Bukalemun

Melih Bulu | Fotoğraf: Serhat Çağdaş/AA

DİĞER YAZILARI
Balon 12 Nisan 2025
Yarınlar bizim 5 Nisan 2025
Su durmaz akar 28 Mart 2025
Hep beraber 21 Mart 2025
Belirti 14 Mart 2025
Kara bulutlar 7 Mart 2025
Kış geldi 28 Şubat 2025
Kesik 21 Şubat 2025
Hakkâri’de Bir Mevsim 1 Şubat 2025
Tek gerçek 25 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

KÜL FIRTINASI

Çölün kum fırtınaları yerine kül fırtınaları esiyor. Kumun boğamadığını yakıp yıkarak. Bombalarla, füzelerle yanan yandırılan alevlerle savrularak.

GÜNEŞLİ GÜNLER

Her sabah güneş açsın. Işıtsın caddelerle sokakları, evleri. Dolsun. Doluşsun insanlar. Gülsün. Gülüşsün. Evlerinde her akşam.

YAŞAMAKSA

Soluk alıp veriyoruz. Güneşsiz. Sabahsız. Üstümüze çöken karanlıkta. Uzayan sessizlikte. Sesimiz duyulmadan. Aç, açık. Yaşıyoruz işte. Solup alıp vererek. Yaşamaksa…

BUKALEMUN

Renkten renge giriyor. Yeni bir boyayla her gün. Bir başkanlık koltuğunda. Bir rektörlük koltuğuna. Kayyum. Bukalemun. İnsanlık koltuğuna gelince boyası tükeniyor. Orta yerde: Cascavlak.

KURAKLIK

Sağır bir gökyüzü gerili iskelet ağaçlarıyla kuruyan toprakların üstünde. Açlıkla yoksulluğun yayıldığı. Ölümlerle yoğruldu. Kuruyan gökyüzünün altında. Yaşamı kurutan.

MAVİLİKLERE DOĞRU

Gök maviyse deniz de mavidir. Nereden baksan. Soluk alıp verir. Uçuşan kuşlarla. Boydan boya. Masmavi kesilir yaşam. Kan girmedikçe araya.

İNAT

Yağmurdan sonra renk renk çiçekler açacak. Kuşlar uçacak. Kalabalıklaşan sokaklarda. İnsanlarla. Yaşadığımız acılara inat.

GÖZ GÖRE GÖRE

Çarşılar boşaldı. Kepenkler inik. Aç, açıkta. Yorgun, bitik. Güneşten uzakta. Bulutlarını yitiren çıplak gökyüzünün altında. Göz göre göre ölüyor insanlar. Çöküyor insanlık.

Evrensel'i Takip Et