02 Mart 2021 23:24

Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler

Cumhurbaşkanlığı Sarayı

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Her ne kadar onun söylediğine dair kanıt olmasa da, Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’e atfedilen “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözü, iktidardakilerin halktan tamamen kopmasını ve sarayın halkın ne durumda yaşadığından bihaber olmasını anlatan bir söz olarak tarihte yerini aldı ve ulusal sınırları aşarak evrensel bir anlatım haline geldi. Paris’te ekmek krizinin dorukta olduğu bir dönemde söylendiği kabul edilen söz, halkın yoksulluğunu anlamaktan uzak şatafat içindeki saray yaşantısına da gönderme yapıyor. Bu sözlerle gün ışığına çıkan, yoksulluktan kırılan ve ekmek dahi bulamayan halka “Ekmek bulamıyorlarsa o zaman brioche  (yumurta ve tereyağı ile yapılan bir tür Fransız ekmeği) yesinler” diyecek kadar bir halden anlamama durumu. Kısacası söz, aşırı zenginlikten sarhoş olmuş iktidar sahipleri ile yoksulluktan kıvranan halk arasındaki uçurumu anlatmak için kullanılageliyor. İktidarın halkın halini anlamama haline atıf yapıyor.

Nereden çıktı şimdi on sekizinci yüzyıl Fransa’sı ve Marie Antoinette’i diyorsunuzdur içinizden. Adalet ve Kalkınma Partisine bakıyorum ve Marie Antoinette’i görüyorum. Bazı AKP milletvekillerinin konuşmalarını duydukça, kraliçenin pahalı kıyafetlere ve elmaslara harcadığı paralar, saray için yaptığı masraflar ile ekmek dahi bulamayan halkın durumunu idrak edemeyişi geliyor aklıma. Halktan bu derece uzaklaşmanın nasıl bir şey olduğunu düşünüyorum. On sekizinci yüzyılda ve üç yüzyıl sonrasında…

Geçtiğimiz haftalarda, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın “Bizi öldürdünüz, bizi bitirdiniz” diyen bir çiftçiye yönelik bir televizyon programında “Böyle diyor ama cebinde IPhone 6’sı var. Üstelik İnternet paketi de var” minvalindeki sözlerini halktan kopmanın AKP versiyonu olarak dinledik. Avrupa ülkelerinde artık birinci el satışı dahi yapılmayan IPhone 6’dan bahsediyordu Ünal. Muhtemelen kendisinin altı yıl önce kullanmış olduğu, şimdilerde 12. versiyonuna çoktan geçtiği telefondan söz ediyor olmalı.

Bir de Mahir Ünal’ın İsmail Tamer versiyonu var. Kendisi AKP’nin Kayseri milletvekili. Çiftçinin IPhone telefonu da bir şey mi, asgari ücretlinin evinin önünde arabası var diyerek el arttırdı o da. Telefonunu altı ayda bir, arabasını da yılda bir değilse bile iki yılda bir değiştiren bir halk görüyor o da TBMM’nin genel kurulundan bakınca.

Bu yazıyı yazmaya başlamadan az önce bir haber kanalında, bütün kış portakal alamadığını söyleyen bir kadının görüntülerini izlemiştim. O gün pazardan, nihayet sadece iki portakal alabileceğini söylüyordu. Her geçen gün sayıları artan bu insanlar herhalde AKP’nin yönettiği Türkiye’de yaşamıyor. Yandaş olmayan medya onları başka ülkelerde görüntülemiş olmalı. Ah bu dış mihrakların kuklası iç mihraklar! IPhone’ları ve lüks otomobilleri görüntüleyecek değiller ya! Oysa son yıllarda Türkiye’de Jaguar’ların, Maserati’lerin falan sayısı ne çok arttı! Sahi, asgari ücretle de alınabiliyorlar mı bunlar?

Pandemide kapanan işyerleri, gelirsiz kalan milyonlar, geçim sıkıntısı nedeniyle intihar edenler, vs. hiçbiri Türkiye’de yaşamıyor zaten. O sorunlarla Avrupa boğuşuyor. Türkiye halklarının bir eli yağda bir eli balda, arabasını ne zaman değiştireceğini, Apple’ın IPhone’un yeni modelini ne zaman piyasaya süreceğini hesap ediyor. Büyük Türkiye olmak da bunu gerektirir zaten, değil mi?

Portakal bulamayan Maserati’sini ya da iPhone 12’sini yiyiversin canım. En olmadı, bir aya gidip geliversin. AKP’nin yönettiği Türkiye’de bu da sorun mu yani?

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa