Los amıgos palavros

Yazılarımda zaman zaman basiretsiz Federasyon yöneticilerinin satrancı çocuk sporuna indirgemesiyle birlikte satranç kültürü ile yeni tanışan velilerin çocuklarını korumak adına özellikle antrenör seçimi konusunda dikkatli olmaları gerektiğini yazmıştım. Satranç eğitimi sadece teknik değil, zihinsel bir eğitim süreci olduğundan antrenörün küçük sporcular üstündeki etkisi oyundan öteye geçerek hayatlarına yansır. Bunu bir kenara not ederek müjdeli habere geçelim.

Satrançseverler olarak her zaman ülkemizi zirvede temsil eden ustalarla gurur duyduk. Ne var ki, satrançla ilgili soruların başında gelen ‘’Neden bizim Dünya Şampiyonumuz yok? sorusuna genellikle başımız eğik, içimiz buruk, kırık dökük cevaplar veriyorduk. Gururla söyleyebiliriz ki artık bizim de bir Dünya Satranç Şampiyonumuz var. Ankara’da satranç kulübü olan Dünya Şampiyonumuz İlyas Karaibrahimoğlu’nun kurucusu olduğu Labirent satranç merkezinin youtube sayfasında Güney Kazakistan bölgesinin milli takımına girdiği ve çeşitli ülkelerde sayısız ödüller kazandığı yazıyor. Gerçi tüm aramalarıma rağmen hangi ülkelerde hangi ödülleri kazandığını bulamadım ama önemi yok. Aktifhaber.com ve sondakika.com gibi haber sitelerine göre aynı zamanda Dünya Gençler Şampiyonluğu da bulunan Karaibrahimoğlu tecrübeleriyle yeni şampiyonlar yetiştiriyor. Mesela Hürriyet ve Sabah gazetelerinin haberlerine göre Melih Gökçek’in torununu çalıştırmış ve 2012’de kendisinin çalıştığı Samanyolu okullarında yapılan satranç turnuvasında şampiyon olmasını sağlamış daha ne olsun.

Dünya Şampiyonu Karaibrahimoğlu’nun anlamlandıramadığım başka bir geçmişi var. 2012 yılında TSF Disiplin Kurulu tarafından kendisine ‘’Lisans veya herhangi bir belge üzerinde değişiklik veya sahtecilik yapmak veya hak sahibi olmadığı lisansı kullanarak federasyonu kandırmak veya gerçek olmayan evrak düzenlemek ve bunları bilerek kullanmak ve/veya kullandırmak’’ suçuyla bir yıl hak mahrumiyeti cezası verilmiş. Altı aydan fazla ceza aldığı için antrenörlük yapma hakkını kaybeden Karaibrahimoğlu ceza yönetmeliğinin değişmesi sayesinde 2016’da tekrar antrenörlük hakkı kazanarak hizmetlerine kaldığı yerden devam ediyor. Umarım bu cezayı verenler utanç içindedir şimdi. Gerçekten bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmıyor anlaşılan, akıl alır gibi değil.

Biliyorum Dünya Şampiyonumuzun oyunlarını çok merak ediyorsunuzdur. Ancak federasyonda kayıtlı sadece iki turnuvası var. 2010 da oynadığı ilk turnuvada ilk turda 1603 ratingli rakibine kaybedince moral bozukluğundan olsa gerek turnuvayı terk etmiş. 2016’da tekrar sahneye çıkan şampiyon katıldığı turnuvada dokuz oyundan sadece üçünü kazanınca sanıyorum öğrencilerine kötü örnek olmamak için bir daha turnuvaya katılmamış. FIDE’ye göre Dünya sıralamasında 173910, ülke sıralamasında 1560’ncı sırada bulunan Dünya Şampiyonumuzun şampiyonluk maçını kiminle yaptığını araştırmaya devam ediyorum. Umuyorum ki bir oyununu bulup burada nasıl inanılmaz hamleler yaptığını da göstermek bana kısmet olur. Anlamadım!? Dünya Şampiyonu olduğunu nereden mi çıkardım? Kendi hazırladığı videoda yazıyor, koskoca adam yalan söyleyecek değil herhalde. Son sözüm velilere; Karaibrahimoğlu dışında kendisini Dünya Şampiyonu vb. unvanlarla tanıtarak antrenörlük yaptığını iddia eden palavracılara lütfen itibar etmeyiniz. Sahte unvanlarla reklam yaparak sporcu velilerini aldatan bu antrenörler normal bir hukuk devletinde nitelikli dolandırıcılıktan yargılanırdı.