17 Şubat 2021 23:49

Biden'ı beklerken Rusya-İsrail yakınlaşması mı?

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Rusya ve İsrail, Suriye başta olmak üzere birçok dosyada farklı politikalar yürütüyorlar ancak iki ülke arasındaki ilişkiler bu farklılıklardan etkilenmediği gibi son birkaç yıldır dikkat çekici yoğunlukta ilerliyor.

ABD ile de çok boyutlu yakın ilişkileri olan İsrail’in Rusya ile zaten var olan ilişkilerini çeşitlendirip derinleştirmesi son birkaç yılda birçok kazanım elde etmesini sağladı.

Ancak ABD’de başkanlık seçimleri yarışının başlaması ile birlikte İsrail’in gerek Trump döneminde elde ettiği kazanımların akıbetine ve gerekse hem Rusya hem de ABD ile ilişkileri sayesinde dengeye oturtmaya çalıştığı bölgeye dair politikalarının gidişatına ilişkin tartışmalar başladı.

Uzmanlar arasında İsrail açısından Biden döneminin Trump dönemi kadar rahat ve verimli olmayacağı konusunda neredeyse bir fikir birliği vardı. Ki, Biden göreve başlayalı neredeyse 1 ay olmasına rağmen hâlâ Netanyahu’yu aramadığı gibi* İsrail’i rahatlatmaktan uzak sayılabilecek açıklamalar da yapıyor.

Bu duruma ilişkin Netanyahu’nun, “Biden ile İran ve Filistin konularında farklı düşünüyoruz” şeklindeki ifadeleri ABD-İsrail ilişkilerinin en azından İsrail açısından zorlayıcı olacağını da gösteriyor.

Elbette Trump döneminde Tel Aviv’den Kudüs’e taşınan ABD elçiliğinin geri taşınması veya ABD’nin İran ile ilişkilerini radikal bir şekilde iyileştirmesi beklenmiyor.

Ancak Biden’ın İran ile nükleer anlaşmaya belli şartlar çerçevesinde geri dönmeye istekli olması İsrail açısından oldukça rahatsız edici. İran’ın ekonomik ve siyasi açıdan izole edilmesinin görünürdeki en önemli gerekçesinin nükleer çalışmalar olduğu düşünüldüğünde İsrail Biden’ın bu niyetini İran’a yönelik ambargoların hafifletilmesi, diplomatik kanalların açılması, velhasıl İran’ın zor şartlar altında da olsa tekrar sahneye çıkışı olarak değerlendiriyor.

Filistin konusunda da Biden yönetimi 2 devletli çözüme odaklanacak gibi görünüyor. Trump döneminde bu çözüm rafa kaldırılmıştı. Bunun yerine Gazze’den Batı Şeria’ya kadar zaten küçük parçalar halinde İsrail yerleşim birimleri içine sıkışmış durumda olan Filistinlileri boğacak ‘Yüzyılın Planı’ olarak adlandırılan yeni bir yol haritası gündeme getirilmişti. Bölgedeki tanıtımının bizzat Trump’ın damadı Kushner tarafından yürütüldüğü bu plana ek olarak ABD Filistinlere sağlık ve eğitim sunan BM’nin ilgili ajanslarına ABD’nin yardım payını kesmek gibi adımlar da atmıştı. Siyasi açıdan Filistin hareketlerinin yok sayıldığı bu planın tek başına başarılı olma şansı yoktu ancak Filistin meselesinin ‘yükünü’ daha fazla çekmek istemeyen bölge ülkelerinin tavırları ve İsrail ile normalleşme süreçlerinin zemininin hazırlanıyor olması gibi gelişmeler de Filistin dosyasının İsrail lehine boğulmasını hızlandırıyordu.

Biden ekibinden gelen açıklamalar Trump döneminde Filistin konusunda İsrail’in elde ettiği kazanımlardan taviz vermeye zorlanmasa bile Yüzyılın Planı adı verilen yol haritasının rafa kaldırılacağını ve tekrar Filistin siyasi hareketlerinin de tanındığı bir sürecin başladığını gösteriyor.

İsrail, Biden yönetimindeki ABD ile ilişkilerinin seyrini kestirmeye çalışırken Rusya ile temasları daha da yoğunlaştı. Son olarak Rusya Devlet Başkanı Putin ve İsrail Lideri Netanyahu’un video konferans yoluyla görüştüğü duyuruldu. Görüşmelerin bölgedeki gelişmelerin, Suriye’deki insani durumun vs. değerlendirilmesi için gerçekleştirildiği açıklandı. İçeriğe ilişkin henüz yorumlardan daha fazlası sızmadı ancak özellikle İran’ın Suriye’deki varlığını kendine tehdit sayan ve bu gerekçeyle sık sık Suriye’ye yönelik hava saldırıları düzenleyen İsrail’in Rusya ile İran konusunu görüştüğü konusundaki yorumlar ağırlıkta. Bu çerçevede, Biden döneminde İran üzerinde istediği düzeyde baskı yapamayacağını düşünen İsrail’in Rusya’yı bu konuda ikna etmeye çalıştığı dile getiriliyor. Rusya’nın İran’ın Suriye’deki varlığını tek başına ve sadece İsrail’in talebiyle sona erdir(e)meyeceği de açık ancak gerek Golan Tepeleri gerekse ekonomik kriz gibi sebeplerle Şam’ın Rusya’nın taleplerine daha açık olduğu yönünde yorumlar da var. Özellikle Arap ülkelerinin önemli bir kısmı ile ilişkilerini normalleştiren İsrail’in Suriye’ye yönelik blokajını sıkılaştırması ve Suriye içindeki durumu daha da kötüleştirmesi mümkün.

İsrail-İran-Suriye krizi nereye evrilir, henüz kestirmek güç ancak Biden döneminde Rusya’nın bölgesel dosyalarda etkinliğinin daha da artacağını söylemek mümkün.

*Beklenen aramanın dün gece yapıldığı duyuruldu. Ancak bu, ABD'nin en önemli müttefiklerinden birinin bir ay boyunca bekletildiği gerçeğini değiştirmiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa