Strakomik plan

Fotoğraf: Pixabay
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Satranç Federasyonu altı adımdan oluşan stratejik planını açıkladı. “1. adım; lisanslı sporcu sayısını bir milyonun üstüne çıkarmak ve ülke genelinde satranç sporunu yaygınlaştırmak”. Sporcu sayısını çoğaltarak kaliteyi arttıracağını zanneden yönetim, 9 yıldır görevde ve dün itibariyle Türkiye’deki lisanslı satranç sporcu sayısı 64 bin 125. Bu sayının üçte biri Antalya iline ait (23 bin 850). Satranç bilmeyen binlerce çocuğa lisans çıkartıp 1 milyon sporcumuz var diye satrancı geliştirecekler. Satrancın önde gelen ülkelerinden Hindistan’ın yaklaşık 100 bin satranç sporcusu ve 66 büyük ustası var. Hindistan istese şak diye Türkiye nüfusu kadar satranç lisansı çıkartabilir ama bizim yöneticiler kadar kafaları çalışmadığı için yapmıyorlar nedense.
“2. adım; satranç sporunun okullarda zorunlu ders haline getirilmesi.” Ben şahsen en çok bu maddeye güldüm. 2005 yılında okullarda seçmeli ders olan satranç, mevcut yönetimin satrancı adeta tabuta çivilemesi sayesinde birkaç yıl önce seçmeli ders olmaktan çıkarılmışken üstelik. Sen seçmeli ders hakkını kaybet, sonra da satrancı zorunlu ders yapacağım diye plan yap. Attan düşüp, zaten araba alacağız diyerek gaz veriyorlar.
“3. adım; dezavantajlı gruptaki bireylerin satranç sporu ile ilgilenmesini sağlamak”. Olur da bir gün görme engellilerin satranç turnuvasını izlerseniz onlara ait özel satranç saatlerinin olmadığını göreceksiniz. Türkiye Şampiyonalarını bile Satranç Federasyonu değil, Engelliler Federasyonu düzenliyor. Yıllardır Satranç Federasyonunun web sayfasında haber bile olmuyor şampiyona. O derece ilgililer yani.
“4. adım; büyük ve önemli uluslararası turnuvaları ülkemizde düzenlemek.” Satrancın kamuoyundaki değerini o denli düşürdüler ki eski yönetim döneminde yapılan İş Bankası ve Arzum sponsorluk anlaşmaları olmasa tek bir sponsorları yok ama büyük turnuva düzenleyecekler. Duy da inanma.
“5. adım; unvanlı sporcu sayısını arttırmak.” Turistik bölgelerde düzenlenen, Elo ve unvanların adeta açık arttırmayla satıldığı, şike iddiaları ile anılan turnuvaları soruşturmak yerine destekledikleri için bu hedeflerini tutturacakları konusunda şüphe duymuyorum açıkçası. Hatta yeniden seçilirlerse unvanlı sporcu sayısında patlama yaratacaklarına eminim.
“6. adım; satranç turnuvası düzenlenecek tesisleri ülke genelinde arttırmak”. Dokuz yılda bir tesis açmayı başarıp kamuyu 500 bin TL zarara uğratanlar (bk: Kamu zararlısı başlıklı yazım) yeni tesisler açarak kamuyu ne kadar zarara uğratacaklar merak ediyor insan.
En güzeli de tüm bu planın nasıl uygulanacağı ile ilgili hiç bir bilgi verilmemesi. Satranç bilmeyen satranç federasyonu yöneticilerinin açıkladığı stratejik planda iki büyük eksik göze çarpıyor. Bunlar; 1-Strateji, 2-Plan.
İSVEÇ KRALI TÜRKLERE KARŞI
Samuel Loyd’un müthiş satranç bulmacalarından biriyle hafta sonumuzu renklendirelim. 1709’da Ruslara karşı Poltava muharebesini kaybederek birkaç yüz askeri ile Osmanlı topraklarına kaçan İsveç Kralı XII Charles, 1713 yılında Bender kasabası (Moldova) yakınlarında Osmanlının topçu ateşi altında kaldığında General Grothusen ile satranç oynuyordu. Oyunda aşağıdaki pozisyona ulaşıldı.
Görsel: Evrensel Bilgin
Kral üç hamlede mat edebiliyordu. 1.Kxg3 Fxg3 2.Af3 Fxh2 3.g4# Ancak, Charles hamlesini yapamadan bir mermi atına isabet eder. Diyagram.
Görsel: Evrensel Bilgin
Bunun üstüne biraz düşünen Charles dört hamlede mat ilan eder. 1.hxg3 Fe3 2.Kg4 Fg5 3.Kh4+ Fxh4 4.g4# Ancak elini uzatamadan başka bir mermi h piyonunu yok eder. Diyagram.
Görsel: Evrensel Bilgin
Soğukkanlılığını kaybetmeyen Charles, beş hamlede mat bulur ve hatta bunu yapmayı başarır. 1.Kb7 Fg1 2.Kb1 Fh2 3.Ke1 Şh4 4.Şg6 Fg1 5.Ke4# diğer ilginç devam yolu şöyle; 1.Kb7 Fe3 2.Kb1 Fg5 3.Kh1+ Fh4 4.Kh2 gxh2 5.g4#.
(Not: Hikayede bahsedilen savaşlar ve kişiler gerçektir. Ancak satranç senaryosu Sam Loyd tarafından uydurulmuştur)
Evrensel'i Takip Et