Aya gidiyoruz
PEŞİMİZDEKİLER
Odanın içinde bir ben varım. İnceden vızıldayarak uçan bir sinek. Bir de kedi. Kedi sineğin peşinde. Ben kedinin. Benim peşimdeki kim, odaları gözleyen?
KAÇIŞAN SÖZCÜKLER
Demir Özlü’nün ölümüyle sözcükleri kaçıştı. Kim bilir kaç kenti dolanıyor şimdi. Kentlerin caddeleriyle sokaklarını, kuleleriyle köprülerini. Bir bir. Dehlizlerinden geçerek. Yeni bir öyküye başlamak için.
YAŞAMASIZ
Her gün biraz daha sıkışıyor günlerimiz. Sıkıştırılarak. Ne bir yaprak kıpırdasın, ne bir kuş uçsun. Ölü gibi yaşamakla.
KAR ALTINDA
Kar altındayken sokaklar, olan biteni saklar. Örterek çerçöpün üstünü. Göze batan ne varsa. Aklığıyla düz etse de örtemez acıları.
YALNIZLAŞTIRMA
Yalnızlık… Dört duvar arasında değil. Sokakta. Ortasında kentin. Kalabalıkta. Genç ölümlerle yalnızlaşan. Yalnızlaştırılan yaşamdan.
AYA GİDİYORUZ
Aya gideceğiz aya. Aç açına, yok yokuna. Gideceğiz aya. Karın, yağmurun, fırtınanın altında. Düşmeden elden ayaktan.
EVSİZLERLE
Kış bastırdı. Göze görünmez artık ne gökyüzü, ne toprak. Upuzun bir yol boyunca. Uzayıp giden günler. Evlerde. Sessizlikle. Acısı sokaklarda sürer. Evsizlerle…
GÖLGESİ DÜŞER
Yaz gelir. Şenelir ortalık. Güneş açar. Gök mavilenir. Aklanırken bulutlar, uçsuzlanırken deniz ufukta. Gölgesi düşer kışın ölenlerin. Kanı akar gelinciklerle öldürülenlerin…
Evrensel'i Takip Et