak süte benzer mermerleri/ ve güzden hüznün altınlarıyla söz etmek. / Sabahı yazmak tehlikeli.”
Tehlikeli de olsa sabahı yazmak bize bırakılan buyruk niteliğinde bir kalıt: “Sabahı yaz, geceyi kimse anmasın / şiirin ağıtları andırmasın!”
İNİLTİ
Sokaklar boş, gölgesiz. Kediler, köpekler yok. Sessiz. Kuşlar ağaç tepelerinde kara birer leke. Yapraklar yerine. Rüzgar üfürünce incecik bir “ciiik” sesi. Sallanan ağaç tepelerinden. Düşen bir yaprak gibi…
GÖLGE ETMESELER
Hava günlük güneşlik. Bu karanlık nesi? Tepemizdeki, gökdelenlerin gölgesi.
TAVAN
Masmaviydi gökyüzü. Damlar üstünden geçen bulutlarla. Kuşlar uçuyorken üstümüzden. Beton bloklarla doldurulunca her yer, kentin üstünü örten gri bir tavan şimdi.
ATLARLA
Dört nala koşan atlarla çayırda. Gökyüzünde bulutlar koşar onlarla. Bulut iner, at biner. Çayır kalır. Gökyüzünde koşan atlarla.
İNSAN
Boşalmış gökyüzü. Suya boğulmuş toprak. Evler, yollar, ağaçlar. Ne varsa ot, ocak. Talan. Ötmeyen kuşlar, silinmeyen göz yaşlarımız bize kalan. Tek başına bırakılan. İnsan.
AĞLATILAN
Ne yağmur, ne kar. Kurudu toprak. Çoraktayız. Gözyaşlarımızdır toprağı ıslatan. Ağladığımızdan.
AKINTIYA KARŞI
Yağmur mu yağacak, güneş mi çıkacak, sis mi basacak yoksa? Kara, gri bulutlar yığılırken üst üste. Tedirgin bir göğün altında. Akıntıya karşı. Boğazda. Yan yana…
YAĞMURDAN SONRA
Yağmur arkası uçup giden kuşu gör. Mavilikler içinde. Ağacın ışıldayan yapraklarını. Cilalanmış kaldırım taşlarını. Kalabalığını sokakların. Yürüdüğünü insanların. Yan yana. Selamlaştıklarını. Güneşle.
Evrensel'i Takip Et