Hangi Aşı

PATLAMALAR

Yazın havai fişekler yıldız yıldız aydınlatır geceyi. Aralıksız patlayarak gökyüzünde. Alevler saçan ateş topları yağar kışın. Gökyüzünden. Patır patır patlayarak. Yakar geceyi.

NANİK

Adalet, hak, hukuk, eşitlik. Hepsi guguk şimdi. Konuşmanın karşılığı suskunluk. Özgürlükse tutukluk. Demokrasi gidiyor elden. Herkese nanik.

HANGİ AŞI

Virüse karşı aşıladılar. Ölmeyelim diye hastalıktan. Açlıkla yoksulluktan ölürken. Öldürülüyorken savaşlarla. Aşılanmadan.

BİNBİR RENKTE

Sözcükler su gibi akar. Tatlandırır dilleri. Binbir rengiyle. Işık saçar. Mutlandırır yürekleri. Karardıkça/karartıldıkça dalar düşlere. Yeniden üretmek için sevgileri.

UZAYAN KARANLIK

Duvarlar dikiliyor önümüze. Dört duvar. Güneyden kuzeye/Sıcaktan soğuğa. Doğudan batıya/Günden geceye. Uzasın diye karanlık.

KAĞITTAN KAYIKLAR

Kağıttan kayıkları yüzdürüyoruz ırmakta. Denize ulaşmadan batan. Kağıttan kayıklar. Sararmış güz yapraklarından. Canı çekilmiş. Suyu bulandıran.

YİTMEDEN

Bir karanlık, bir aydınlıktır önümüz. Yürüyorken uzun bir yolda. Karanlıklardan sıyrılıp durabilmek aydınlıkta. Aydınlıkla. Karanlığa karşı. Yitmeden, yitirilmeden.

GÜN AĞARIRKEN

İpini koparır kayık karanlıkta. Sular durulmadan. Yola koyulur işçiler. Gün aydınlanmadan. Sular durulur. Güneş doğar o zaman. İnsanlar doluşur sokaklara. Kayık, denizin ortasında süzülür. Çevresinde oynaşan balıklar, kıyıda gülüp oynayan çocuklarla.