Dincilik seviciliği işe yaramaz!
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
İktidarıyla burjuva muhalefetiyle Türkiye’nin işi Allah’a kalmış görünüyor. İşçi ve emekçiler kendi sınıf çıkarları doğrultusunda politikaya kitlesel olarak el atmazlarsa gelecek karanlık!
Geçtiğimiz haftanın iki öne çıkan sorunu somut örnek.
İlki, Türkiye yakın tarihinin dincilik ve siyasal İslam babası Erbakan’a iktidar ve muhalefetiyle burjuva partilerin yaptıkları güzellemedir.
Erbakan’ın 10. ölüm yıl dönümünde düzenlenen törene aralarında CHP ve HDP de olan 9 parti katıldı.
Sağlı sollu iktidar ve muhalefet partileri “X ve Y kuşağı gençler Necmettin Erbakan’ı tanımazlar, onları kandırırız” diye sanıyor olmalılar. Ve yaşları büyük olanlar için herhalde “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür” (özetle, insan unutur) diye düşünüyorlar. Yoksa sadece “Ülke sağa kaydı, dinciliğin etkisi ve baskısı arttı, ayak uydurup din üzerinden siyaset yapmakta yarar var” görüşündeler mi?
Biri, ikisi ya da hepsi birden, ama tuttukları yol yol değil!
Haydi AKP’yi anladık, Erbakan Hocalarını ortada bırakarak farklı bir yol tutmuş olsalar bile Erbakan ekolünden geliyorlar. Ocaklarını harlayan o.
Gelecek’le DEVA’nın kökü de Erbakan. DP ve İYİ partiyi de katıp onları bir yana koyalım.
Ya ara sıra “solum”, “halkçıyım” lafları eden muhalefet? CHP ve hele HDP?
CHP, muhalefeti “güçlendirilmiş parlamenter sistem” zamkıyla “Millet İttifakı”nda birleştirme ve “Erdoğan’ı ilk seçimde devirme”nin öncülüğünü yaparak tafra satıyor. “Geliyorum” diyor yani! Fırsat bulursa gelecek!
HDP ise düzeni benimsemiyordu. Ve direngenliği ve en çok da “Seni başkan yaptırmayacağız” tutumuyla halkın önemli bir bölümüyle -çoğu liberal “yetmez ama evet”çi düzen bağlantılılar olsa da- CHP’yi eleştirmeye yönelen aydınların desteğini alan bir parti.
Önce Demirtaş “Akşener’le kahvaltı”yla başlayıp ardından “Güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunmak üzere” “hiçbir parti dışlanmadan bir araya gelinmeli” diye sürdürmüştü. Geçen haftaysa Buldan, “Çözüm sürecinde bize vadettiklerinizi yeri ve zamanı gelince mutlaka açıklayacağız” demiş ve AKP ile “gizli pazarlıklar” yapmış olduklarını kabul ederek, bunları hâlâ açıklamamıştı. Ve en son, sanki desteklerinin hiç değilse bir bölümünden vazgeçmiş gibi, Erbakan övgüleri!..
Erbakan, tamam “renkli” bir siyasetçiydi ve “milli görüş” diye ısrar ederdi. Tekeller onun Refah Partisinin etrafında toplanmaya ve parti iktidara yürümeye başladığında yedi Erbakan sırtına hançeri. Ve tekellerle yeni tekelleşenler, ABD ve AB ile el ele, kendilerine selam çakarak BOP eş başkanlığını üstlenen AKP’yi iktidara taşıdılar. Erbakan, evet milliciydi, ama milliyetçi olmakla kalmayan, Türk-İslam sentezci bir gericiydi. Susurluk kazasıyla ortalığa saçılan kontrgerilla-mafya-siyasetçi ilişkilerinin aydınlatılmasını isteyenlerle “Glu glu dansı yapanlar” diye dalga geçen oydu. Uzatmayalım. Sevimlileştirilecek biri değildi katiyen.
Böyle muhalefet olmaz. Anmaya tek katılmayan MHP. Başta AKP olmak üzere onun dışındaki tüm gericilikle el ele, Erbakan etrafında birleşerek yürünecek parlak bir gelecek yoktur! HDP, “Zor durumdayım, başka çare yok” diye düşünmeden derhal yolunu yeniden doğrultmalıdır.
Ötesi, burjuva muhalefetin ve “Millet İttifakı”nın başını çeken CHP’nin Kadıköy ve Maltepe belediyelerinde yaptığı işçi düşmanlığıyla anlamlanıyor. Hele o “Her şey güzel olacak” deyip gelen İmamoğlu! İBB’ye yaptırdığı grev kırıcılığı açıklamasına bakın: “Maltepe’de halk sağlığı için çöpleri İBB topluyor”.
İkinci somut örnek de bu. CHP eğer hükümeti kurarsa yapacakları, İmamoğlu’nun desteğiyle Kadıköy ve Maltepe Belediyelerinde işçilere yönelik yaptıklarıyla kanıtlı. Eğer gelirse, evet, yöneten partinin ismi değişecek. Hemen tüm merkeziyetçilikten vazgeçileceğini kimse beklemesin. Ama tek adam ve kararnameleri yerine büyük olasılıkla parlamento ve kanunlar ağırlıklı bir yönetim tarzı tutturulacak. Kanunların içeriği ama, işçi ve halk yanlısı olmayacak -bu bugünden belli!
Tekellerin egemenliğinin süreceği ve halkın yine egemen olamayacağı kesin.
Bir de “CHP belediyelerini eleştiriyor, AKP’ye bir şey demiyorsunuz, CHP gitsin AKP mi gelsin?” demiyorlar mı- kargalar güler!
- Milli güvenlik, Türkiye ve İsrail siyonizmi... 17 Aralık 2024 05:56
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57