Siyasi ortamın gaza ve toza bulanması sadece HDP’nin boğulması için değil!

İktidar, Garê operasyonunu başarısızlığa uğratanlar, operasyonun siyasi ve askeri sorumluları değil de HDP’ymiş gibi, bir operasyon etrafında kaldırılan gaz ve toz bulutunda HDP’yi nefessiz bırakarak boğma amaçlı adımlar atıyor.

Hedefin en önüne konan ise, HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir.

Taşdemir’in, yakın zamanda “Garê’ye gittiği, orada eğitim aldığı” iddia ediliyor.

Bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; günlerdir Taşdemir’i, “Gare’ye gitti biliyoruz” diyerek, suçluyor. Bir itirafçının ifadesi ve Garê’de çekildiği iddia edilen fotoğrafları kanıt olarak gösteriyor. Ama itirafçıların ne söylenmesi isteniyorsa onları söylediğini son 30-40 yıldır artık kamuoyu da biliyor. Servis edilen fotoğrafların HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın , “Garê’de değil Kandil’de çekilen fotoğraflar olduğu”nu söylemesi de hiç umursanmadan, kara propaganda tüm olanaklar kullanılarak sürdürülüyor. Hani, kuzuyu yemeyi aklına koyan kurdun suyun aşağısında su içen kuzuyu suyu bulandırmakla suçlaması gibi!

HDP’NİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASI İÇİN HER YOL MÜBAH

Son günlerde linç edilmek üzere hedefe konan HDP’li vekil sadece Taşdemir değil.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da son aylarda cezaevlerinde ve emniyetlerde “çıplak arama” yapılmasıyla ilgili girişimleri gündeme getirmesi nedeniyle iktidarın hedefindeydi.

Gergerlioğlu’nun milletvekili seçilmeden, Kocaeli’de yargılandığı davadan, “KCK-PKK propagandası yapmak”tan aldığı 2 yıl 6 aylık cezanın Yargıtay tarafından onanmasından sonra milletvekilliğinin düşürülmesi de gündeme getirilmiş bulunuluyor.

Meclis Başkanı Şentop’un açıklamalarına göre, Yargıtay kararı Meclise geldiğinde “Gereken yapılacak”mış! Ortada daha dumanı üstünde bir Enis Berberoğlu vakası ve Berberoğlu’nun hak ihlali ile ilgili iki AYM kararı dururken Şentop, Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığını kaldırmak için hazırlandıklarını ima ediyor. Berberoğlu kararını soran gazetecilere, Şentop “Gergerlioğlu’nun durumunun Berberoğlu’nun durumundan farklı olduğu”nu söylüyor.

Bu da AKP’nin Gergerlioğlu için şimdiden kararını vermiş olduğunu gösteriyor.

HDP’Lİ 9 VEKİLİN DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILMAK İSTENİYOR

HDP’ye yönelik kuşatma girişimlerinin son adımı ise, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın da içinde olduğu 9 HDP milletvekili hakkında, Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan fezlekelerin TBMM’ye gönderilmesi oldu.“Kobanê eylemleri” davası kapsamında hazırlanan iddianamede adları geçen, o dönemde HDP MYK’sinde olan ve halen milletvekili olan 9 kişi hakkında hazırlanan fezlekelerin, TBMM’ye gelmesinden sonra gündeme alınacağı da TBMM Başkanı Şentop tarafından açıklandı.

Gergerlioğlu ile ilgili olduğu gibi 9 milletvekili hakkındaki kararla ilgili de Şentop’un “Fezlekeler Meclise geldiğinde gereken işlem yapılır” biçimindeki sözleri, olağan bir prosedürü ifade ediyor gibi görünse de vücut dili, dokunulmazlıkların Mecliste oylanmasından yana olduğunu gösteriyor.

Kaldı ki, AKP-MHP’nin arkasında olduğu tek adam yönetiminin tek seçeneğinin muhalefeti iktidar seçeneği olmaktan çıkarmak olduğu ve burada HDP’nin etkisizleştirilmesinin kritik önemde olduğu artık gelişmeleri az çok izleyen herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

Bu yüzden de tek adam yönetiminin; Taşdemir ve Gergerlioğlu’nun dokunulmazlıklarının kaldırılması için de fezlekesi TBMM’ye gönderilmiş olan HDP’nin 9 vekili hakkında da HDP’yi en çok yaralamak için yapabilecekleri ne varsa onları yapmaktan imtina etmeyeceklerinden şüphe etmek için bir neden yok!

HEDEFE KONAN TEK ADAM YÖNETİMİNE KARŞI OLAN HERKESTİR!

Son günlerde yandaş medyaya sızdırılan bilgilere göre, AKP ile MHP, Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nda yapılacak değişiklikler konusunda anlaşmışlar. MHP de “HDP’nin kapatılması” ısrarından vazgeçmiş!

Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’nda yapılmak istenen değişikliklerin neler olduğu önümüzdeki günler, haftalar içinde görülecek.

HDP’nin kapatılmasından MHP’nin hangi nedenle vazgeçtiğini ise zaman içinde göreceğiz.

Ama şimdiden şunu söyleyebiliriz ki, gelinen aşamada AKP ve MHP’nin; “HDP’nin kapatılmaması ama kapatılmaktan bile beter etmek için ellerinden geleni arkalarına koymayacakları konusunda anlaştıkları” anlaşılıyor.

Bu yüzden de HDP’yi kapatmak yerine, HDP’nin itibarsızlaştırılması ve etkisizleştirilmesi için; HDP’nin parti binalarının basılması, yönetici ve üyelerinin kitleler halinde gözaltına alınması, tutuklanması... gibi, HDP’yi yoracak, yığınlar içindeki faaliyetlerini engelleyecek, HDP’ye yönelik suçlamaların dozunun artırılarak, milliyetçilikle malül muhalefet partileri ile yakınlaşmasını önleyecek, HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının sistematik biçimde kaldırılarak, partinin Meclisteki etkinliğinin azaltılmasına, halk içindeki itibar kaybına uğramasına... kadar çeşitli hesapların yapıldığı açıkça görülmektedir.

MUHALEFET, İKTİDARA ÇANAK TUTMAMALIDIR!

Bütün bunlar HDP’ye diz çöktürmeye yeter mi?

Son 30 yılda HDP öncülü partilere yönelik benzer planların başarısızlığa uğradığı tartışmasızdır. HDP karşısında aynı sonucu alması büyük bir olasılıktır.

Ancak burada sorun sadece HDP’nin etkisizleştirilmesi değildir. Tersine asıl amaç, HDP’ye vurarak muhalefeti iktidar alternatifi olmaktan çıkarmaktır. Bu yüzden HDP’nin boy hedefi olması ve siyasi ortamın gaza, toza boğulması sadece HDP’nin boğulması amaçlı değildir. Tersine burada son amaç, tüm muhalif güçlerin iktidar alternatifi olacak bir güç oluşturmasının önlenmesidir.

Bu yüzdendir ki, bugün sermaye muhalefetinin HDP’ye yönelik operasyonlara milliyetçilik refleksleriyle seyirci kalmaları kendilerine yönelik de olan operasyonlara çanak tutmaktır.