Kadıköy gibi Maltepe Belediyesi grevi de işçi iradesi yok sayılarak bitirildi!
Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel
Maltepe Belediyesi işçilerinin 23 Şubat’ta başlattıkları grev, pazar akşamı itibarıyla sona erdirildi.
Grev, sözleşme görüşmelerini yürüten taraflar arasında bir anlaşmayla sonlandırılmadı. Tersine, altı aydır görüşmelerde işçileri temsil eden Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube yöneticilerinin Genel-İş Genel Merkez yönetimi tarafından bir tarafa itilerek, daha önce kabul edilmeyen maddeleri kabul eden bir sözleşmeye imza atmasıyla bitirildi.
Her fırsatta işçi hakları, özgürlükleri diye mangalda kül bırakmayan belediye yöneticileri grev boyunca, işçilerin haklarını tanımamakta herhangi burjuva fraksiyonundan farklı olmadıklarını gösterdikleri gibi, “partili” Genel-İş Merkez yöneticileri de gerçek yüzlerini açıkça ortaya koydular.
Böylece, “işçinin mücadele okulu” olan grev, bir kez daha işçilerin dostlarını, sahte dostlarını ve düşmanlarını ayırmasının mihenk taşı oldu.
İŞÇİ İRADESİNİ YOK SAYAN MERKEZ YÖNETİMİ GREVİ BİTİRDİ
Grev bitti! Ama grev işçiler tarafından değil, CHP’nin kimi yöneticileri ve Genel-İş Genel Merkezinin iş birliği ile bitirildi.
Üstelik de bu sözleşme 2 No’lu şube tarafından işyerlerine sandık kurulup bu maddelerin altına imza atılıp atılmaması için işçilerin fikri sorulmaya devam edilirken oldubittiye getirilerek imzalandı.
“İşçi de kim oluyormuş, her şeyin iyisini, doğrusunu biz biliriz” diyen tipik sendika bürokratı tavrıyla!
Hiç kuşkusuz bu durum hem CHP’nin işçilerin talepleri ve hakları karşısındaki tutumunun ifadesi oluğu gibi Genel-İş Merkez yönetiminin işçi iradesini hiçe sayan tutumunun açık ifadesidir.
Oysa daha 1 gün önce CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Gazeteci Emin Çapa’nın, Maltepe grevine ilişkin sosyal medyadaki karalama kampanyasına yönelik Twitter hesabından yaptığı, “Grevci işçilere dönük saldırılardan şaşkınım. Nasıl yani belediyeler CHP’li oldu diye hak aranmayacak mı?” diye başlayan örnek tepkisini alıntılayarak, “Hak aranacak, aranıyor. Müzakere edilecek, ediliyor. Yerelden başlayarak; bizim iktidarımızda bu meseleler böyle çözülecek, işçiler hak arayabilecekler ve haklarını alacaklar diyebilmeliyiz. Umuyorum ki; yarınlara iyi haberlerle uyanacağız...” demişti. Ama, bu açıklamadan sadece 1 gün sonra “yarınlara”, işçi iradesini yok sayarak grevin kırıldığı haberiyle uyandık!
CHP VE DİSK HANGİ GÖRÜŞÜN ARKASINDADIR?
Öte yandan DİSK Yönetim Kurulu da yaptığı açıklamada Maltepe işçilerinin grevine yönelik karalamalara karşı tavır alarak; “Bu ülkede demokrasi isteyen aklı başında herkesin sorması gereken soru ‘Neden bazı belediyelerde bu hakkın kullanıldığı’ değil, neden iktidara bağlı belediyelerde bu hakkın kullanılmasının engellendiğidir” demişti.
Yapılanlarla bu açıklamalar arasındaki karşıtlık şu soruları gündeme getiriyor:
1) CHP, Grup Başkan Vekili Özgür Özel’in tweetinde söylediklerinin mi yoksa, Genel-İş Merkez yönetimi ile iş birliği içinde işçilerin iradesini umursamayarak grevi bitirmek için uğraşan kimi yöneticilerin girişiminin mi arkasındadır?
2) DİSK cumartesi günü yaptığı açıklamanın mı yoksa, Genel-İş Genel Merkezinin, Kadıköy Belediyesinden sonra şimdi de Maltepe Belediyesinde şube yönetiminin ve işçilerin taleplerinde ısrarını önemsemeyen “TİS’i imza yetkisi merkez yönetimindedir. Dolayısıyla ortada bir sorun yoktur” tutumunun mu arkasındadır?
Birkaç hafta önce aynı CHP yöneticilerinin ve aynı Genel-İş Merkez yöneticilerinin Kadıköy Belediyesinde de grevci işçilerin ne istediğini umursamadan TİS imzaladıkları dikkate alındığında bu sorular daha da önem kazanmaktadır.
Çünkü eğer CHP, Genel-İş Merkezinin bu tutumları meşru sayılırsa; CHP’li belediyelerde işçilerin yasal olarak grev haklarını kullanması mümkün olmayacaktır. Belki sadece birkaç günlük grevlerle sanki bu hak kullanılıyormuş, CHP’li belediye de işçilerin haklarına saygı gösteriyormuş gibi bir görüntü oluşacaktır; o kadar!
İŞYERLERİNDE MÜCADELE SÜRECEKSE...
Günün çıplak gerçeği; Kadıköy Belediyesi işçilerinin olduğu gibi Maltepe Belediyesi işçilerinin grevi de Genel-İş Merkez yönetimi ve CHP’nin merkez yöneticileri iş birliği ile bitirilerek, işçilerin taleplerini karşılamayan ve belediye yönetimlerinin istediği sınırlar içinde bir TİS imzalanmıştır.
İşçiler bu sonucu; “Grev bitirildi ama mücadeleyi işyerlerinde sürdüreceğiz” diyerek karşılıyorlar.
Bu mücadeleden maddi olarak istedikleri gibi kazançlı çıkamamışlardır. Ama bilinç ve örgütlenme düzeylerini daha da ilerleterek çıktıkları da tartışmasızdır.
Ancak bilmek gerekir ki, bunu belediye yöneticileri de Genel-İş Merkez yönetimi de gördüğü için boş durmayacaklar, yönetim güçlerini kullanarak işçilerin mücadelesini bastırmak için her yola başvuracaklardır.
Bunların da ötesinde, yaşananların bilince dönüşmesi için;
* Olup bitenlerin işyerinde tartışılmaya devam edilmesi,
* Çıkarılan sonuçların işçi kitleleri arasında yaygınlaştırılıp, güce dönüştürülmesi,
* Sendikal mücadelede, “İşçiler sendika yönetimine” sloganını ete kemiğe büründürmek için sendikal mücadelenin yenilenmesi,
* Mücadeleden çıkarılacak siyasi sonuçlar doğrultusunda işçilerin ancak sınıf partisinin çatısı altında mücadele ettikleri ölçüde başarılı olabilecekleri gerçeğini tartışmaya açan bir çalışma önemli olacaktır.
Çünkü grev, belki mücadelenin yüksek tempolu olarak sürdüğü bir zaman kesitidir ama nispeten kısa bir süredir. Asıl olan mücadelenin her gün 7/24 sürdürülmesidir. Esas olan budur!
- İktidar kayyımı muhalefeti ezmenin koçbaşına dönüştürüyor 06 Kasım 2024 04:58
- Tek gerçekçi seçenek yığınların siyasete doğrudan müdahale ettiği bir mücadeledir! 03 Kasım 2024 04:47
- İnsanca yaşayacakları bir asgari ücret için işçiler kendi ölçütlerini koymalı! 31 Ekim 2024 07:58
- Sermaye tüm güçlerini emekçilere karşı seferber ederken sendikalar ne yapıyor? 27 Ekim 2024 04:45
- Erdoğan-Bahçeli ittifakı: Büyük iddialar küçük hesaplarla nereye kadar? 24 Ekim 2024 12:49
- Emek mücadelesi için son derece önemli bir dönemin eşiğinde! 21 Ekim 2024 05:04
- ‘Kürt sorununun çözümü’ konusunda demokrasi güçlerinin inisiyatif alma zamanı! 17 Ekim 2024 05:14
- İktidarın ‘iç cepheyi güçlendirme’ stratejisi muhalefeti etkisizleştirmekten geçiyor 12 Ekim 2024 05:03
- 10 Ekim Katliamı davası bölgede barış mücadelesinin alanı olarak da önemli 09 Ekim 2024 04:57
- 'İç cepheyi güçlendirelim' çağrısı, muhalefet ve emek güçlerine arkamızda hizalanın çağrısıdır! 06 Ekim 2024 04:41
- İktidar neden yapamayacağı bir anayasayı gündem yapmak için bu kadar uğraşıyor? 03 Ekim 2024 04:55
- TBMM açılırken!.. Sermaye ve emek güçlerinin cepheden karşı karşıya geleceği bir dönem 30 Eylül 2024 04:50