Bir tarihi seçim örneği…
Fotoğraf: Bundesarchiv, Bild 183-H04436 (CC-BY-SA 3.0)
Barolar işlevsizleştiriliyor. Hatta TBB seçimlerinin delege oranları değiştirilip farklı kentlere göre 2 bin avukata da 15 avukata da bir delegeyle temsiliyet yasalaştırılıyor. CHP parmağını kımıldatmıyor: “İlk seçimde evlerine gidecekler”!
Kadınlara yönelik saldırılar dur durak bilmiyor. İstanbul sözleşmesi kaldırılmak isteniyor örneğin. Burjuva muhalefette bir hareket yok. Sadece eleştiri: “Kaldırılamaz”!
Bir CHP’li vekil haksız yere cezalandırılıp hapse atılıyor. Yine hareket yok. “Seçim olduğunda günlerini görecekler” diyor ve sadece Anayasa Mahkemesine gidiyor CHP. AYM, iki kez iptal ediyor mahkeme kararını, ama uygulanmıyor. Yine hareket yok. Sadece “seçim olunca…” lafları!
HDP’li belediyelerin tamamına kayyum atanıyor. CHP oralı olmuyor. “Teröre yardım”la suçlanma korkusu ve milliyetçiliğinden doğru dürüst eleştirmiyor bile ve kayyum neredeyse olağanlaşıyor. En son Boğaziçi Üniversitesine kayyum rektör atanıyor. Öğrenciler ve öğretim üyeleri “olmaz!” deyip direnişe geçiyor, gösterilere başlıyor ve önceden direniş adet olmadığı için şiddetle karşılaşıyorlar: Müdahale.. Darp.. Gözaltı ve tutuklamalar. Bir-iki CHP’li üniversiteye gidiyor, o kadar. ODTÜ, Hacettepe, Ankara ve İstanbul Üniversitesi öğrencileri ve bazı öğretim üyeleri sahipleniyor. İzmir’den işçiler destek eylemi yapıyor, CHP’den tık çıkmıyor! Seçim olunca sorunlar çözülecek ve her şey güzel olacak! Söylediği sadece bu ve beklenti yaymaktan başkası yapılmıyor: “Bekleyin, ilk seçimde gidecekler!” Hiç mücadele etmeye, hele sokağa çıkmaya zinhar gerek yok, bekleyin, seçim olduğunda!..
Tarihte de farklı değildir. Sosyal demokratlar Mussolini İtalya’da, Hitler Almanya’da iktidara gelirken de aynı şekilde davrandılar. Faşistlerden farklı düşünüyorlardı, ama hepsi o. Bir türlü mücadele etmiyorlar, ama fena seçim kampanyası yürütmüyorlardı. Ama tabii izin verilmişse!..
O tarihlerde Almanya’da seçimden bol bir şey de yoktur. 1932’de örneğin biri temmuz diğeriyse kasımda iki seçim yapılır. Hitler’in yüzde 37.4’lük oyu ikincisinde yüzde 33.1’e geriler, sosyal demokratlar bayram edip hatta “faşizmin iflası”nı ilan ederler!
Sokaklara hakim olan Hitler, hiç önüne dikilip mücadele etmeye tevessül etmeyen sosyal demokratların tutumlarından kuşkusuz yararlanarak sonunda Cumhurbaşkanı Hindenburg’tan Şansölyeliği kapar. Henüz parlamentoda azınlıktadır ve merkez partilerinden bakanlar alarak hükümeti kurmuştur. Ocak 1933’tür. C.Bşk.’na parlamentoyu feshettirerek 5 Mart’ta seçim kararı alır. Niyeti bellidir.
Berlin ve doğu Almanya’da kısa süre önce sosyal demokrat hükümet vardır ve eğer birleşse muhalifleri Hitler ve partisinden daha güçlüdür. Genel greve çıkmanın eşiğindeki işçiler hâlâ örgütlüdür. 7 Şubat’ta sosyal demokratların Berlin Federasyon başkanının tutumu ibret vericidir: “Provokasyonlara kapılmayın, Berlin işçilerinin hayat ve sağlığı bizler için kumar masasına yatıramayacağımız kadar azizdir.” Ve sanki zamanı gelince mücadele edecekmiş gibi ekler: “Bunları esas mücadele günü için elde tutup korumak gerek”!
Üstelik hemen hiç kullanmamış olsalar bile diğer partiler gibi milis örgütleri vardır. 5 Mart’ı 6’sına bağlayan gece tüm Almanya’dan Reichbanner yöneticileri Berlin’e gelip mücadele izni isterler. Yanıt, “Sakin olun!” olur!
Oysa Hitler sakin olmadığı gibi hızlı ve pervasızdır da.
Öncelikle Berlin’de bütün polis teşkilatının yöneticileri değiştirilmiş, yerlerine Naziler atanmıştır. Milis güçleri SA ve SS’ler hazır kıtadır. Yanlarına bunlardan derlenme 50 bin kişilik “yardımcı polis” teşkilatı eklenir. Seçim öncesi tam bir terör estirirler. 30 Ocak-5 Mart arasında 51 antifaşist öldürülür. Önce Komünist Partisi genel merkezi aranır ve rejime karşı “düzenlenecek darbe”nin kanıtlarının ele geçirildiği ilan edilir. Ele geçirilen bir şey yoktur. Bu kez Parlamento binası ateşe verilir ve başkanına tüm anayasal hakları kaldırıp OHAL ilan eden bir kararname imzalatılır. Artık yetki “yardımcı polis” dahil, polistedir. Hitler’inki dışındaki partilerin seçim toplantıları yasaklanır. Ve seçim sonucunda Hitler oyunu artırıp 288 vekil çıkarır. Gerisi kolaydır!
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02