Çete saldırıları
Levent Gültekin | Fotoğraf: DHA
Faşist çeteler bu kez Gazeteci Levent Gültekin’e saldırdı. Saldırı, gazetecilere ve parti yöneticilerine yapılan saldırılara birebir benziyor. Önce, faşist şefler saldırılacak kişiyi hedef gösteren tweetler atıyor ve tehdit ediyor. Sonra, saldırıyı gerçekleştirecek çete mensuplarına talimat veriliyor. Sonra, çete mensupları saldırıyı gerçekleştirecekleri yerde keşif yapıyor. Ve saldırı gerçekleşiyor. Saldırı sırasında ya da hemen sonrasında polis ortalıkta görünmüyor. Başka bir durum olsa hemen anonslar geçilir, MOBESE kameralarından saldırının olduğu yere giriş, çıkış yolları incelenir, kaçanlar tespit edilir ve peşlerine düşülür. Faşist çetelerin saldırılarında bunlar yapılmadığı gibi, muhtemeldir ki, saldırı saatinde o mahalde polis de bulundurulmuyor. Levent Gültekin’e saldırılan yer Bakırköy’ün göbeği. Yarın herhangi bir saatte biri oraya girse ve AKP aleyhine 2 slogan atsa, iki dakikada en az 2 düzine sivil polis ensesinde biter, dövülerek gözaltına alınır, ters kelepçe takılır.
Polis yol vermeden faşist çeteler bu saldırıları gerçekleştiremez.
12 Eylül öncesi de böyleydi.
Özgürlük ve demokrasi için mücadele yükseldiğinde, polisin cop ve tomaları yetmediğinde faşist çeteleri harekete geçirdiler.
Faşist şefler, kitleleri özgürlük için harekete geçirenlerin aydınlar olduğunu düşünerek, çeteleri önce üniversitelere, akademisyenlere, sanatçılara, gazetecilere saldırttılar. Üniversiteler polis ve idarelerin yardımı ile faşist çeteler tarafından işgal edildi, hocalarımız vuruldu, dövüldü, gazeteciler, aydınlar öldürüldü.
O dönem devrimciler faşist saldırılara karşı koydu. Yine bunu yaparlar. Fakat, daha doğru olan demokrasi ve emek güçlerinin topyekün faşist saldırılara karşı çıkmasıdır.
Örneğin, Levent Gültekin’e saldırıldığından bir saat sonra binlerce insan Bakırköy Meydanı’na gidip saldırıya karşı protesto eylemi yapabilmelidir. Ertesi günü, yüzlerce gazeteci oraya gidip Gültekin’e saldırı bize de yapılmıştır diyebilmelidir.
Gelecek Partisinin yöneticisine saldırılıyor, üç partili çıkıp saldırıyı protesto etmeye çalışmıyor.
Faşist saldırılara topyekün karşı çıkmazsak, faşistler hedeflerine ulaşır. Özgürlük ve demokrasi isteyenler yavaş yavaş sokağa çıkamaz olur.
Eskiden çok sık attığımız “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını atma zamanı.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Çetin günlere hazırlanmak gerek 24 Aralık 2024 04:41
- Kartlar yeniden karılıyor 17 Aralık 2024 04:41
- Suriye'yi bekleyen 10 Aralık 2024 05:01
- Savaşa ve yoksulluğa karşı ittifak 03 Aralık 2024 06:40
- Kayyım 26 Kasım 2024 04:41
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37
- Bilinen yalanlar 08 Ekim 2024 04:41
YAZARLAR
Adnan Gümüş
Türkiye ve Suriye yüzyılı mütaşerik maarif ve rejim modeli
Hediye Levent
Suriye bıçak sırtında!
Yücel Özdemir
Avrupa 2024-25: Krizler, çelişkiler ve mücadele
Nuray Sancar
Türk-iş toplu sözleşme masasını devirirken kime sordu?
Bülent Falakaoğlu
Ezdirmemek ne kelime suyunu sıktılar
A. Cihan Soylu
Yıkım, yoksullaşma ve savaşlar yılı
Arif Nacaroğlu
Ne çabuk unutuyoruz
Şebnem Korur Fincancı
Bir ödülün hikayesi
Erkan Aydoğanoğlu
2024 biterken
Mehmet Özyazanlar
Sorun oyunda mı, oyuncu da mı?
